Gerileme zamanı

Yayın Tarihi: 26/08/11 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Teknolojinin en büyük nimetlerinden biri İnternet. Hayatı kolaylaştıran bir araç. İstediğiniz her şeye anında ulaşabiliyorsunuz.

Ulaşmak istediğiniz her ne ise uzak diye bir sınır yok. Teknoloji geliştikçe insanoğlu bunu lehine çevirecek adımları atıyor. İnternet kullanımında da her şeyde olduğu gibi suiistimal yok mu?

Var tabi ki.

Ve bu suiistimali her alanda görebiliyoruz.

Siyasi çekişmelerde, kişisel suçlarda, her yerde. Seçim dönemleri rakip siyasilerin uygunsuz görüntülerini, şantaj yapılarak istediğini yaptırmak isteyen kötü niyetlilerin insanların özellerini deşifre etmesini, bir komutanın tüyler ürperten itiraflarının olduğu ses kayıtlarının yayınlanmasını ve daha akla gelebilecek pek çok şey var.

Peki, iyi şeylerde yok mu? Elbette var.

İnternet kullanımının bilgi erişimi yanında insanları buluşturma gibi bir kolaylığı da var.

Mesela Kıbrıs'ın kuzeyinden, Alayköy'den Avusturalya veya Amerika yada dünyanın bir başka coğrafyasında yaşamını sürdüren insanlarla iletişim kurabiliyorsunuz.

İnternetin son dönem moda sosyal paylaşım sitelerinde binlerce insanla tanışıp düşüncelerinizi binlerce kilometre uzakta olan insanlarla paylaşabiliyorsunuz.

Kıbrıs'a çok uzaklardan nasıl bakıldığını öğrenebiliyorsunuz. Geçtiğimiz Çarşamba akşamı internet aracılığı ile vakit geçirirken, Kıbrıs'tan göç edip şu an da Barselona da hayatını sürdüren bir dost ile kısa bir sohbet yapma imkânım oldu.

Ortak buluşma noktamızın bir sosyal paylaşım sitesi olan bu dost, sevgili Can Polo. Bir başka ortak noktamız da elbette Kıbrıs.

Hayatının bir kısmını Kıbrıs'ta sürdürmüş ama yaşadığı ülkenin insan odaklı uygulamalarına karşılık, anavatanı Kıbrıs'taki düzensizlik onu kendi ülkesinden soğutmuş.

Kıbrıs'a yeniden dönmeyi, burada sil baştan bir hayat kurmayı düşünüp, düşünmediğini sorduğum zaman şöyle bir cevap aldım "Cesaretim yok.

Her geldiğimde görüyorum, vatan kalmadı. Ana vatan, yavru vatanı yuttu. Öyle yapacaklar, böyle yapacaklar hepsi yalan.

Eskiden, ekmek aslanın ağzın idi, sonra aslanın midesine indi. Şimdi aslanda aç" hemen araya girip soruyorum yaşadığın yerin buradan farkı ne?

Devam ediyor sevgili Can Polo "Buranın farkı işsiz kalmışsanız devlet ev kiranızı öder. Doktorunuza ücretsiz muayene olabilirsiniz.

Burada insana önem verirler. Diyelim ki evin merdivenli ve sen bu merdivenleri sağlık sebeplerin gereği çıkamazsın. Devlet sana bu merdivenleri çıkman için araç gönderiri.

Mecburdur. KKTC devleti daha bir ulaşım sorununu çözemezken halkına nasıl hizmet edecek. Her yere hız kamerası koymakla bu işler olmaz.

Başımıza ne geldiyse nemelazımcılıktan geldi. Konuşan çok ama icraat yok. Gönyeli'den bir apartman dairesi almak için depozito yatırdım.

Adam şirket battı diye ne evi, ne verdiğim parayı veriyor. Bu nasıl adalet. Kıbrıs şu an 37 yıllık duraklamadan sonra gerileme dönemi yaşıyor".

Dünyanın bir başka yerinden, bir başka açıdan Kıbrıs'a bir başka bakış. Düşününüz ki evinizin merdivenlerini çıkamadığınız için devlet size özel araç gönderiyor.

Devlet için bu kadar önemlisiniz. Bizim ülkemizde ise daha engelli insanların kullanacağı bir yol, kamu alandaki yerlere bir park, kamuya ait ortak kullanım yerlerine bir özel giriş noktası bile yapılmıyor.

Zaten ne gerek var. Bu ülkede devlet vatandaş için değil, vatandaş devlet için gerekli. Vatandaş olmasa kim verecek vergisini, kim kapatacak bütçe açıklarını, kimin hakları budanacak.

Kim zehirlenecek devlet eliyle. Şu bir gerçek ki KKTC'de bir devlet yapısı var. Bir hükümet var. Fakat bu iki mekanizma sadece karar uygulayıcı.

Karar alma erki başka mercide. Durum böyle olunca da sınır kapısından kimin geldiği, ülkeyi kimlerin neden terk ettiği hiçte önemli değil.

Biz yine dönelim kendi dünyamıza. Önemli olan insan değil. Önemli olan insanların oyu hangi siyasi partiyi iktidara getirecek.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları