Ne ameliyatı?

Yayın Tarihi: 30/07/12 07:00
okuma süresi: 3 dak.
A- A A+
Aslında bugün başka bir konuyu bu köşeye taşıyacaktım.

Ama olmadı.

Mesela; Londra'daki olimpiyatları yazmayı düşündüm.

Muhteşem görüntüler vardı açılışta.

Olimpiyatlarda ki ilk rekoru kıran Güney Koreli görme engelli okçuyu anlatmak istedim.

Söylediğim gibi olmadı.

Peki, neden olmadı?

Yaşadığım bir olaydan dolayı başka konuları erteledim.

Kişisel konuları yazmayı ve bu köşeyi kişiselleştirmeyi bugüne kadar hiç düşünmedim.

Doğru bir tarz olarak kabul edenlere de kesinlikle karşıyım.

Bu ülkede en ucuz, en basit, en önemsiz unsur insandır.

Her zaman söylüyorum.

İnsana ait her şeyin yarım yamalak yapıldığı bir ülkede yaşıyoruz.

Yüksek bir yerden düşen küçük bir çocuk.

Yedi yaşında.

İstikamet Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi.

Yer acil servis.

Çekilen röntgen filmi.

Düşen çocuğa konulan teşhis "Sol kol kırık".

Müdahale kolu alçıya alma.

Esmer, gözlüklü, top sakallı, uzun boylu sanırım asistan olan genç bir doktor.

"Korkmayın, basit bir çatlak. Alçıya aldım. Üç hafta sonra alçıyı çıkartırsınız bir sorun kalmaz".

Tabi ki üç hafta biter.

Asistan doktorun söylediği gibi alçının çıkarılması için hastaneye gidilir.

Hafta sonudur. Devlet hastanesinin polikliniği kapalı olduğundan özel bir hastaneye gidilir.

Durumun kontrolü için film çekilir.

Ve şok bir karar.

Özel hastane doktoru "Kırık kaynaşmış. Fakat alçı kısa yapılmış. Dolayısı ile kemikler arasındaki açı düzeyi çok açılmış. Ameliyat gerekli".

Soru; "Ne ameliyatı. Bize basit bir çatlak dendi. Hastane doktorunun yanlış yaptığını mı söylüyorsunuz. Bunu bize ispatlayıcı belge verir misiniz?"

Özel hastane doktorunun cevabı; "Yanlış yapıldı demiyorum. Alçı kısa yapılmış. Kimseyi suçlayamayız. Bunlarla çok karşılaşıyorum. Gayet normal bir durum yani olabilecek bir şey."

Soru "Ameliyat şart mı, kaç para?"

Cevap ; "Ameliyat en erken zamanda yapılmalı. Miktar 3500- 4000 TL civarı."

Evet, olay bu.

Kime gider, kimi kime şikâyet edersin.

Genelleme yapmak hiç tarzım değil.

Veya illaki birilerini suçlamak.

Ama bu kadar pamuk ipliğine bağlı yaşıyoruz.

Bu kadar umursamaz, bu kadar vicdandan uzak ve umursuz, sorumluluk almadan.

Olanlar, insanlara oluyor.

Yanlışlık, hata elbette olacak.

Ama artıyor arkadaşlar.

Bırakın siyasi arzularınıza bu halkı harcamayı.

Denetleyin, cezalandırın, ödüllendirin.

Kim olursa olsun. Bu bizden, bu bizden değil diye ayırmayın.

Bu halk sizin gibi en basit sorunda Türkiye'deki hastanelere gidemez.

Çocuk ne mi oldu?

Ameliyat için gününü bekliyor.

Ne için? Bir hiç için.

Çocuk kim mi?

Çocuk benim oğlum.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları