Candan mı, Gökhan mı?

Yayın Tarihi: 12/04/12 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Hiçbir ülkede bizde olduğu gibi bir vatandaşlık tartışması yoktur. Öncelikle şunu belirteyim; KKTC uygulanan vatandaşlık ve nüfus politikası artık amacını aştı. İş artık nüfus aktarımı yönünde uygulanıyor. Belli bir dönem belli şartlarla bu ülkeye "Özel Göçmen" başlığı altında insanlar geldi. Artık bu insanların çocuklarının, çocukları bu ülkenin kaderinde söz sahibi. Maalesef bu konu da yine popülizmin kurbanı oldu. Hala daha oluyor. Daha öncede yazdım. Bu insanlar her daim oy kaynağı olarak görüldü. Karşılığı da verildi. Popülizme kurban oldu demem bundan. Siz bu insanlara bu ülkeyi umut, gelecek, iş, aş olarak gösterirseniz, gerekli tedbirleri alıp, gerekli uygulamaları yapmazsanız gün gelir bu insanlarda elbette bu ülkenin vatandaşı olmak ister.

Her şeyin hep keyfi olduğu ve her şeyin hep unutulduğu bir ülke burası. Mesela; Konuyla alakalı olarak söylersem, Türkiye de uzun zamandır devam eden Ergenekon davasında sanıkların yarısı KKTC vatandaşı. Bu ülkeye ne zaman ne gibi katkıları oldu? Türkiye'nin önemli spor kulüplerinde yöneticilerinin cebinde kredi kartı gibi KKTC kimliği var. Vatandaşlık, aranılan niteliklerin yerine getirilmesi ile her ülkede bir haktır. Fakat bu ülkede bu hakkın uygulanmasında da adaletsizlik var. Son örnek Türkiye'nin ünlü sanatçılarından Candan Erçetin. Candan hanım da KKTC vatandaşı oluyor. Sayın Erçetin hangi kriterlere göre vatandaş olacak? Vatandaş olmak için gerekli koşulları yerine getirdi mi? Bu ülkeye ne gibi hizmetleri oldu? Bu ayrıcalık neden?

Bu soruları aslında ben sormuyorum. Bu soruları yıllardır bu ülkede vatandaş olmak için bekleyen insanlar soruyor. Örneğin Gökhan soruyor bu soruyu;

"1994 yılında bu ülkeye geldim. Sekiz yaşında iken. Annem, babam ve beş yaşındaki kız kardeşimle. O günden bu yana bu ülkede yaşıyorum. Bu benim seçimim değildi. Daha önceleri vatandaşlık için anne ve babam müracaat etmediler. Evet, bu onların bir eksikliği. Şimdi ise müracaat ettiler. Ama eksik günleri var. Peki, bunda benim suçum ne? Benim mesleğim elektrikçilik. Piyasada tanınmış bir elektrikçinin yanında çalışmaya başladım. Beni iki yıl oyaladı. Hiçbir güvencem olmadan çalıştım. Bu işveren etrafta işçi ve emekçi dostu olarak biliniyor. İki yılım boşa gitti. Suçum vatandaş olmamak. Kız kardeşim meslek lisesinden mezun. Fakat çalıştığı yerde mesleğini yapamıyor. Çünkü bakanlık vatandaş olmadığı için diplomasını mühürlemiyor. Çalıştığı şirkette temizlikçilik yapıyor. Şimdi ben soruyorum. Bu ülkenin vatandaşı olmayı ben mi yoksa Candan Erçetin mi hak ediyor?"

Böyle söylüyor Gökhan. Haksızda değil. Ya bu konuya kesin bir çözüm bulacağız ya da bunları konuşup konuşup unutacağız. Unutacağız unutmasına da gün gelecek yine yüzleşeceğiz.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları