Yine domuz gribi

Yayın Tarihi: 05/01/11 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Geçtiğimiz yıl dünyayı sarsan "Domuz gribi" tartışması yeniden alevlenmek üzere.

Üstelik ülkemiz KKTC'de.

Amacım kargaşa veya tedirginlik yaratmak değildir.

Ama önlem alınması ve geçen yıl yaşanan kargaşanın yeniden yaşanmaması için bilmek, bilmemekten iyidir diyorum.

Ülkemizde, hizmet veren bir özel hastanede genç bir bayan domuz gribi teşhisi ile tedavi görüyor.

Hatırlanacağı gibi geçtiğimiz yıl, hem domuz gribi hem de bu gribin aşısıyla ilgili olarak tam anlamıyla bir belirsizlik yaşanmıştı.

Okullar tatil olmuş, gribin aşısı konusunda tüm kesimler, yapılıp yapılmaması konusunda ikilem yaşamıştı.

Ülkeye giriş noktalarında alınan önlemler ve cihazlarla ilgili durumu şu an bilemiyorum ama yapılan kontrollerin her zaman için yapılmasının da faydalı olacağı kesin.

Konuyla ilgili olarak 20.11.2009 tarihinde objektif köşesinde "Karmaşa" başlığıyla yazdığım yazımda şunları kaleme almıştım "Domuz gribinin veya geçtiğimiz yıl ortaya çıkan kuş gribinin yıllar öncesinde çıkma olasılığına karşı uyarılar yapıldığını biliyor muydunuz?

Elbette hiç birimiz bilmiyorduk.

Dünya sağlık örgütü tarafından yapılan bu uyarının sebebi, ABD'de ikinci dünya savaşı öncesine kadar, domuz yetiştiriliciliği küçük çiftliklerde yapılırken 1950'li yıllarda yüksek seviyede üretim ve kazanç elde etme, adına bu çiftliklerin bir çatı altında toplanmak istenmesi.

Bu kararla beraber, bir çiftlikte 70 olan kümes hayvanı sayısı, 30 binlere kadar çıktı, tabi ki sonuç olarak sağlıksız ortamda yetiştirilen hayvanlarda çeşitli hastalıklar görüldü.

Bu uyarının yapıldığı tarih 1999'dur.

Yine bu tarihte yapılan uyarıda domuz gribinin ilk görüldüğü ülke olan Meksika da bulaşıcı hastalık çıkma olasılığının yüksek olduğu da belirtilmiş.

Evet, yine insanoğlu kendi eliyle, daha fazla kazanç elde etme hırsının sebep olduğu, bir felaketi yaşıyor.

Bu konunun avantajlar sağladığı başka kesimlerde var tabi ki, ilaç üreticileri, insan sağlığından çok ticari kazanca önem vermek ve bu salgın hastalıktan rant elde etmekle suçlanıyorlar.

Kişisel görüşüm, ilaç firmalarını suçlayanların pek de haksız olmadığı yönündedir".

Domuz gribi ile ilgili bu hatırlatmayı yapmamın sebebi, bu hastalığın dünyanın birçok yerinde ve ülkemizde gündem olması sebebi ile ayni karışıklıkların yaşanmaması içindir.

Bu satırların yazıldığı günlerde domuz gribi ile ilgili olarak hepimizde biraz bilgi yetersizliği, meydana gelen kötü sonuçlardan dolayı biraz tedirginlik ve elbette doyurucu açıklama yapılmaması sebebi ile biraz korku hâkimdi.

Kış mevsimini tam olarak yaşamaya başladığımız bu günlerde, özellikle okullarda, sınır kapılarında ve elbette sağlık kurumlarında gerekli önlemler son dakika beklenmeden alınmalıdır.

Bu önlem sadece kontrol amaçlı değil, daha önce yaşanan kargaşaya fırsat vermeyecek şekilde bir hazırlığı da kapsamalıdır.

İçinde bulunduğumuz mevsimsel süreçte daha önce yaşanan bu hastalığın yeniden ortaya çıkması normaldir.

Bu durum sadece bizim ülkemizle ilgili değildir.

Mesela, İngiltere de bu hastalık yeniden gündeme geldi.

Hatta bu hastalıktan son haftalarda ölümler olduğu bildiriliyor.

İngiltere'de son dönemlerde domuz gribinden ölenlerin özellikle 65 yaş civarı ve başka rahatsızlıklarının olduğu da dikkat çeken bir başka nokta.

Domuz gribinden hayatını kaybeden insanlar olduğu haberinin geldiği bir başka ülkede Almanya.

Almanya'nın Bild gazetesinde çıkan habere göre 3 yaşındaki bir kız çocuğu ve 51 yaşındaki bir adam bu hastalıktan hayatını kaybetti.

Bu örnekler tabi ki üzücü.

Ve bunları işin ciddiyetini anlatmak amacıyla bu satırlara taşıdım.

Ülkemizdeki durum şu an için endişe verici değildir.

Ama tedbirsiz olmak kadar kötü bir şey de yoktur.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları