Zimmet

Yayın Tarihi: 15/08/11 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Askerlikte bir kural vardır.

Daha doğrusu bir yöntem.

Herkese sorumluluk verilir.

Herkese kullandığı malzemeler zimmetlenir.

Bu malzemelerin her şeyinden zimmeti alan kişi sorumlu olur.

Böylelikle herkese önemli bir görev yüklenir.

Devlet yönetimlerinde de devlet olanakları, devletin tüm varlığı ve de ülke toplumunun sorumluluğu hükümetlerdedir.

Arada tek bir fark vardır.

Askerde verilen sorumluluk isteğe bağlı değildir.

Hükümetler ise seçimle, yani kendi rızaları ile bu sorumluluğa talip olurlar.

Kıbrıs'ın kuzeyinde yaşayan insanların sorumluluğu, yani zimmeti bizzat hükümetin sırtındadır.

Bu sorumluluk bu ülkede yaşayan herkesi eşit olarak sarmalıdır.

Zimmet sadece iktidar için geçerli değildir elbette.

Toplumun haklarını koruma görevi ayni zamanda muhalefete de zimmetlenmiştir.

Bugün için toplum sahipsizdir.

Devlet olanakları ile iktidar olmak, iktidarda kalmak her şeyin önünde.

Toplumsal tepki, toplumun hassasiyetleri her daim ikinci planda.

Teknecik Elektrik santrali bacalarından çıkan zehir hala çözülmedi.

Çözüm yönünde herhangi bir kıpırdama da yok.

Bilindiği üzere Lefke-Gemikonağı bölgesine petrol dolum tesisleri yapılması düşüncesi ortaya atılıp tartışılmaya başlandı.

Bölge halkı ve elbette duyarlı kesimlerin konu ile ilgili haklı endişeleri ve soruları var.

Her şey de olduğu gibi bu konuda da bir kargaşa ve bilgi kirliliği hakim.

Bunun sebebi de yetkililerin dahi bilgi yetersizliğinin olması.

Konu ile ilgili olarak ÇED (Çevre Etki Değerlendirme) raporu olup olmadığı muamma.

Bu rapor yapılması düşünülen yatırımın her yönden etkisini ortaya koyma açısından önemli ki yapılan tanımlama " Bir yatırım gerçekleştirilmeden önce, çevreyle olan ilişkisinin incelendiği bir rapordur.

Bu raporda, işletmenin yatırım gerçekleştirilmeden önce, yatırımın faaliyette olduğu süreçte ve yatırımın faaliyet ömrünün tamamlanmasından sonraki süreçte toprak, su, hava gibi çevresel etmenlerle olan ilişkisini detaylarıyla incelemektedir" şeklindedir.

Bunun yanında çevresel faktörler kadar bölge insanının nasıl etkileneceği de önemli. Bölgede yaşayan insanların da konu ile ilgili haklı olarak endişeleri var.

Ortada bir CMC gerçeği var.

Bölgeye kalmış en kötü miras.

Hala daha bölgeye verdiği zararın boyutları belli değil.

Konuştuğum bölge sakinlerinin ortak düşüncesi "CMC'nin verdiği zararlar, hayatımızdan aldıkları yeter.

Bir yenisini daha yaşamak istemiyoruz" şeklinde.

37 yıldır tek bir çivinin çakılmadığı Lefke bölgesi, bu bölgede yaşayan insanların öncelikli ihtiyaçlarına yönlendirilecek yatırımlarla gerçek anlamda kalkınır.

Bu bölgenin gerçek anlamda bir hastanesi yok. Böylesi önemli bir yerde turistik bir tesis yok.

Ada ülkesiyiz, Lefke bir deniz şehri fakat bir limanı yok.

Öncelikli olan kimin yapacağı, çalıştıracağı belli olmayan bir petrol tesisi mi, yoksa dokusu bozulmamış, turizm cenneti, yatırım şehri olmuş bir Lefke mi?

"LURİCİNAYI YAŞATACAĞIZ"

Geçtiğimiz hafta içinde Akıncılar, yada bilinen diğer adıyla Luricina da belediye tarafından bir "Dayanışma gecesi" düzenlendi.

Şimdilerde olmasa da Akıncılara daha önceleri sık sık gitmişliğim var.

İlk gittiğimde aklımdan öncelikle geçen, zor ve zahmetli bir yolculuğun mecburi olduğu idi.

Akıncılar belli saatlerden sonra giriş çıkışın olmadığı bir yer.

Fakat her şeye rağmen bu ülkenin toprağı.

Siyasiler, seçim zamanları akıllarına gelen bu toprağa bugüne kadar hiç ilgi göstermediler.

Devlet olanakları sırf hizmet adına bu toprak için kullanılmadı.

Kendilerine ait bir yolları bile neredeyse yok.

Gençlik önemli oranda Akıncılar'dan ayrıldı.

Uzakta olmanın iyi tarafı olsa gerek bozulmamış bir birliktelik, doğallık ve yaşatılan Kıbrıs Türk kültürü açıkça fark ediliyor. Akıncılar'ın olumlu yönde değişmesi ve kaybedilen değerlerin kazanılması için Belediye Başkanı Sayın Hasan Barbaros var gücü ile çalışıyor.

Belediye Başkan Sayın Barbaros gece de yaptığı konuşmada "Luricina'yı yaşatacağız" vurgusunu yaptı.

Akıncılar da Lefke gibi Karpaz gibi ilgiye ve yatırıma ihtiyaç duyuyor.

Hatta diğer bölgelere nazaran daha bir unutulmuş daha vazgeçilmiş bir yer.

37 yıldır kendi yollarını kullanıp, engellere takılmadan evlerine bile gidemiyorlar.

Ulaşım için düşünülen ayrı ve engelsiz bir yol planı da ERCAN havalimanının geliştirileceği, büyütüleceği olasılığına takılmış.

Bilindiği gibi ERCAN özelleştirilecek.

İşletmeyi alacak olan firma mutlaka bazı düzenlemeler yapacak.

Gelin görün ki bu durum, Akıncılar'ın yıllardır beklediği yol yapımını engelliyor.

Bu ülkenin her karış toprağının "ZİMMETİ" bugünkü hükümetin sorumluluğundadır.

Leke'ye, Karpaz'a, Akıncılar'a sadece bölgenin menfaati düşünülerek yapılacak her yatırım, çakılacak tek bir çivi, bu ülkeye hiçbir katkısı olmayan torpilli otellerden, İsrailli iş adamalarından daha önceliklidir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları