Aziz Nesin'den...

Yayın Tarihi: 13/11/10 07:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, deve tellal iken,Memlekette bir
padişah varmış. Tanrı göstermesin, anlatılmaz bir kıtlık baş göstermiş. Bir
zamanlar yediği önünde, yemediği ardında, bir eli yağda bir eli balda olan
insanlar, bir dilim kuru ekmeğin yoksunu olmuşlar.

Padişah bakmış ki kıtlık halkı kırıp geçirecek, bunu önleyici bir çıkar yol
aramış. Sonunda, memleketin dört biyanına, sokak sokak, köşe bucak çığırtkanlar salmış. Çığırtkanlar Padişah fermanını şöyle bağırırlarmış:

- Ey ahali!.. Duyduk duymadık demeyin!... Her kimin devlete bir hizmeti,
vatana bir yararlığı olmuşsa, koşup saraya gelsin! Padişahımız efendimiz
onlara nişanlar verecek!..

İnsanlar, açlığı, yokluğu, derdi, borcu, harcı unutup, Padişahtan nişan
almak sevdasına düşmüşler.

Padişahta yapılan hizmetin büyüklüğüne göre çeşit çeşit nişanlar varmış.
Birinci dereceden altın yaldızlı nişan, ikinci dereceden altın suyuna batmış
nişan, üçüncü dereceden gümüş kaplama nişan, dördüncü dereceden demir nişan, beşinci dereceden kalaylı nişan, altıncı dereceden çinko nişan, yedinci dereceden teneke nişan...

Gelen giden nişan alıyormuş. Artık öyle olmuş, öyle olmuş ki, nişan yapmaktan Padişahın memleketinde hurda demir, çinko, teneke kalmamış.
Fincancı katırının boynundaki çangur çungur sallanan cam boncuklar
nasılsa, körük gibi şişirilen göğüsler üzerinde de nişanlar, işte öyle
sallanmaya başlamış.

İnsanların göğüslerinde şangur şungur nişanların sallandığı, Padişahın kim
gelirse nişan dağıttığını duyan bir inek de,

- "Nişan asıl benim hakkım!" diyerek bir nişan almayı aklına koymuş. Açlıktan bir deri bir kemik, böğrü böğrüne çökmüş, kaburgası omurgasına geçmiş inek koşa koşa sarayın kapısına gelmiş. Kapıcıbaşıya,

- Padişaha haber verin! demiş. Bir inek kendisini görmek istiyor. Başlarından savmak istemişlerse de,

- Padişahı görmeden, bu kapıdan bir adım atmam!... diye böğürmeye başlayınca, Padişaha,

- Efendimiz, kullarınızdan bir inek huzurunuza çıkmak istiyor... demişler.
Padişah,

- Gelsin bakalım, bu da nasıl bir inekmiş... diye ineği huzuruna çağırıp,

- Böğür bakalım, ne böğüreceksin?... diye sormuş,

İnek de,

- Sultanım, demiş, duyduğuma göre nişanlar dağıtıyormuşsun. Ben de nişan almak istiyorum. Padişah,

- Hangi hakla? diye bağırmış. Sen ne yaptın. Memlekete nasıl bir
yararlılığın dokundu ki sana nişan verelim?...

O zaman inek,

- Efendimiz! diye söze başlamış. bana nişan verilmesin de kimlere verilsin? Ben daha insanlara ne yapayım? Etimi yersiniz, sütümü içersiniz,
derimi giyersiniz. Gübremi bile bırakmaz kullanırsınız. Teneke bir nişan için,
daha ne yapayım?

Padişah, ineğin isteğini haklı bulmuş. İneğe ikinci dereceden bir nişan
verilmiş.

Boynunda nişanı, inek sevinçten oynaya oynaya saraydan dönerken katırla karşılaşmış.

- Selam inek kardeş!

- Selam katır kardeş!

- Nedir bu sevincin? Nereden gelirsin böyle?

İnek herşeyi bir bir anlatmış. Padişahtan nişan aldığını da söyleyince katır da coşmuş. O coşkunlukla doğru dörtnala saraya varmış.

- Padişahımız efendimizi göreceğim!.. demiş.

- Olmaz!.. demişler.

Ama, babadan kalma inatçılığı ile katır art ayaklarıyla saray kapısında direnince, Padişaha dur umu iletmişler. Padişah,

- Gelsin bakalım, katır kulum da... demiş.

Katır huzura varınca, bir katır selamı verip, el etek öptükten sonra, nişan istediğini söylemiş Padişah sormuş:

- Sen ne yaptın ki nişan istiyorsun?

- A hünkarım, daha ne yapayım? Savaşta topunuzu, tüfeğinizi sırtımda taşıyan ben değil miyim? Barışta çoluğunuzu çocuğunuzu arkamda götüren ben değil miyim? Ben olmazsam, işiniz temelli bitiktir.

Katırı da haklı bulan Padişah,

- Katır kuluma da birinci dereceden bir nişan verilsin!... diye ferman eylemiş.

Katırda bir sevinç bir sevinç, dörtnala saraydan dönerken eşekle karşılaşmış. Eşek,

- Selam yeğenim!... demiş. Katır,

- Selam amcabey!.. demiş.

- Nereden gelip, nereye gidersin? Katır başından geçenleri anlatınca, Dur öyle ise, padişahımıza gider, bir nişan da ben alırım!.. diye dörtnala saraya koşmuş.

Saray koruyucuları, deh demişler, çüş demişler, eşeği bir türlü atlatamayınca Padişaha varıp,

- Eşek kulunuz gelmiş, huzura çıkmak ister! demişler.

Eşeği kabul buyuran Padişah,

- Ne dilersin ey eşek kulum?.. deyince,

Eşek de dilediğini bildirmiş. Padişah, canı burnuna gelip kükremiş:

- İnek eti ile, derisi ile, gübresiyle bu memlekete, bu millete hizmet etti.
Katır dersen savaşta, barışta yük taşıdı, bu vatana hizmet etti. A eşek, ya sen ne iş gördün ki, bir de kalkmış eşekliğine bakmadan nişan istersin?.. Utanmadan bir de karşıma gelmişsin. Söyle, ne halt ettin?

O zaman eşek keyfinden sırıtarak,

Aman Padişahım efendim, demiş, size en büyük hizmeti eşek kullarınız
yapmıştır. Eğer benim gibi binlerce eşek kulların olmasaydı, hiçbir taht üzerinde oturabilir miydin? Saltanat sürebilir miydin? Dua et biz eşek kullarına ki, bizim gibi eşekler var da, sen de böyle saltanat sürüyorsun.

Padişah, karşısındaki eşeğin, öyle her eşek gibi teneke nişanla gözü doymayacağını anlamış,

- Ey eşek kulum,Haklısın senin sayende ben bu makamdayım demiş.
Senin bu çok yüksek hizmetini karşılayabilecek bir nişanım yok.

Sana ölünceye kadar beylik ahırından hergün Makarna,Bulgur,Üzüm hoşafı ve Kış aylarındada kömür, bağladım..

Ye, yee saltanatım için durmadan anır !...

'Allahım sen beni affet'

'Allahım bize bahşettiğin mübarek kurban bayramlarında, şimdiye kadar sana şükürler olsun ki, her kurban bayramında kurban kestim ve bu farzımı yerine getirdim.

Ama ne yazık ki yüce Allahım bu bayramda bu hükümet (KKTC tarihinin en beceriksiz,en kişiliksiz ve en acımasız hükümeti) bize bunu da çok gördü ve maddi manevi bizi mahvetti.

Geçimimizi bile sağlayamaz, borçlarımızı ödeyemez duruma geldik ve hacizle karşı karşıyayız.

Dolayısı ile maalesef Allahım bu bayramda kurban kesme farzımı yerine getiremeyeceğim.

Ne olur allahım beni affet, günahı bizi bu hallere düşürenlerin boynuna...'

(Bir KTHY (CAS) çalışanı)

Murat BOZOĞLU

Cratos Premier Otel

10

İnadına mücadele ederek KKTC'ye uygulanan eğlence ambargosunu kırıp Anastacia'yı ülkeye getirdiği için

Serdar Denktaş

DP Genel Başkanı

10

KTHY çalışanlarının ödenmemesinden dolayı 15 kasım etkinliklerinde yemek ve resepsiyonlara katılmama kararından dolayı

Ayşe ÖZSEYHAN

Anne

10

Rum makamlarıyla yaptığı hukuk mücadelesinde kazanıp bebeğine kavuştuğu için

Polis Emeklileri Derneği

1

Emeklilerin eylem yaptığı sırada Cumhurbaşkanı Eroğlu'na destek belirttikleri için

(Bazı üyelerden gelen istek üzerine)

Tuna Kiremitçi

1

KKTC'de katıldığı bir etkinlikte kendisine bazı ayrıcalıklı hizmetler istediği için

NOT: Bugün yer darlığı nedeniyle fıkramıza yer kalmamıştır

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları