Karar Kıbrıs Türkü'nün...

Yayın Tarihi: 11/04/11 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

EYLEMLER SİYASİ Mİ? EKONOMİK Mİ?

1948 yılında Türk ve Rum maden işçilerinin beraber çalıştığı, Amerikan işverene ait Kıbrıs Maden Şirketi CMC' de 125 günlük tarihi bir grev yapılmıştı.

Rum ve Türk işçiler ortak istekler ortaya koymuş ve örgütlü hareket ederek bu isteklerinin karşılanmasını sağlamıştı.

Her iki toplumda da grevi kırılmasına yönelik, girişimler oldu ise de başarılı olmadı.

Konu ile ilgili olarak, dönemin işçi birlikleri liderlerinden Hasan Şaşmaz, daha sonraları anılarında anlatacağı Lefke konuşmasında özetle, Rum olsun Türk olsun tüm işçilerin birlik ve beraberliğini kimsenin bozamayacağını dile getirmişti.

Bu konuşmayı işçilerle beraber Rum işçi sendikası PEO lideri Cartides de teyit ettikten sonra şöyle diyecekti " Şaşmaz doğruları söylüyor. Bende katılıyorum".

Bu olayla ortaya çıkan durum aynen şöyle idi.

Rum ve Türk işçiler milli davada değil, ekonomik davada birliktelik sergilemişlerdi.

Yani ayırım yapılmaksızın, Rum işçisinin de Türk işçisinin de sorunlarının merkezinde ekonomi vardı. Kıbrıs'ın kuzeyinde yapılan ve sadece adada değil dış merkezlerde de ses getiren eylemlerin amacı nedir?

Eylemler siyasi mi?

Ekonomik mi?

Bu gün için Kıbrıs Türk insanı kararını vermeli.

28 Ocak, 2 Mart mitingleri ve son olarak 7 Nisan eylemi amacına ulaştı mı?

Yoksa olaylar amacını aştı mı?

28 Ocak mitingi, KKTC ve Türkiye hükümetleri arasında imzalanan ekonomik protokole karşı yapılan ilk mitingdi.

Daha sonra 2 Mart mitingi yapıldı.

Bu miting biraz daha farklı ve katılım anlamında daha güçlü oldu.

Bunun sebebi ise ilk mitinge, Türkiye hükümet yetkililerinin gösterdiği tepki ve bu bağlamda söyledikleri sert sözler oldu.

Bunların ardından yakalanan başarı, halkın verdiği destek sendikal platformu ortaya konan iradeyi siyasallaştırmaya ve eylemlerini Brüksel'e taşımalarına sebep oldu.

Ve Kıbrıs Türk Halkının hak arayışı bir anda siyasi bir harekete dönüştürüldü.

Bu paragrafın ilk cümlesine tekrardan dönersem, Kıbrıslı Türkler bu noktada kararlarını vermelidirler.

Verilen mücadele, ekonomik ve sosyal sorunlardan dolayı mı?

Yoksa siyasi mi?

7 Nisan eylemi, hak arayan demokratik bir eylemin amacını aştığını ortaya çıkarmıştır.

Ben kendi adıma ne meclis önündeki yüzlerce polis memurunu, ne yol ortasına tellerden demirlerden kurulmuş barikatları, ne yaşanan kargaşayı tutuklamaları, nede Kıbrıs Cumhuriyeti Bayrağının ekonomik ve sosyal hak arama eylemine yakıştıramadım.

Sendikal platform kendi eylemine sahip çıkamamıştır.

Her anlamda tam bağımsızlık isteği olan, iradesine saygı bekleyen, kendi topraklarında kendi kendini yönetmek isteyen bir toplum ne Türkiye ye yük olmak,nede Rum yönetimine bağlanmak istemektedir.

Tüm bunların meydana gelmesinin bir başka yönü de KKTC hükümetinin olayları görmezlikten gelmesi ve ne yaparsanız yapın noktasında olmasıdır.

Binlerce insan İnönü Meydanın da iken hükümet partisi istifa eden ilçe başkanlarını ve istifalara neden olan istihdamları görüşüyordu.

Bir diğer mitingde yine yer yerinden oynarken, hükümetin gündeminde özelleştirme yasası vardı.

Ve son olarak, 7 Nisan eylemi sırasında değişen kabine üyelerinin birbirlerine makam teslim etme merasimleri ile kabine değişikliğinin hükümet partisindeki etkilerinin tartışılmasına tanık oluyorduk.

Yani bu ciddiye almama, sadece partisel ve kişisel çıkarlara odaklanma, gün ve gün artan gerilimi daha da artırmaktan başka neye hizmet edecektir.

Tepki bir bütün olarak siyaset kurumuna doğru artıyor. Hükümet yanında muhalefete de tepkiler var.

Olaylar amacını aşmıştır.

Ve birilerinin dur demesi, ortamı yumuşatıp diyalog yolunu açması gerekmektedir.

Bu noktada başta hükümet ve sendikalar olmak üzere herkes üzerine düşeni yapsın.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları