Bu çöküş nedendir?

Yayın Tarihi: 27/03/13 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Kıbrıs'ta ENOSİS'i yani adayı Yunanistan'a bağlamayı en çok savunan elbette Makarios'du.

Kıbrıslılara bağımsızlık verilmesi, bunun üstüne birde garanti altına alınan "başka devletlere bağlanamaz, bölünemez" maddeleri işleri değiştirdi.

Kıbrıslı Rumların yönetim anlamında çoğunlukta, Kıbrıslı Türklerin azınlıkta olacağı ortak Cumhuriyet, ayrı bağımsız devlet farklı düşünceleri getirdi.

Makarios "ENOSİS olmaz, mümkün olanı elde edelim" şeklinde bir politika geliştirdi.

Daha sonra şöyle bir savunmayı seslendirdi;

"Bizim ekonomimiz Yunanistan ekonomisinin ilerisindedir. Bir gün bize yetişirlerse düşünürüz".

Bu düşünce tüm Kıbrıs'ın kaderini değiştirdi.

Yunan cunta yönetimi Makarios'un kalemini kırdı.

Bildik son yaşandı ve içinde bulunduğumuz zamana kadar geldik.

O günlerden bugünlere.

Güneydeki bankalar, Yunanistan devlet bonolarından aldılar.

Yunanistan'ın durumu malum.

Mali krizin vurduğu Yunanistan'ın bonolarını alan güney Kıbrıs bankaları ellerindeki bonolarla kala kaldılar.

Bunları maddi değere çeviremediler.

Bu bankaların aldıkları bonoların maddi karşılığını sağlayan kaynakların ağırlıklı olarak Rus zenginlere ait olduğu biliniyor.

Güney krizinde bunlar yanında elbette başka sebeplerde var.

Onlara göre Kıbrıslı Türkler olarak kendi rızamızla Kıbrıs Cumhuriyeti çatısından kaçtık.

Bize göre ise Kıbrıs Cumhuriyeti çatısından Rumlar tarafından atıldık.

Daha öncede söylemiştim Kıbrıslı Rumların en büyük güvencesi Kıbrıs Cumhuriyetinin tek sahibi gibi olmaları ve ekonomik olarak güçlü pozisyonlarıydı.

Ve bunu paylaşmak da hiç işlerine gelen bir durum değildi.

Yani bir özgüven noktası vardı.

Peki, bu neyi getirdi?

Lüks yaşama olan tutkuyu.

Rahat ve çokça tatili olan iş hayatını.

Erken emeklilik sistemini.

Diğer AB ülkelerinde yaşanan krizlerinde olumsuz yönde etkilediği turizm eklersek bu yaşananlar elbette bir gün yaşanacaktı.

Bu unsurlar tabi ki işin görünen kısmı.

İşin görünmeyen kısmını geçtiğimiz pazartesi günü yine bu köşede yazmıştım.

Bir zamanlar ekonomik olarak anavatanları Yunanistan'dan ileride olan komşularımız bugün anavatanları ile aynı kaderi yaşıyorlar.

Kıbrıslı Türkler olarak bu yaşananlar bize tanıdık.

En başta banka krizleri.

Bankalarla ilgili yaşanan sıkıntılar, zaman dilimi olarak çok uzak da değil.

Neler olmadı ki Kıbrıs'ın kuzeyinde.

Protestolar, eylemler, hatta Meclis bile bundan payına düşeni aldı.

Meclis basıldı bu ülkede.

Bankacılık sektörü büyük oranda güven kaybetti.

Özellikle yerel ve de özel bankalar.

Daha önceleri KKTC'nin ekonomik olarak Türkiye'den daha iyi olduğu bilinen bir söylemdi.

Özellikle kamu çalışanlarının kazanç anlamındaki karşılaştırılmasında.

Bugün ise bu görüntü değişti.

Kısa sürede Türkiye'deki kamu çalışanları ile KKTC'deki kamu çalışanları arasındaki kazanç farkı kapandı.

Bunu olmaması gereken bir şeymiş gibi söylemiyorum.

Güney Kıbrıs'ın Yunanistan ile paralel olarak sıkıntıda olduğunu az önce söyledim.

Bizim durumumuz farklı.

Kimse rakamlara takılıp kalmasın.

Türkiye ekonomik olarak hiç olmazsa istikrarı ve iyileşmeyi yakalamışken bizdeki çöküş nedendir?

Neden bankalara güven yok?

İnsanlar borçlarını ödeyemediği için yurt dışına kaçıyor.

Alınan borçlar birken bin oluyor.

Canlar gidiyor.

En üzücü olanı görmesi gerekenler bunları görmüyor.

Ve bir uyarı;

Esas gündeme dönülmezse, vatandaşın sorunları ertelenmeye devam ederse sorunların çığ gibi büyümeye devam edecek.

Bu çığın altında kimler kalacak?

İşte o belli değil.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları