Amaç partiler değil Lefkoşa'ysa rozetler bırakılmalı

Lefkoşa seçimini yaptı.

Lefkoşa Türk Belediyesinin yeni başkanı Cumhuriyetçi Türk Partisi adayı Sayın Kadri Fellahoğlu oldu.

Öncelikle herkese hayırlı olsun.

Bu süreçte bu denli kötü durumda olan LTB'yi yönetmeye talip olan tüm adayları kutlamak gerek.

Gerçekten büyük cesaret.

Böylesi önemli bir sorumluluğu üstlenmek beraberinde olumsuz sonuçları da getirebilir.

Mesela, başarısızlık durumunda siyasi hayatlar bitebilir.

Son derece önemli ve kaliteli isimler yarıştı LTB için.

LTB bir imajdır, LTB bir başarı anahtarıdır.

Ama önemli bir başka nokta daha var;

Bu önemli nokta gerçeğin ta kendisidir.

LTB önemlidir evet ama LTB de hiçbir şey güllük gülistanlık değil.

Bir badire atlatılmıştır fakat işin esas kısmı bundan sonra başlıyor.

Seçim süreci içerisinde tüm adaylarla konuşma fırsatım oldu.

Ve işin seçilmekle bitmeyeceğini esas konunun 8 Nisan itibarı ile başlayacağını anlatmaya çalıştım.

Seçim süreci yaşandı ve bitti.

Fakat bitmeyen LTB' de sorunların olduğu yerde duruyor olması.

Hizmet veremeyen, hizmet karşılığı tahsilâtını istenilen oranda yapamayan, maaş ödeyemeyen bir yapı mevcut LTB de.

En önemli sorun maddi kaynak.

Para olmazsa hiçbir çark dönmüyor.

Bunun yanında zamanda yetersiz ve çare bulunması aciliyet arz ediyor.

Ki LTB' de bu şartların olduğunu da herkes biliyor.

14 ay gibi bir sürede bunlar ne kadar aşılacak, LTB'nin kaybettiği imajı ve güveni nasıl geri alınacak bunlar önemli bu saatten sonra.

Çalışanlar açısından belediye yönetiminin siyasal temsilciliği, rengi çok da önemli değil.

Seçimle Lefkoşa ve LTB çalışanı bir bilinmezlikten, beklemekten kurtuldu.

Bugünden sonra önünü görmek istiyor.

Güvenmek ve işine, emeğine sahip çıkıp karşılığını almak istiyor.

Ve Lefkoşa, her ne kadar Lefkoşalı yüksek oranda sahipsiz bıraksa da hak ettiği hizmeti alıp, tarihine ve Başkentliğine, ulusal tanınmışlığına layık görüntü ve yapıya kavuşmanın sabırsızlığını yaşıyor.

Bu seçim süreci normal bir seçim dönemi değildi.

Ülkede son yılların siyasi hareketlenmelerinin bir muhasebesi ve bir istifa sonucunda yaşanan bir erken seçimdi.

Olayı istatistikî bilgilerle, karşılaştırmalarla incelemeye gerek yok.

Ortada bir sonuç vardır.

Lefkoşa halkı ülke yönetimine ve iktidar partisine bir mesaj verirken aynı zamanda genel olarak siyasi yapıya da bir mesaj gönderdi.

İktidardaki Ulusal Birlik Partisi ve Sayın Başbakana özellikle kurultay dönemindeki icraatlardan dolayı önemli bir tepki var.

Bu bir sır değil.

Bu tepki uzakta veya yabancı kesimlerde de değil.

Bu tepki bizzat Ulusal Birlik Partisi içindeki insanların çoğunluğunda yaşanıyor.

UBP adayı Sayın Hasan Sertoğlu'nun kişisel başarısı ve Demokrat Parti adayın Sayın Mustafa Arabacıoğlu'na gitmesi muhtemel oyların bir kısmını lehine çevirmeyi başaran Ulusal Birlik Partisi Pazar günü yapılan seçimden beklenen orandan yüksek oy almasına rağmen yarıştan ikinci çıktı.

Toplumcu Demokrasi Partisi ve adayı Sayın Suphi Hüdaoğlu da partinin oylarını artırarak yarışı tamamladı.

En büyük sürpriz Sayın Mustafa Arabacıoğlu ile yaşandı.

Bu noktada seçim nabzını tutan anket olayı da bir kez daha sorgulandı.

Lefkoşalının iki mesaj verdiğini söylemiştim.

Kim ne derse desin.

Daha önceki seçimlerde katılım oranları da istendiği kadar karşılaştırılsın.

Siyaset ve siyasetçiye olan tepki, seçimlerin göstermelik olduğu ve kim gelirse gelsin hiçbir şey değişmez anlayışı bu seçime damgasını vurmuştur.

Lefkoşalı bu haldeki şehrine sahip çıkmayarak da aslında şunu göstermiştir;

İnsanlar artık bıkmışlık noktasındadır.

Seçime katılım oranı bazı adayları etkilemiş olabilir ama kesinlikle sonuca etki etmemiştir.

Peki, bundan sonra olması gereken nedir?

İlk önce siyasi parti rozetleri bir kenara bırakılmalı.

Suçlu arama, cezalandırma işlemi yargıya havale edilmeli.

Herkes Lefkoşa için kolları sıvamalı, elini taşın altına koymalı, yeni yönetime yardımcı olup Lefkoşa'yı hak ettiği noktaya getirmeli.

Bu saatten sonra özellikle belediye meclisinde "iktidar ve muhalefet meclis üyeleri" diye bir ayırımı yaratıp belediyenin önünü tıkayacak engellemeler yapılmamalı.

Bu uzlaşı kültürü aslında ülkenin sorunu.

Bu sorunun aşılması Lefkoşa'dan başlayabilir.

Tabi ki amaç partilerin değil, Lefkoşa'nın kazanmasıysa.