Bu ülke bu yıkımı kaldırmaz!

Yayın Tarihi: 28/05/12 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Milli havayolumuz KTHY artık yok.

Yaşanan süreç çok sancılı oldu.

İzleri hala duruyor.

Geriye kalan umut, umutsuzluk, hüsran, acı, gözyaşı ve hayal kırıklıkları.

Eski çalışanlar uzun bir sürecin sonunda nihayet bir iş sahibi oldular.

Artık sabahleyin evlerinden çıktıklarında gidecek bir iş yerleri var.

Bu manevi rahatlama maalesef herkes için geçerli olmadı.

Ali Aydın.

KTHY'de 17 yıllık emeği olan bir emekçi.

Kurum kapandı malum. Yenisi de bu ülkeyi ve bu ülkeyi yönetenleri aştı.

KTHY bu günlere getiren anlayışın gerçek suçluları ise elini kolunu sallayarak hayatına devam ediyor.
Bu gerçek de malumunuz.

Ali Aydın diğer arkadaşları gibi devlette istihdam edilmedi.

Sebep; Karakter belgesinde yazılı olan suç.

Suçun tarihi 1984.

Yıl 2012.

Yani 28 yıl olmuş.

Peki, bu adamın suçu var iseydi neden 17 yıl önce KTHY istihdam edildi?

KTHY 'ye istihdam edilirken karakter belgesi alınmadan mı, istihdam edildi?

O dönem de partizanlık mı yapıldı?

İşlenen suça bakar mısınız?

Atıl bir binadan kapı alıp kullanmak.

Bu ülkede kimlerin hangi yollarla neler alıp kullandığını bilmeyen mi var?

Götürülen ganimetin, satılanın, harcananın, rüşvet için verilenin haddi hesabı yok.

Ama bir kapının sebep olacağı bir insanın hayatı.

Suç elbette suçtur. Ve cezası da olacaktır. Fakat bir insanın tüm hayatını etkilemesi ne kadar doğrudur?

İçinde bulunulan ekonomik çöküntü hızlı ve hazırlıksız yakaladı hemen herkesi.

Bunun yanında önlem alınmaması, hatta zemin hazırlanması da önemli bir yıkıma doğru hepimizi hızla götürüyor.

Yakında domino taşı gibi yıkılan ekonomik aktörler izleyeceğiz bu sahnede.

Önce devlet iştirak ve kurumları çekecek başı.

Belediyeler. Kurumlar. İşte ETİ. İşte, KOOP ve dahası.

Çare mi, yöntem mi, kurtuluş mu, kolaycılık mı? Tam olarak anlaşılmadan hayatımıza girdi özelleştirme.

Batırmak, satmak, kapatmak kolaydır.

Önemli olan irade ile çözüm yolları üreterek ekonomiye katkı sağlanmasıdır.

Çok mu karamsarım bilmiyorum ama bu gidişat daha çok ocaklar yakar diye düşünüyorum.

İnsanlar canına kıyıyor. İnsanlar feryat ediyor. Parasızlık tüm çareleri çaresiz bırakıyor. Ama çare bulucular sadece sözle memleketi uçuruyor.

Tablonun gerçeği hiç öyle değil.

Sosyal bir çöküntüye doğru toplum olarak sürükleniyoruz.

Bu yaşananların arkası gelecek ve çok daha kötü günler kapımıza dayanacak.

Ulusal anlamda tanınmamış, siyasal iktidarların devamına yönelik kanunların, nizamların hüküm sürdüğü, denetim mekanizmasının çalıştırılmadığı en basit kurumların dahi yönetilemediği bir ülkede özelleştirme sadece tek taraflı menfaat sağlar.

DAÜ' nün bir bölümü. K-Pet. Şimdi ERCAN havalimanı, adı geçen Mağusa Limanı, elbette Elektrik kurumu, elbette Telefon dairesi. Zarar ediyor denen KOOP. Bunların yaşatacağı yıkımın altından kimse kalkamaz.

Bunları söylüyorum çünkü ben bir yazarım. Kimin iktidar kimin mevki sahibi olduğu benim umurumda değil.
Bu ülkenin en başta insanını, toprağını, değerlerini, madenlerini, yer altı kaynaklarını, denizini, demokrasisini, kültürünü savunmak, korumak, sahip çıkmak en baştaki görevimdir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları