28 Ocak'tan çıkarılacak dersler

Yayın Tarihi: 31/01/11 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Günlerdir beklenen miting, geçtiğimiz Cuma günü yapıldı.

28 Ocak gibi tarihi bir günde, tarihi bir kalabalık, tarihi İnönü meydanını doldurdu.

İnönü meydanını dolduranlar aylardır, günlerdir, doğdukları yere göre, çalıştıkları sektöre göre, siyasi görüşlerine göre ayrılan insanlardı.

Elbette bu mitingden çıkarılması gereken dersler var.

Fakat, hükümet kanadında miting öncesi ve sonrasında yapılan açıklamalara baktığımız zaman, böyle bir düşüncenin henüz ortada olmadığını görürüz.

Bu miting sadece kamu çalışanlarının, sadece esnafın değil liseli öğrencilerden tutunda, elinde bastonuyla İnönü meydanına gelen yaşlı insana kadar her kesimden katılımla gerçekleşmiştir.

Özel bir işletme sahibi yanına aldığı çalışanları ile gelmiş mitinge ve şöyle diyor "Bu gün dükkanımı kapattım. Bu gün dükkanımı kapatıp buraya gelmezsem, bir yıl sonra iş olmadığından dükkanımı temelli kapatacağım".

Ve bir polis memurunun sözleri "Görev başındayım ama keşke bu kalabalık iki misli olsa".

Şimdi bu mitingden hareketle herkesin, bazı dersler çıkarması gerekmektedir.

Öncelikle hükümet bu mitingi sadece sendikal bir hareket olarak görmemeli.

Toplumun tüm kesimlerinden destek alan ve birkaç kişinin toplanması olarak düşünülemeyeceğini, görmesi gerek.

Daha doğrusu bu işin şakası olmadığını anlaması gerek.

Bu konuda görünen o dur ki hala daha işin ciddiyeti anlaşılmamış.

Hala daha bilinen sözler sarf ediliyor.

Gelinen noktanın ciddiyetini anlamak için, Tunus veya Mısır olmaya gerek yok.

Bunları söylerken temenni olarak söylemiyorum.

Ama bu halkın sesine kulak verin.

Hatta sizde bu halkın yanına gelin.

Ulusal Birlik Partisi, bu halka mal olmuş, bu ülkenin en köklü ve iktidar erkini en uzun süre elinde bulunduran siyasi partisidir.

Ulusal Birlik partisi büyük bir güçtür.

Fakat ne yazık ki UBP, kendi yöneticileri tarafından kendi halkından uzaklaştırılıyor.

Bu noktada bir kez daha düşünülmesi gerek.

Düşünülmesi gereken bir başka noktada, bundan sonra ne olacağıdır.

Hükümetin istifası veya alınacak bir erken genel seçim durumunda, iktidar yarışına girecek partiler bugünkü durumu değiştirebilecek mi?

Alışılagelmiş, kokuşmuş, çürümüş siyasi anlayışlar artık seçim kazandırmamalı.

Bu günkü hükümetin düşmesini isteyen siyasi çevrelerin alternatif olacak programları var mı?

Siyasete ve siyasetçiye olan güvensizliği ortadan kaldırabilmek için neler yapmayı düşünüyorlar?

Alternatif çözüm projeleri yoksa, bugünkü ortamdan farklı bir şey olmayacaksa, yapılacak hiçbir şeyin anlamı yoktur.

Siyasi partiler bilmelidir ki bu gün iktidar partisinin yerinde onlarda olabilirlerdi.

Muhalefette başka, iktidarda başka anlayışı 28 Ocak tarihi itibarı ile darbe almıştır.

28 Ocak eylem ve mitinginin başarısında, sendikaların önemli payı vardır.

Bu noktada sendikalarda bu başarının sorgulamasını yapmalıdır.

Bu ülkenin sorunları sadece kamusal alanda çalışanlar için değil, asgari ücretli olanlar içinde geçerlidir.

Yani kamu çalışanlarının çalışma saatleri değişmeseydi, kamu çalışanlarının maaşları kesilmeseydi bu kararlılık gösterilecek miydi?

Kıbrıs Türkünün çoğunlukta verdiği bu tepkiye, elbette Ankara'da gereken önemi vermeli.

Kıbrıslı Türklerle olan ilişkilerde tarihin en kötü dönemi yaşanırken, bunun sebepleri ve özeleştirisi, AK Parti hükümetince yapılmalı.

Konuyla ilgili ne Ankara hükümeti, ne de Türkiye basınından tek bir ses çıkmaması da oldukça ilginç bir başka noktadır.

Türk halkı da bu eylem ve mitingin Türkiye karşıtlığı değil, Türkiye hükümetine karşı bir tepki olduğunu farkında olmalı.

Ve Kıbrıs Türk halkı, her ne olursa olsun, Türkiye ile tarihsel bağları incitmeden ne istediğini ortaya koymaya devam etmeli.

Bu anlamda kendi iradesini yansıtmayan, yönetimleri, siyasi partileri, milletvekillerini ilk başta, sandıkta engellemeli.

Günlük kazanımlar ile sandıkta irade ortaya koymamalı.

Tüm bunları bu ülkeyi ve bu ülke insanını seven bir vatandaş olarak bu köşeye taşıdım.

Bu saatten sonra hiçbir şey eskisi gibi olmamalı.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları