Büyükelçi Akça: "Ben gelecekten umutluyum"

Türkiye'nin, KKTC Büyük Elçisi Sayın Halil İbrahim Akça, bu göreve atandıktan sonra basın kuruluşlarına yönelik başlattığı ziyaretlerini sürdürüyor.

Sayın Büyük Elçi geçtiğimiz pazartesi günü, Star Kıbrıs Medya Gurubunu ziyaret etti.

Sayın Büyük Elçinin daha önce ziyaret ettiği basın kuruluşlarında dile getirdiği söylemler günlerdir tartışılıyor.

Haklılık payı belki vardır.

Belki de yoktur.

Benim gözlemlediğim ilk konu, Sayın Büyük Elçinin bu şekilde anılmaktan son derece rahatsızlık ve üzüntü duyduğu.

1974 Temmuzundan sonra, Kıbrıs'ın kuzeyinde oluşturulan yapıda bu ülkeyi yönetenlerin olduğu kadar, Türkiye yöneticilerinin de hataları vardır.

Aktarılan kaynakların, nerede, nasıl harcandığı sorgulanmamış, durmaksızın artan kaynak talebinin nedenleri araştırılmamıştır.

Ta ki Türkiye de AK Parti iktidar olana kadar.

AKP iktidarı ile yıllardır hiç konuşulmayan, belki de var olan ve saklanan, üstü örtülen sorunlar gün yüzüne çıkmaya başladı.

Bu dönemde Kıbrıs Türkü ve KKTC hükümetleri duymaya hiç de alışkın olmadıkları söylemlerle karşı karşıya kaldı.

AKP iktidarı ile hemen her alanda anlayış değişikliğinin yaşanmaya başladığı Türkiye de Kıbrıs politikası da değişti.

Bu değişime ayak uyduramayan, KKTC diplomasisi birer birer değişime uğradı.

Hükümet değişti, Cumhurbaşkanı değişti.

Bu değişim Kıbrıs sorununa çözüm bulma adına atılan adımları da etkiledi.

Fakat daha sonra ki dönemlerde beklentiler pek de umulduğu gibi olmadı.

Referandum süreci, güney Kıbrıs'ın adanın tek temsilcisi olarak AB'ye katılımı Kıbrıs'ın kuzeyinde ileriye dönük umutları olumsuz etkiledi.

Bu gelişmelerle eş zamanlı olarak Türkiye'nin AB üyeliği de bir bilinmeze dönüşünce Kıbrıs Türk insanı daha sıkıntılı daha belirsiz bir dönemece girdi.

Çünkü Kıbrıs sorunu, AB yolunda Türkiye'nin karşısına çıkarılan en önemli engeldi. Türkiye'nin AB üyeliği gerçekleşmedikçe Kıbrıs sorununa çözüm bulma çabaları da isteksizleşiyor.

Bu bir gerçek.

Peki, Rum yönetimi çözüm konusunda çok mu istekli?

Elbette hayır.

Bu durum onlarında çıkarlarına hizmet ediyor.

Çözüm konusunda hal böyle olunca, Kıbrıs kuzeyinde yaşayan insanlar, günlük yaşamlarındaki sıkıntılar ile daha fazla yüz yüze gelmeye başladı.

Çözüm amacını gerçeğe çeviremeyince daha önce olduğu gibi hükümet ve Cumhurbaşkanını değiştiren seçim süreçleri yaşandı.

Fakat değişen sadece KKTC hükümeti ve Cumhurbaşkanı değildi. Ayni zamanda Türkiye hükümeti de Kıbrıs politikasını değiştiriyordu.

Ve esas mesele bundan sonra başlıyordu.

KKTC kaynakları hem iç, hem de dış etkenlere bağlı olarak yetersiz kalınca, bütçe açıkları her dönem daha da artınca, her zaman olduğu gibi, Türkiye hükümetiyle ekonomik alanda mutabakata varılan anlaşmalar imzalandı.

Bütçe açıklarının kapatılmasının ağırlıkta olduğu önlemler, alınması ve uygulanması karara bağlandı.

Zaman geçtikçe, KKTC hükümeti bu uygulamalardaki stratejiyi ve sonrasında yaşananları iyi yönetemeyince, bu konular yerine bildik, alışıldık seçim sonrası tanık olduğumuz manzaralara öncelik verilince ekonomik paketin uygulanmasını ve içeriğini savunmak, Türkiye hükümet yetkililerine kaldı.

Bu doğru bir tercih mi?

Kesinlikle hayır.

Bu süreçte söylenen söylemeler haklı mı?

Kesinlikle hayır.

Bunlar bir gün karşımıza çıkacak mıydı?

Evet çıkacaktı.

Ve çıktıda.

Kötü mü oldu?

Bana göre iyi yanları da oldu.

Eksikleri var mı?

Elbette var.

Öncelikle söylemler, çok ağır.

Bu ülkenin bir devlet yapısı, bir hükümeti varsa alınan kararları izah etmek ve savunmak en başta bu uygulamaları hayata geçirme adına hazırlanan protokole imza atan, KKTC'li yetkililere düşer.

Bu yetkililer sustukça kendi iç sorunlarına ve beklentilerinin derdine düştükçe, bunu yapmakta başkalarına düşer.

Yeniden Sayın Büyük Elçinin Star Kıbrıs Medya Gurubuna yaptığı ziyarete dönersek, Sayın Akça ilk başta da söylediğim gibi KKTC'de gündem olmaktan rahatsız ve üzgün.

Sorularımıza içtenlikle cevaplar verdi.

KKTC hükümeti ve muhalefet ile ilgili yorum yapmasının görevi itibarı ile etik olmayacağının altını çizdi.

Çok tartışılan vatandaşlık, kaçak iş gücü ve nüfus konusundaki sorunların çözümü için elinden geleni yapmaya hazır olduğunun mesajlarını verdi.

Bana göre Büyük Elçi Sayın Akça'nın şu sözleri de anlamlıydı "Ben gelecekten umutluyum".

Sayın Büyük Elçi belki de bugüne kadar kimsenin söylemediklerini söylediği için bu kadar tepki görüyor.

Benim eleştiri noktam ise uygulanacak reçetenin, bu ülke gerçekleri göz önüne alınmadan, dıştan değerlendirilerek hazırlanması.

Ve bu noktada ortaya çıkan sorunları KKTC hükümetinin sahiplenme anlamında yetersiz, Türkiye yetkililerinin ise sahiplenme ve savuma anlamındaki ısrarıdır.