Turizm mutlu insanlarla yapılır

Yayın Tarihi: 25/11/13 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+
Çok mühim işler yapar gibi görünüyoruz.

Yıllar içinde elimizde olanları da tükettik, fırsatçılara devrettik.

Turizm mesela, lokomotif sektörümüz, bacasız fabrika.

Söylemi çok basit, yalın ve yüzeysel.

Ama işin gerçek rengi nasıl?

Turizm yatırımı yapmak aslında karanlığa kurşun sıkmak gibi.

Garantisi yok, verilen kaynak ve emeğin geri dönüşü belli değil.

Hâlbuki bu ülkenin doğası, taşı, toprağı, denizi, güneşi her şeye değer.

Geriye kalansa sadece korumak ve geliştirmek.

Kuzey Kıbrıs'ta her alanda denetimsizlik ve eşitlikten uzak bir rekabetin acımasızlığı var.

Hemen her sektörde on yıl önce hizmet verenlerin yerinde bugün başkaları var.

Ve on yıl sonra onların yerlerinde de başkaları olacak.

Yani istikrarsızlık var, düzensizlik var, bir sistemden, devamlılıktan başka her şey var.

Böyle olunca da elbette yapılanlarda kesintiye uğruyor, devamlılık sağlanamıyor.

Ki bu durum ülkenin her alanında geçerli.

Turizm süreklilik, gelişimcilik ve vizyon istiyor.

Günü, teknolojiyi iyi takip etmek şart.

Başka mesleklerde yapılanlar belli ve kalıplaşmış olabilir.

Ama turizmde, teknoloji ile yarışırken ayni zamanda hem çevre, hem de içsel anlamda yaşanan rekabetle sürdürülen bir mücadele yaşanıyor.

İlgilenilen merkez tamamen insan.

Ve insanlar, mutlu olmak, gülmek, eğlenmek, iyi vakit geçirmek, dinlenmek için bir başka ülkeye veya bölgeye giderler.

Gidilen yerde hizmet verenler ve genel olarak oranın yaşayanları mutsuzsa gelenlere verecekleri karşılıkta mutsuzluktur.

İşte böyledir turizm, mutsuz, umutsuz ve karamsar olamazsınız.

Çünkü kimse bunları almak için para ödemez.

KTHY'ın olmaması kuzey Kıbrıs turizmine olumsuz anlamda darbe vurdu.

KTHY zamanında İngiltere'den yedi noktadan bu ülkeye turist geliyordu.

Şimdi sadece bir noktadan uçuş var.

Kimse başka bir bölgeye gidip, başka bir havayolundan sırf kuzey Kıbrıs'a gelmeyi tercih etmez.

Ve turizm baltalayan bir de imaj sorunumuz var bizim.

Buradan ev alan yatırım yapan herkesi pişman ettik, geldikleri yere arkalarına bakmadan gitmelerini sağladık.

Devlet denen yapının garantisinden, hukuksuzluk ve adaletten yana olması gerekeni olması gibi yapmadık.

Oluşan mağduriyetleri gideremedik, ne KTHY ile mağdur olanları, ne de bu ülkede konut alanların uğradıkları rezillikleri ciddiyetle ve iradeyle gideremedik.

Bizi kötüleyen onca haber, gelişme ve yazı umurumuzda olmadı.

Çünkü bizim kendi içimizdeki yarışımız bize yeter oldu her zaman.

Bu şartlarda bile bu ülkeye turist getiren, yatırım yapan, yaptığı işi veya harcadığı parayı çocuklarına bile bırakması garanti olmayan bir sektör yarattık.

Bu ülkenin kurtuluşu turizm alanındaki kaynakları iyi kullanıp, geliştirip, pazarlamasına bağlıdır.

Sürekli gitmek, sürekli anlatmak, tanıtmak işin en maliyetli ve zor kısmıdır.

Ama karşılığını almak için önce ekip sonra biçeceğiz.

Turizmcileri ve bu anlamda yatırım yapanları ayakta tutmak için öncelikle girdi maliyetlerinin kontrolü ve denetimle korumacılık politikalarının oluşturulması gerek.

Her anlamda kartelleşmenin ve kişisel ilişkilerle, siyaset-işadamı ilişkilerinin avantaj yaratmayacağı bir düzen bu sektörde de iyice kurgulanmalı.

İnsanların para harcayarak mutsuzluk satın almayacağını söyledim.

Mutlu, huzurlu ve emeğinin karşılığını alan insanlar yaptıkları işin daha iyisini yapmak için çalışırlar.

Siz her anlamda insanların boğazına sarılır ve her attıkları adımda adeta pişman ederseniz verim beklemekte hayal olur.

Turizm can simidimizse sarılmalıyız, üstelik her anlamda.

Devlette, hükümetlerde kendi bakış açılarına göre değil, işin içinde olan insanlar ve kurumlarla ortak belirlemeli stratejileri.

Bugün için önümüzdeki yılın planlamasını yapmış turizmcilere, durup dururken olumsuz anlamda sürprizler yapmak, ne haliniz varsa görün demekle eş anlamlıdır.

En çok vurgulamak istediğim nokta esasında şudur;

Turizm de kaliteli hizmet, sektörde hizmet veren mutlu insanlarla mümkündür.

Sormak istediğim soru da şudur;

Turizm de gerçek anlamda mutlu olan insan var mı?

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları