Neden itiraz ediyorsunuz

Yayın Tarihi: 12/08/11 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Çarşamba günü yayınlanan yazıma başlarken iki soru sormuştum.

Dünya görebildiğimiz kadar mı?

Ve sorunlar sadece bize özgü mü?

İki soruya da kendi açımdan bakarak "Hayır" cevabını vermiştim. Neleri konuşup tartışıyoruz? Gündemimiz nedir? Günlük gelişmelere bağlı olarak, kendimizce gündem belirliyoruz.

Kimlik, af, hakkı yenen insanlar, marjinaller, orijinaller, tam gün eğitim, hükümet kararları, muhalefet eleştirileri, sendikaların uyarıları, kim dedi, ne dedi?

Adeta dedikodu kazanı. Paylaşımcılıktan, şeffaflıktan, devamlılıktan uzak bir birini tamamlayıcı değil, birbirine köstek bir anlayışla beslenen günlük çıkar ilişkileri.

Döviz karşılığı borç alanlar ev, araba, okul taksiti ödeyenler kâbus görüyor. Yetkililer başka havada. Kimseden çıt yok. Daha iyi olacak, ülke ucuzlayacak, bazı ürünlere fon indirimi uygulanacak söylemi inandırıcılıktan uzak.

Sadece zaman kazanmaya yönelik ve kimsenin bu tür düşüncelere güveni yok. Kararlarımızı hep başkalarının alıp, ne yapmamız gerektiğini hep başkalarının söylediğinden midir nedir, karar alma yetkisi elinde olan erk görmedim, duymadım, bilmiyorum üçgeninde zaman harcıyor.

2011 çevre yılı ilan edildi. Çevre yılı ilan etmekle iş bitmiyor tabi. Aynası iştir kişinin diye bir deyim var. Her şey söz değil, her şey icraat.

Hep söylenen fakat yapılmayan o kadar çok şey var ki. Yığın yığın çöpler, elektrik santralinden yayılan zehir. İlgili ilgisiz herkes gücü yettiğince haykırıyor.

Duyan yok. Şimdilerde Lefke de Petrol dolum tesisleri gündeme geldi. Kimler yapacak, nasıl yapacak, etkileri nelerdir?

Henüz sır.

Güzelyurt bölgesinin, Lefke'nin yatırıma elbette ihtiyacı var. Altyapısı sağlam, bölgeye canlılık getirecek, istihdam yaratacak, bölge insanını rahatlatacak yani yıllardır yapılması gerekip de yapılmayan her şeye bu bölgenin kavuşması lazım.

Ayni şekilde Karpaz bölgesi de bu ilgiyi hak ediyor. Fakat kaş yaparken göz çıkarılmaması, bir şeyleri yaratırken bir şeylerin bozulmaması için atılacak adımların özenle seçilmesi gerek.

Ortaya atılan bu düşünce bölge insanın sağlığı, çevrenin dengesi ile yakından ilgili. Birde sağlıklı açıklama yapılmaması daha çok endişeye sebep oluyor.

Şimdi birileri çıkıp mutlaka " Hem yatırım istiyorsunuz. Hem de her şeye itiraz ediyorsunuz" diyecektir. Tıpkı "DAÜ' nün zararını kim ödeyecek, Doğa kolejlerine verilmesine neden itiraz ediyorsunuz" dedikleri gibi.

DÜNYA NELERİ KONUŞUYOR?

Peki, bizim dışımızda neler oluyor?

Yani biz bu ikilemlerle yaşarken, kendi içimizde hesaplaşmalarla uğraşırken dünyada neler oluyor? Krizler, isyanlar, savaşlar, yıkımlar, açlıklar, ölümler acının her türlüsü yaşanmakta.

Dünya yeni bir ekonomik kriz tehlikesi içinde. Hatta başta bazı AB ülkeleri ve süper güç ABD krizin merkezleri. ABD tarihinde ilk defa kredi notunun düşülmesini yaşıyor.

Sandart&Poor's isimli kredi derecelendirme kuruluşu, ABD'nin AAA olan kredi derecesini AA+ olarak belirlendiğini açıkladı. ABD bu krizle boğuşurken, İngiltere bir halk ayaklanması olayına tanık oluyor.

Çete üyesi olduğu ileri sürülen bir siyahî gencin polis tarafından vurularak öldürülmesi ile başlayan olaylar birçok bölgeye yayıldı. Tepki ve gösteriler bir anda yağma ve çatışmaya dönüştü.

Libya da istenilen istikrar henüz yok. İç savaş devam ediyor. Suriye Türkiye sınırına asker yığıp sonra geri çekiyor. Ve Somali. Ve üç ayda açlıktan ölen 29 bin çocuk.

Yürekler acısı bir dram. İşte, dünyanın hali. Yine insanoğlu iş başında. Bunlar belki bize uzak bir yerlerde yaşanıyor ama hepsi gerçek.

Birde bizim zaman harcadığımız, günlük konulara bakın.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları