Eğitim denen kale

Yayın Tarihi: 11/09/13 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
CTP-BG, DPUG hükümetinin programı pazartesi günü Meclis'te okundu.

Güven oylaması bugün.

Bu noktada bir sıkıntı yaşanacağını düşünmüyorum ama önemli olan bundan sonrası.

Zaman durmaksızın geçiyor ve yaşamı ertelememiz imkânsız.

Ki son birkaç senede neleri ertelemedik ki.

Hazır olmak, ayakta durmak, sağlam temeller üzerinde bir gelecek inşa etmek ancak sağlam bir eğitim politikası ile olur.

Bu düşünce eğitimle ilgili çok yalın bir sesleniştir.

Bu konuda da her zamanki alışkanlıklarımız yıllardır devrede.

Başka meselelerde olduğu gibi bu konuda da devlet ciddiyetine ait bir düzen ve sistem getiremedik.

Her gelen bir ucunu çekti, bir ucunu bıraktı.

Yıllarca sürecek ve siyasal yönetimlere göre değişim göstermeyecek sağlıklı çalışan bir mekanizma kuramadık.

İllaki her gelen siyasi yönetim kendi istediği yöne çekecek eğitim denen çağın olmazsa olmazını.

Bir toplumu istenilen noktaya getirebilmek için ilk yapılacak iş eğitim sistemini ele geçirmek ve gidilecek yöne doğru yavaş yavaş yönlendirmektir.

Yıllarca uygulanacak bu yöntemle en sonunda istenilen nokta elde edilir.

Kıbrıs Türk eğitim sistemi ki çoğu zaman böyle bir sistemin varlığından bile şüphe duyarız.

Son yıllarda bu anlamda daha da önem kazanmıştır.

Kıbrıs Türk toplumunun varlığında en önemli kalelerden biridir eğitim.

Çağın gerekleri ve modern, gelişen dünyanın gerisinde kalmamak için eğitimimize ve çocuklarımıza, gençlerimize en iyisini, en doğrusunu vermek de bu devletin görevidir.

Onca gündem maddesi içinde, söylediğim gibi hayat yaşanmak için bizi beklemiyor.

Geç kalacak biri varsa o da bizleriz.

İşte kaşla göz arasında yeniden okullar açılıyor.

Önümüzdeki pazartesi yeni eğitim yılı için ilk zil sesleri duyulacak.

Önce yeni hükümetin bugün onaylanmasını beklediğim programında eğitim ile ilgili kısma bir bakalım sonra cevap beklediğimiz sorulara geçelim;

"KKTC'nin varlığının temeli ve geleceğinin güvencesi olan genç nesillerin yetiştirilmesinde en önemli rolü ve politikayı oluşturan Milli Eğitim Sistemi'nin çağdaş düzeye ve bilimsel temellere dayandırılarak yapılandırılmasına, ülkemiz geleceği için son derece önem vermekteyiz.

Eğitim alanında atılacak tüm adımlarda Atatürk ilke ve devrimlerine ve özellikle laiklik anlayışına uygun olarak hareket edilecektir. Ülkemiz insanının ihtiyaçlarına, politik konjonktüre, hukukun üstünlüğüne, stratejik vizyona, bilimsel temellere, şeffaf ve adil yaklaşımlara, eşitlikçi vizyona ve ülke gerçeklerimize uygun bir milli eğitim politikası öngörmekteyiz.

Hükümetimiz, üniversitelerimizi yüksek öğrenim ve eğitim turizminde, uluslararası rekabet gücüne sahip bir marka haline getirerek ülkemizin uluslararası yüksek öğrenim pazarında aldığı payı ve öğrenci sayısını artırmayı hedeflemektedir.

Talim Terbiye Dairesi'nde bulunan kurulun akademik kurul seviyesine yükseltilerek merkezi sınav sistemi, müfredatların düzenlenmesi, Ar-Ge, kitap yazımı ve insan kaynakları yönetimi sisteminin bu kurul tarafından yapılması hedeflenmektedir.

Hükümetimiz, ülkedeki ara eleman açığını giderecek ve gençlerimizin daha kolay iş bulma olanaklarını sağlamak üzere çıraklık ve meslek eğitimi destekleyecektir.

Gençliğimizin hem üçüncü ülkelerde hem de Türkiye Cumhuriyeti üniversitelerinde önlerini açmış olan GCE (A Level) uygulamasının daha da yaygınlaştırılması için çaba harcanacaktır.

Din kültürü ve ahlak bilgisi dersi tüm ilkokul ve orta öğretimde okutulmaya devam edilecek, eğitimin tüm kademelerinde, din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin alanında uzman kişiler tarafından verilmesi sağlanacaktır.

Her inanca saygılı ve eşit mesafede duran hükümetimiz döneminde, ortaöğretimden itibaren yeterli oranda talep olması halinde her türlü dini inanca yönelik seçmeli ders müfredatta yer alacaktır.

Hükümetimiz, okul öncesi dört yaş eğitiminin yaygınlaştırılması, ilkokulların altı yıla çıkarılması ve bölge okullarının yeniden açılması hedeflemektedir."

Öncelikle bu düşüncelerin ve vurgu yapıldığı üzere bir Milli eğitim politikasının yaşama geçirilmesi şart.

Özellikle belirtildiği ve altı çizildiği gibi laik anlayışın temel olduğu ve bunun yanında her türlü inanca eşit adil öğrenme fırsatı verilmeli.

İlkokulların altı yıla çıkarılması ve bölge okullarının yeniden açılması.

Bu iki konu çok tartışılacak.

Bunun için altyapımız hazır mı? Ya da uygulamanın yapılacağı tarihe kadar hazır olacak mı?

Okulların durumu, öğretmen eksiklikleri bunları karşılayacak düzey de mi?

Engelli çocuklar için özel eğitim konusundaki sıkıntılar yine can sıkacak mı?

Her zaman ki manzaralar yaşanacak mı, yani okul tamiratları tamamlandı mı?

Elbette yeni hükümetin görev zamanı henüz çok yeni ama mutlaka bazı hazırlıklar yapılmıştır.

Ve bunu görmek için birkaç gün beklememiz yeterli.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları