Rumuz "Dikmen"

Yayın Tarihi: 29/08/12 07:00
okuma süresi: 3 dak.
A- A A+
Memleketin halini biliyoruz.
Yakışmıyor.
Tam bir başıboşluk, tam bir vurdumduymazlık hâkim.
Herkes bir yerlerde bir şeyler yapıyor.
Herkes önce ben ben diyor.
Gerçek anlamda üzülüyorum.
Ta içimde hissederek biz bunları hak etmiyoruz diyorum.
Hak etmiyoruz ama bunu göstermek için ne yapıyoruz?
Saklanıyoruz.
Aslında bu düzenin değişmesi de korkutuyor bizi.
Kuralsız, sorumsuz, rastgele ve dönemine göre yaşamaya alıştık.
Özellikle kamusal menfaatlerden yararlanmada yaşanan adaletsizliği sıradanlaştırdık.
"Şimdi dönem onların dönemi" diyerek sıranın bizim dönemimize gelmesini bekledik.
Değişim diyoruz. Memleket bitti diyoruz.
Peki, değişmeyi istiyor muyuz?
Aslında memleketi bitirenin bizler olduğunu biliyor muyuz?
Yada bu noktada sorumluluğumuzu kabulleniyor muyuz?
Sıkça gündeme gelen olaylar var.
Kamuda yapılan istihdamlarda, son dönemlerde artan arsa dağıtımları ve verilen vatandaşlıklarda yaşanan fırsat eşitsizliği ve adaletsizlik.
Hepsinin yapılış şekline karşıyım.
Mevcut devlet çalışanlarının maaşlarını ödeyemezken sırf siyaset uğruna devlete maddi yük getirilmesine.
Kanunsuz, nizamsız, kurumları çiğneyerek, keyfi ve partizanca işe alımlara.
Bir ülkenin geleceğini değil de bir sonraki seçimi düşünerek hak edene değil kendi içindeki dengeleri korumaya yönelik uluslar arası hukuk çiğnenerek vatandaşlık verilmesine.
İhtiyacı olana değil, partilisine üstelik bir evden birden fazla kişiye arsa verilmesine, yine üstelik bunları aldıktan sonra satarak havadan para kazanılmasına ve her dönem, her yıl, her ay, her gün aynı mantığın aynı anlayışın bu ülkeyi yönetmesine karşıyım.
Bunların hepsi her dönemin kanayan yarasıdır.
Bunlar eskimeyen ve her siyasetin vazgeçilmez oy avcılığı yöntemidir.
Her çeşidini duydum.
Bunlara gelen bir elektronik posta ile bir yenisi daha eklendi.
Rumuz "Dikmenli".
Önemli bir iddiayı paylaştı.
Her ne kadar iddia olsa da gündeme getirmek elbette görevimiz.
Dikmen de yaşayan bir vatandaş.
Daha doğrusu yeni KKTC vatandaşı olmuş birisi.
Birçok suça karışmış.
Ülkede kaçak yaşamış.
"Af" tan yararlanmayı denememiş.
Dedim ya bu arkadaş yenile vatandaş yapılmış.
İşin en ilginç ve ürkütücü yanı ise şu;
KKTC vatandaşlığına kabul edilen ve isminin baş harfleri A.U olan bu kişi vatandaş olduğu gün Girne Limanlar dairsinde istihdam edilmiş.
Evet, "Dikmen" rumuzlu okurun iddiası bu.
Ve yine iddiaya göre Dikmen gençliği isyanlardaymış.
Yani doğruluk payı varsa, isyan etmemek mümkün değil.
Bu derece bir ayırımcılık, bu derece kanunları, yasaları çiğnemek devletin değil, partinin vatandaşı olma durumu yaratmak ne getirecek?
Elbette, devletten soğuma, devlete küsme, devletle değil partiyle yaşama şansı ve sosyal patlama.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları