Cumhuriyetin kazanıldığı topraklar

Yayın Tarihi: 26/08/13 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+
Geçtiğimiz Perşembe sabahı yola çıktık.

İlk durağımız Ankara.

Ankara da bir gün kalıp, bazı temas ve ziyaretlerde bulunacaktık.

Ayni gece otobüsle Afyon'a hareket etmek için hazırlıklarımızı yapmıştık.

Atatürkçü Yaşam Derneği olarak Türkiye'nin Afyon ilin de her yıl düzenlenen etkinliklere ve "Zafer Yürüyüşüne" katılmak için dört kişilik bir heyetle Afyon'a gitmeye karar verdik.

Bu bölgenin elbette tarihi bir önemi var.

Türk Kurtuluş savaşının mihenk taşı olan özel bir bölge burası.

Ankara'ya sabah saatlerinde ulaştık.

Kısa bir moladan sonra Türkiye Büyük Millet Meclisini ziyaret ederek temaslarımıza başladık.

Malum TBMM tatilde.

Görevliler tarafından Meclis binasının tanıtım bilgilerini aldıktan sonra Genel Kurul Salonunu görme imkânımız oldu.

TBMM'nin Genel Kurul Salonunda görevli polis memuru bayan şakayla karışık "buyurun tartışmalı toplantıların yapıldığı solan burası" diyerek sorularımıza cevapladı.

Daha sonra siyasi partilerin gurup başkan vekillerinin olduğu bölümü ziyaret ettik.

Öğle yemeği için Meclis "B" bloktaki yemek salonuna davet edildik ve öğle yemeğimizi burada yedik.

TBMM ziyaretinden sonra geceleyin Afyon yolculuğu için bilet konusunu hallettik ve yolculuğun yapılacağı gece saat ikiyi beklemeye başladık.

Biraz uyku ve dinlenme iyi gelecekti.

Otobüsle Afyon yolculuğumuz sabaha yakın üç gibi başladı.

Sabah 6.30 gibi Afyon otogarında idik.

Otogarın iç duvarlarında bizi "Cumhuriyetimizin kazanıldığı topraklardasınız" yazısı ve dışarıda da bir heyet karşıladı.

Ayni zamanda Türkiye'nin her tarafından insanlar özellikle gençler ve çocuklar 25 Ağustos günü ve gecesi yapılacak etkinlikler için buraya gelmeye başlamışlardı.

Afyon- Kocatepe ve Atatürk'ün Büyük Taarruz emrini verdiği noktaya yapılacak yürüyüş öncesinde çadırlar kurulmuş ve o günü aynen yaşatacak her şey düşünülmüştü.

Bu hazırlıkları yerinde görmek ve tanık olmak ayrı bir tecrübe olarak yaşam darcığımdaki yerini aldı.

Türkiye Cumhuriyet tarihi için Afyon önemlidir demiştim ya;

26 Ağustos 1922 savaşın başlama tarihi olarak belirlendi.

Günlerden cumartesiydi ve Büyük Taarruz başlayacaktı.

Mustafa Kemal ve arkadaşları sabah saat 3.30 Kocatepeye çıkmaya başladılar.

Kocatepe'den Afyon ve uçsuz bucaksız ovaları kuşbakışı görülüyordu.

Saat 5.30 da beklenen "Büyük Taarruz" emri Mustafa Kemal tarafından verildi.

Bu hareketten sonra 30 Ağustos "Başkomutan Meydan Muharebesi" gerçekleşti ve amaçlanan zafer 5 gün içinde sonuçlanmış oldu.

Bu zaferin ardından kaçan düşmana son darbeyi vurmak için Atatürk tarihe geçecek şu emrini de verir;

"Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri."

Buraları yakından görmek ve tarihe tanıklık etmek akıllara birçok düşünceyi de getirdi tabi ki.

Onca imkânsızlık içinde verilen büyük bir mücadele, inanç ve istek ve tüm bunların bir araya gelmesiyle imkânsız olan her şeyin başarılması.

Tüm bunlara tanıklık ederken bize yardımcı olan ve Afyon'a Uşak'tan gelmiş bir öğretmen bu bölgenin sahipsiz bırakıldığından şikâyet etti.

"En başta Çanakkaleye verilen önem buraya verilmiyor. Bölge okulları buraya öğrencilerini gönderip bu ruhu yaşatmayı ve çocuklara bu tarihi öğretmeyi düşünmüyor. Her yer dağınık, düzensiz ve bakımsız. Belediye ve Valilik hiçbir şekilde yardımcı olmuyor. Bu etkinliğe bile sahip çıkmıyorlar. Turizm amaçlı kullanılması da bu bölgeye canlılık kazandırabilir. Turistik tanıtımlarla burada yaşananlar dünyaya anlatılırken Afyon ve bölge insanına da bir kazanç kapısı açılabilir. Fakat maalesef hak edilen önem verilmiyor. Bunu anlamak zor".

Gerçekten de bu tarihi bölge de ilk göze çarpan "Unutulmuş bölge" imajının yansıması oldu.

Bizim için oldukça yorucu bir ziyaretti.

Yaklaşık yedi saatlik otobüs yolculuğu yirmi dört saatte sadece iki saatlik uyku fakat bunun yanında tarihe tanıklık etmek.

Yorucu olmasına yorucuydu ama bir o kadar da özel ve güzeldi.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları