Aydınlık yarınlara dair

Yayın Tarihi: 10/04/11 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

"Güzel günler göreceğiz çocuklar, motorları maviliklere süreceğiz.

Çocuklar inanın, inanın çocuklar. Güzel günler göreceğiz, güneşli günler".

Böyle başlıyor, üstat Nazım Hikmet'in muhteşem şiiri. İnsana umut veren, geleceğe dair beklentileri yeşerten bu dizeleri, ne zaman işitsem içimdeki tüm olumsuzluklar bir anda yerini yepyeni düşüncelere bırakır. Toplum olarak, zor ve sıkıntılı bir süreç yaşıyoruz. Bu klasik bir cümle değil.

Sıradanlık ve sırf dil alışkanlığı için bu yazıda kullanılmadı.

Bu basit cümle aslında gerçeğin ta kendisi. Kıbrıs adası, yine zor bir dönemeçte.

Tarih boyunca olduğu gibi.

Birlikte yaşamanın, yani toplum olmanın en önemli kazanımlarından biri örgütlenmedir.

Ayni amaç için yola çıkmış insanların bir çatı altında toplanması, gönül ve fikir birliği yapması, çoğulculuğun, demokrasi kavramının olgunlaşmasına en önemli hizmettir.

Ülkemizde bu gün sendikal örgütlenme çok önemli ve güçlü ise, bu ortak çıkarlar sahip insanların ayni düşünceyi farklı dillerde bir araya getirmesindendir.

Kıbrıs Türk insanı birlikteliği ve paylaşımcılığı ile bugünlere gelmiştir. 1940 yıllarda Kıbrıs'ta yaşayan insanlar hiçbir ayırıma maruz kalmaksızın, hem Türk ve Müslüman, hem Rum ve Hıristiyan, İngiliz işverenlere karşı örgütlenmiş işçi örgütleri kurmuş ve ayni amaçlara ulaşmak için mücadele etmiştir.

Bu günde Kıbrıs'ın kuzeyinde birçok sivil toplum örgütü vardır.

Birçoğunun adını sadece seçim zamanları duyarsınız.

u dönemlerde ortaya çıkar bu sistemden nemalanırlar.

Ama bunların yanında siyasi amaç gütmeyen topluma fayda sağlamayı daha bir merkez edinen örgütlenmeler, dernekler ve kurumlar da vardır.

Bunlara örnek olarak en başta Aydınlık Yarınlar Hareketini, Kanser Hastalarına Yardım Derneğini, Kıbrıs Türk Görmezler Derneği ve elbette diğer Engelliler Derneklerini sayabiliriz.

Tamamen gönüllülük esasına dayalı, toplumsal sorunlara yönelik, bir farklılık içerisinde verilen bu mücadelede kazanan elbette toplumsal birliktelik olacaktır.

Aydınlık Yarınlar Hareketinin hizmet etme anlamındaki misyonu şu şekilde anlatılıyor. "Aydınlık Yarınlar Hareketi, insanlık onurunu yitirmeden, üretimin ve paylaşımın, sosyal hayatın ve hukukun üstünlüğü çerçevesinde, eşitlik, saygı ve sevgi ile gerçekleşebileceğine inananların, bu konuda toplumsal duyarlılığı artırmak ve bu görüşü destekleyen girişimlerde bulunmak amacıyla başlattıkları bir sivil toplum hareketidir".

Bu birlikteliklere Kıbrıs Türk Toplumun ihtiyacı vardır.

Son zamanlarda artan toplumsal gerilimler ve bunların ortak buluşma noktası olan mitingler her görüşten insanı bir araya getirmiştir.

Aydınlık Yarınlar Hareketi de her görüşten insanı içinde barındırmaktadır.

Hedef ortak paylaşım noktalarını artırmaktır.

Kan bağışı, ağaçlandırma çalışmaları, birçok eğitim kurumuna yapılan maddi, manevi katkılar gibi sosyal sorumluluk projelerine imza atan AYH içinde bulunduğumuz süreçte yaşanan siyasal çöküntüye de kayıtsız kalmıyor.

AYH Başkanı Sayın Anıl Kaya KKTC de bugün yaşanan siyasal sorunları çözmenin gerekliliğini ve önerilerini geçtiğimiz Cuma günü STAR KIBRIS'A diğer konularla beraber özetlemişti.

Halkın siyaseti sorgulaması, denetlemesi mevcut siyasi sistemin kişilere, partilere odaklı olmaktan çıkıp katılımcı, hesap verebilir, adil bir mekanizmaya kavuşmasının gerekliliğinin altını çizen Sayın Kaya'nın düşüncelerine katılmamak mümkün değil.

Örgütlenme, bir çatı altında ayni amaç için mücadele etme, sadece sendika üyeliği anlamında değildir.

Sadece bir amaç için mücadele etme, zamanla bireyselliği ön plana çıkarır.

Sonucu alınan mücadele her zaman için örgütlü ve planlı mücadeledir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları