CTP'nin tarihi kararı

Yayın Tarihi: 10/10/11 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Güney Kıbrıs yönetiminin petrol-doğalgaz arama faaliyetleri ve bu amaçla yaptığı uluslar arası anlaşmalar sonucunda gerilen ortam, Türkiye ile KKTC arasında 21 Eylül'de New York'ta Kıta Sahanlığı anlaşması imzalanması ile devam etti.

Daha sonraki süreçte KKTC Bakanlar Kurulu, TPAO'ya arama yapma izni verdi.

Türkiye ile imzalanan Kıta Sahanlığı anlaşması henüz her iki ülke Meclisine sunulmadı.

Anlaşma Rum yönetiminin tek taraflı ve adadaki mevcut durumu daha da karmaşık hale getirecek malum girişimlerine bir tepki amacıyla imzalanmıştır.

Anlaşmanın gerekleri yerine getirilirken amacından çok imzalanış şekli tartışılıyor.

Bu bağlamda önce Başbakan Sayın İrsen Küçük, New York'ta Türkiye Başbakanı Sayın Erdoğan ve KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Derviş Eroğlu arasında imzalanan anlaşmanın imza aşamasında hükümetin yer almamasından rahatsız olduğunu açıkça dile getirdi.

Bunun bir eksiklik olduğunun altını çizdi.

Özellikle Dışişleri Bakanlığının konu ile ilgili ciddi bir rahatsızlığı oldu.

KKTC hükümetinin haklılık payı elbette var. Mecliste temsil edilen siyasi partiler görüşlerini açıkladıkça anlaşmanın Meclisten onay alacağı açık.

Fakat önemli olan "Oy çokluğuyla" değil "Oy birliğiyle" böyle bir kararın çıkmasıdır.

Oy birliği ile bir kararın alınması için tüm tarafların görüşünün alındığı, ortak mutabakatla oluşmuş bir düşüncenin ortaya çıkması gerekiyor.

Aslında bu dönemde bu anlaşmanın tartışılması anlamsız.

Esas tartışılması gereken bu anlaşmanın ve Rum yönetiminin devam eden ısrarının Kıbrıs sorununa olumlu veya olumsuz ne katacağıdır.

Türkiye ile KKTC arasında imzalanan Kıta Sahanlığı anlaşmasına CTP "Hayır" deme kararı aldı.

CTP'nin kararı önemli ve tarihi bir karar.

Hayır, kararı ile ilgili olarak 7 maddelik bir gerekçe metni açıklandı. Açıklanan 7 madde;

1.Kıbrıs Türk Halkının varlığı, iradesi göz ardı edilmiştir.

2.Cumhurbaşkanı yetkilerini aşmış, Meclisi devre dışı bırakmıştır.

3.Kıbrıs Rum yönetimi, çözüm sürecini zora sokacak bir sorumsuzlukla davranmış, arama girişimini ısrarla sürdürmüştür. Türk tarafı ise karşı tavrıyla aynı hataya düşmüştür.

4.Anlaşma içeriği Kıbrıslı Türklerin hak ve çıkarlarını gözetmiyor.

5.Adımıza imzalanan bu anlaşma için kim, nerede, nasıl bir müzakere yürütmüştür?

6.KKTC Meclisinin iradesine büyük saygısızlık yapılmıştır.

7. Yapılan anlaşmanın çözüm sürecine bir katkısı yoktur. CTP için en öncelikli ve şaşmaz hedef Kıbrıs sorununun çözümüdür.

Şimdi CTP açısından konu şu; Bu kararın bir bedeli olacak mı?

İlk akıllara gelen, Türkiye hükümetinin CTP'ye bakış açısının olumsuz olacağı.

Gerek Türkiye gerekse KKTC basının bir kısmı CTP'yi hedef haline getirir mi?

Hükümet kanadı CTP'yi yıpratmak için CTP'nin "Hayır" kararını bir avantaj olarak kullanır mı?

Bana göre hepsi mümkündür.

Ve zamanla yaşanacaktır.

Ama esas kararı Kıbrıs Türk Halkı verecektir.

Şu bir gerçek ki son dönemlerde KKTC'deki siyasi erk pas geçiliyor.

Bunu daha önceleri de yeri gelmişken seslendirdim.

Ve esas itiraz noktası da budur.

Bu duruma bu ülkede yaşayan bir insan olarak benimde itirazım vardır.

Her ne olursa olsun bu ülkenin seçilmişleri bu ülke insanının onayını alarak bu görevlere geliyor.

Yani bu ülkedeki siyasi erk ve Meclis ayni zamanda bu ülke toplumunun iradesidir.

Eğer KKTC ayrı bir devletse, kendi iradesi ile kendi kararlarını verebilmeli.

Verilen kararlara da saygı gösterilmeli.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları