24 Dünya

Yayın Tarihi: 21/10/11 07:00
okuma süresi: 3 dak.
A- A A+

Hayat veya yaşam herkes için farklı anlamlar içerebilir.

Ama bir gerçek vardır ki, herkes için ayni manayı ifade eder.

Her şeyin başında "İnsan hayatı" gelir.

Bu sürecin başlangıcı olduğu gibi mutlaka nihayeti de vardır.

Bu her ne şekilde olursa olsun tabi ki üzücü bir durumdur.

Kanserden mi?

Trafikten mi?

Terörden mi?

Ne fark eder ki?

Önemli olan bir yaşamın, bir dünyanın sonlanması değil mi?

Türkiye de yıllardır çözülmeyen terör sorunu son dönemlerde ardı arkası kesilmeyen saldırılar ve ölümlerle Anadolu'yu kana buluyor.

Bu sorunun askeri operasyonlarla, sıcak temaslarla ve öfkeyle çözülemeyeceği artık aşikâr.

Şimdi akla ilk gelen soru şu;

Terörün amacı nedir?

Elbette, dikkat çekmek, huzursuzluk yaratmak, korku salmak ve tabi ki toplumu bölmek.

Türkiye de PKK 1980'li yıllardan bu yanadır sözde Kürt halkı için acımasızca eylemler yapıyor.

Binlerce insan canından oldu.

Dağda, şehirde, asker ocağında, kundakta, okulda her yerde kan katı.

Çocuklar, ana karnında bebekler insanlığa sığmayan bir vahşetin kurbanı oldular.

Hem asker hem de terörist analarının gözyaşları bu coğrafyada sel oldu.

Son birkaç günde yine terör olaylar yaşanıyor.

İlk önce 5 polis memuru daha sonra 24 can, 24 ana evladı, 24 dünya, 24 hayal, 24 umut boş yere hayatını kaybetti.

18 yaralı insan var.

Bunu kim nasıl izah edebilir.

Türkiye dış politikasının sertleştiği ve de özellikle İsrail ile ilişkilerin gerginleştiği bu dönemlerde bu olayların artması tesadüf mü?

Ortadoğu da etkinliği artan Türkiye'nin önü kesilmek mi isteniyor?

Amaç bu mu?

İddia edildiği gibi yakın geçmişte uyarılan senin içişlerin benim içişlerimdir diye azarlanan Suriye ve de İran bu işlerin arkasın da mı?

Türkiye yönetiminin dış siyasetteki hatalı çıkışları bu manzaranın yaratılmasında etken mi?

Peki, hepsini geçtik.

Zaten bu konunun konuşulmadık tarafı da kalmadı.

Çözüm nedir?

Nasıl olmalıdır?

İlk kabul edilmesi gereken nokta sorunun barışçı yollarla çözülmesinin bir ihtiyaç olduğu.

İç barışın sağlanmadığı bir ülkede kazanılan veya başarılan hiçbir olay her hangi bir anlam ifade etmez.

Siz yollar, köprüler, hastaneler yapmışsınız fakat ülkenizde iç barış, iç huzur yok.

Bu yola başvuranlar, birilerinin elinde maşa olup, birilerinin ekmeğine bal sürenler bu sahnede sadece figüran olduklarını anlamalıdırlar.

Anlaşılması gereken bir başka nokta da silahın değil, siyasetin, müzakerenin çözüm yolu olduğudur.

Şimdi zaman, sözün bittiği zaman.

Şimdi bu bölgeye inadına eğitim, iş, sabır, sağduyu ve inadına devletin gülen yüzünü gösterme zamanı.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları