KKTC'nin üç başbakanı

Yayın Tarihi: 28/02/11 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Durum öyle bir noktaya geldi ki, konumu, düşüncesi, görüşü her ne olursa olsun herkes atacağı her adımda, ağızdan çıkacak her sözde en az iki defa düşünmek zorunda.

Gerçekten bu işin şakası yok. 2 Mart mitingine artık saatler kaldı. Fakat mitingin gerginliği günler öncesinden başladı.

Hükümet, Başbakan Sayın İrsen Küçük aracılığı ile geçtiğimiz Cuma günü sendikal platformla bir "Uzlaşı" toplantısı yaptı.

Daha doğrusu bu toplantı ile bir uzlaşı yolu aradı.

Atılan adım göstermelikte olsa, özelde doğru.

Fakat hem geç kalınmış bir girişim, hem de 2 Mart mitingini önlemeye yönelik olduğu yönünde bir inanış var.

Esas amaç bir yandan topluma, bir yandan da sendikal platforma mesaj vermek.

Hükümet topluma biz bir adım attık mesajı verirken, sendikalara da uygulamalardan vazgeçmemiz söz konusu değil mesajı verildi.

Mitinge yönelik bir mesajda, KTHY çalışanlarına gönderildi.

KHTY çalışanları iki ay içerisinde yeni hava yolları ve devlete istihdam edilecek.

Açıklama bu yönde.

Bu konu hassas, umarım her zaman dillerden düşmeyen vaatlere benzemez.

Bu da boş çıkarsa, sonuç yıkım üstüne yıkım olur.

Memleketin her yanı adeta dökülüyor.

Grevler günlük yaşamı felç etmiş durumda.

Bu ortamın en fazla zarar göreni elbette toplum.

Öğrenciler hiçbir günahları olmadığı halde koskoca bir yılı heba etmek üzere.

Polis teşkilatı onca işleri güçleri varken miting meydanlarında eylemlerde toplumla karşı karşıya.

Yargıda bekleyen davalar, kamu dairelerinde biriken gecikmiş yığınla işler, dosyalar.

Yok hala bir çözüm yok.

Bu tablodan ortaya şu sonuç çıkıyor.

Sorunların aşılmasında hükümette, sendikalarda samimi değil.

Her iki tarafta artık hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağını farkında.

Ve izlenen yöntem karşı tarafı yıldırma.

Hangi taraf dayanma gücünü yitirirse sonuç diğerinin lehine olacak.

Hükümet istediğini alırsa yapılacak uygulamaların sonu gelmeyecek.

Sendikalar, hükümeti geri adım attırırsa sendikaların gücü daha da pekişecek.

İşte 2 Mart birazda bunun için önemli.

Bu mitingde toplumda kimin yanında olduğunu daha açık ve daha bilinçli bir şekilde ortaya koymuş olacak.

Bu memlekette bu saatten sonra bu çarpık, bu yamalı yapıyla hiçbir şey düzeltilemez esas mesele bu.

Hükümete olan güven gün ve gün azalmakta, bunu ben söylemiyorum bizzat UBP'li dostlar söylüyor.

İlginç bir başka nokta ise CTP'li bir örgüt başkanı bu günkü ortam da erken bir seçim gündeme gelse, kendi partisi tek başına iktidar olsa dahi bu rahatsızlıkların düzeltilmesinin çok zor olduğunu söylüyor.

Ülkenin en büyük iki partisinin tabanından bu sesler geliyor.

Peki, hükümetin sendikalarla anlaşamaması ve anlaşmayacağı da ortada iken bu noktadan sonra beklentisi ne olabilir?

Yani bundan sonra ne yapılacak.

Hiçbir şey olmamış gibi bir tutum izlenip malum paketin diğer maddeleri uygulanmaya mı konacak yoksa işin ciddiyetini farkına varıp gerçek anlamda diyalog için elle tutulur öneriler mi sunulacak.

Sendikal platform ortaya koyduğu 23 maddelik isteklerinden en azından bulunabilecek müşterek noktalardan taviz verip bir orta yol bulunmasında sorumluluk alacak mı?

Bunun olabilmesi için hükümetin bugüne kadar sürdürdüğü hatadan vazgeçip, diyalog kapısını samimi bir şekilde ve sürekli açık tutması gerek.

Daha önceki yazılarımda da bir noktanın altını çimiştim ki haklılığım kötü bir olayla ortaya çıktı.

KKTC içinde bulunduğu çıkmazdan, Türkiye ile gerilen ilişkilerinden çıkar sağlamaya çalışanlar 2 Mart günü İnönü meydanında olacak.

Bir kez daha söylüyorum bu hafife alınacak bir tehlike değildir.

Nitekim miting günü gelmeden bir gazete kurşunlandı.

Tehdit mektubu bırakıldı.

KKTC halkına hakaret edildi.

Demokrasiye, özgürlüğe, çok sesliliğe darbe vuruldu.

Karanlık emellere, faili meçhullere, perde arkasından korku salmalara bir yenisini daha eklendi.

Bu köşenin ve bu satırların yazarı olarak AFRİKA gazetesi ve emekçilerine ve de Kıbrıs Türk halkına bir kez daha geçmiş olsun diyorum.

Yazımın sonunda, üzerinde durulması gereken bir başka önemli noktanın altını bir kez daha çizmek istiyorum.

Çarşamba günü yapılacak olan mitingin, Türkiye karşıtlığı taşımadığının gösterilmesi gerekmektedir.

Her ne kadar eleştirsek de, söylemleri, tavırları, yaklaşımları şiddetle reddetsek de bu paketin imza yerinde, KKTC'nin son üç Başbakanının adı var.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları