Kipros'dan Kıbrıs Postası'na

Basın, ulusun ortak sesidir. Bir ulusu aydınlatma ve uyarmada, bir ulusa muhtaç olduğu düşünsel gıdayı vermekte, özet olarak bir ulusun mutluluk hedefi olan ortak yönde yürümesini sağlamada başlı başına bir kuvvet, bir okul, bir rehberdir".

Bu sözler Mustafa Kemal Atatürk'e ait.

Atatürk bu düşüncelerini 1922 yılında seslendirmiş.

Basının önemine ve görevine vurgu yapıyor.

Her dönemde basının görevi milletin sesi olmak olmuştur.

Kıbrıs'ta gazetecilik anlamında ilk girişimler İngiliz döneminde başladı.

1930'lu yıllara kadar 1864 yılında Padişah tarafından onaylanan "Osmanlı Matbuat Nizamnamesi" kuralları uygulandı.

Kıbrıs'ta ilk matbaa 1878 yılında Larnaka da kuruldu.

Matbaa "Kipros-Cyprus" adlı Kıbrıs'ın ilk gazetesini çıkardı.

Gazetenin ilk sayfası İngilizce diğer sayfaları ise Rumcaydı.

İlk Türkçe gazete bir Ermeni tarafından çıkarılan "Ümid" gazetesidir.

Bir Türk tarafından çıkarılan ve Osmanlı Türkçesi ile yazılmış ilk gazete ise "Saded" gazetesidir.

Bu gazeteler yayın anlamında ömürleri çok uzun olmasa da Kıbrıs'ta gazeteciliğin ilk tohumlarıdır.

Bunlarla beraber birçok gazete yayınlanmış ve Kıbrıs Türk basın tarihinde yerini almıştır.

Basının önem ve gerçek görevini Kıbrıs Türk Halkının yıllar boyunca verdiği var olma mücadelesinde liderlik yapmış rahmetli Dr. Fazıl Küçük 1974 yılında şöyle anlatıyor;

"Bir gazetenin esas görevi; Halka iç ve dış haberleri vermek yanında her sınıf vatandaşın dert, şikâyet ve dileklerini de yansıtmak, ilgili makamlara duyurmak, onları uyarmaktır".

Evet, basın toplumların var olduğu ilk zamanlardan buyana özellikle sıkıntılı dönemlerde önemli olmuştur.

Basın, bilgi ve gerçeği halka en hızlı ve en etkili şekilde aktarmanın kolay yoludur.

Bu zor ve fedakârlık isteyen alan 1878 yılından itibaren zamana ve teknolojiyle bağlantılı bir şekilde ülkemizde de hızla gelişmekte.

Bugün genel olarak baktığımızda Kıbrıs'ın kuzeyinde günlük yayın yapan birçok gazete radyo ve televizyon kanalı var.

Yüzlerce insan bu sektörden yaşamını sağlıyor.

Yine bu sektör devlete önemli bir vergi kaynağı aktarmakta, reklamcılığın da önem kazanmasıyla birçok sektöre destek vermektedir.

Tüm bunların sonucunda ülke ekonomisi ve basını kazançlı çıkmaktadır.

Teknolojinin sınır tanımayan ve önlenemeyen gelişimi elbette basın sektöründe de yeniliği ve gelişmeyi tetikledi.

Bugün "İnternet Gazeteciliği" basında yeni bir sektör oldu.

Birçok "Haber sitesi" tüm haber, yorum ve gelişmeyi anında okuyucularla paylaştırıyor.

Bu noktada haberciliği emeğe, maddi, manevi yatırıma saygı duyarak yerine getirmek kaçınılmazdır.

İnternet haberciliği sadece yazıl veya görsel medyadan zahmetsizce alınan haberleri yayınlamak olmamalıdır.

Burada yayınlanan haberlerin, köşe yazılarının her anlamda karşılığı verilmelidir.

Bu en başta profesyonelleşmenin ve emeğe saygının gereğidir.

Bu konunun yasallaşmasını ve hayata geçmesini ilk başta bu sektörde hizmet veren kurumlar sağlamalıdır.

Çünkü bu sektörde yayıncılık işlevini hakkı ile yapanlar yanında amatör ruhtan kurtulamamış olanlar da var.

Bugün internet haberciliği dendiği zaman ilk akla gelen şüphesiz "Kıbrıs Postasıdır".

Bu sektörde on bir yılı yeniliklerle geride bırakmak kolay bir olay değil.

Her kesimden okuyucuya hitap eden yüzlerce haber, gündemin nabzını tutan köşe yazıları ve yazarlar.

17 Eylül 2010 Cuma günü yayınlanan ilkyazımla Kıbrıs Postası ailesine dâhil oldum.

Bir süre önce de ikinci yılımı doldurdum.

Bir önceki yıl Kıbrıs Postası'nın onuncu yılıydı.

Onuncu yıl sebebiyle yazdığım yazımda da altını çizdiğim gibi bu aile içinde yer almaktan, günden güne büyüyen gelişen ve alanında bir marka değeri olan bu kuruma katkı koymaktan son derece mutluluk duyuyorum.

Bu düşüncelerle Kıbrıs Postası çatısı altında okuyucusu ve tüm emekçileri ile yeni bir yaşa doğru ilerlerken hepimizin on birinci yılı kutlu olsun.