"Devletin mallarını zimmetine geçirenler var"

Yayın Tarihi: 29/02/12 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Konuşmayı, eleştirmeyi, fikir vermeyi çok seviyoruz. Bu özelliğimiz toplum olarak var. Siyasetten, futbola her konudan anlarız. İş icraata gelince mutlaka bir mazeretimiz vardır. İşte bu düşüncelerle bu noktalara kadar geldik.

Artık gerçek anlamda bazı şeylerin değiştirilmesi, bazı şeylerin üzerine ciddiyetle gidilmesi gerek. Devlet, hükümet, iktidar otoritesini tüm yanlışların üzerine ayni sorumlulukla ve ayni ağırlıkla koymalı.

Ekonomik sorunlarla boğuşan ve fedakârlığı, kemer sıkmayı sadece halktan bekleyen hükümet hatırlanacağı gibi bir dönem "Batık Bankalar" olayına el atmıştı. Şimdilerde ise konu gündem bile değil.

17 Mayıs 2011 tarihinde Maliye Bakanı Sayın Tatar konu ile ilgili olarak STAR KIBRIS'a yaptığı değerlendirmede oldukça kararlı ve iddialı sözler sarf etmişti. Sayın Bakan o tarihte şöyle diyordu "Bizler halkın parasını geri almak için yola koyulduk. Bu kişisel alacak değildir. Alacak devletindir. Çekinmeden bu ekonomik krizde paraların tahsilini yapacağız".

Peki, nerde bu paralar? Bu kararlı ve doğru duruşun sonucu ne oldu? Herhangi bir gelişme var mı? Engel varsa bu engel nedir? Bunlar bir düzen içerisine girse ne sağlığın ücretlendirilmesine gerek kalır ne de üst üste yapılan zamlara.

Bu konuyu UBP Girne Milletvekili ve Cumhuriyet Meclisi Hukuk ve Siyasi İşler Komitesi Başkanı Sayın Mehmet Tancer yeniden gündeme taşıdı. Kanal "T" de sevgili Çiğdem Aydın'ın konuğu olan Sayın Tancer Başbakanlık Denetleme Kurulunun dokuz dosya hazırlayıp Başsavcılığa sunduğunu söyledi.

Ve özetle şu şok edici cümleleri kurdu. "Bu dosyaları görseniz parmaklarınızı ısırırsınız. Yapılan yolsuzluklar çok büyük. Şimdiye kadar devlet soyulup soğana çevrilmiş.

Sahte koçan düzenleyenler, büyük malları üzerine alanlar, devletin savaş durumunda kullanacağı buğdayı, gıda maddesini zimmetine geçirenler var. Bunların araştırıldığı dokuz dosya Başsavcılığa sunuldu. Devlet batık bankalardan alacaklarını alabilse bugün yaşanan birçok sıkıntı yaşanmayacak.

Denetleme kurulunun hazırladığı dosyalardaki isimler bilinsin vatandaş yarın bu isimlere oy vererek hırsızları vekil yada Başbakan yapmasın".

KKTC'nin ve iktidar partisinin bir vekili böyle söylüyor. Başbakanlık denetleme kurulunun hazırladığı yolsuzluk dosyalarının içeriğini ve ilgili makamlara sunulduğunu anlatıyor.

Bizim bunlardan çıkarmamız gereken anlamın, son söz Başsavcılık ve Yüksek Mahkemede olduğu mu? Bu kurumlar üzerine düşen görevi yapmıyorlar mı? Söylediğim gibi bu iddiaları ortaya atan kişi sıradan biri değil, bu ülkenin seçilmiş meclisinin bir mensubudur. Bu noktada Başsavcı Sayın Aşkan İlgen bir açıklama yaptı. "Başsavcılığın kimseyi koruma gayreti olmadı. Olmayacak". Bu tartışma daha daha bitmez.

Doğrudur. Bu konular bu ülkenin kanayan yarasıdır. Hele "Kalkınma Bankası". Tam bir muamma. Her dönem tartışılıp, işleyişi ve gerçek amacı sorgulanıyor. İşadamı ve girişimciyi desteklemek yatırım anlamındaki adımları teşvik etmek bu kurumun gerçek amacı ise cevabı aranacak soru şu mu; Acaba gerçekten öyle mi?

Aslında herkes yanlışlığın farkında. Peki, neden kimse bir şey yapmıyor? Kalkınma Bankasından alınan kredilerin %80'nin geri dönmediği, ipotekli malların satılmadığı, engellendiği, yıllardır mahkemelerin sonuçlanmadığı söyleniyor. Üstelik bu ülkenin makam sahibi kişileri bunları söylüyor.

Bu konuda yanlışlar varsa ki var, devletin kurumları dosyalar hazırlamışsa ve bu halkın mallarını üzerine alanlar, zimmetine geçirenler varsa bu isimler kimlerdir?

Sayın Tancer'in bu açıklamaları hem ilgili yargı birimleri hem de polis için bir suç duyurusu değil mi? Sonuç olarak üzülerek görmekteyiz ki, kurumlarımızı iyi yönetemiyoruz, siyasi düşüncelerle yanlışların üzerine gidemiyoruz, hep batırıyoruz, hep bitiriyoruz ve aslında hep kaybediyoruz.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları