Siyasetin genel tablosu

Yayın Tarihi: 18/04/14 07:39
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Daha önce de söylediğim gibi, 28 Temmuz seçimleri siyaset kurumunda olması gereken etkiyi göstermedi.

Toplumu, devleti, hizmeti, icraatı, kucaklamayı, birleştirmeyi unutanlara çok önemli bir hatırlatma yapıldı 28 Temmuz da.

Kuzey Kıbrıs halkı güç bende dedi.

Fakat söylediğim gibi, erken genel seçimlerin üzerinden henüz bir yıl geçmeden, siyaset kurumu hala aynı noktada.

Gerçekten üzücü.

Öncelikleri yine toplumun çıkarlarından çok uzak, yapılanlar toplumsal beklentilerle örtüşmüyor.

Kıbrıs'la ilgili başka merkezlerde, başka gelişmeler için çalışmalar yapılırken, bizler bunların içinde bile değiliz.

Çok ama çok yazık.

Devlet yönetimi içine kapalı olmamalı ve dünya sadece kuzey Kıbrıs'tan ibaret değil.

Ama olmuyor, sıkça vurguluyorum;

Artık ileriyi konuşmanın zamanı geldi, hatta geçti.

Genel olarak Kıbrıs'ta, özel olarak da kuzey Kıbrıs'ta radikal adımlar atılmalı, köhnemiş, yıllar öncesinde kalmış, modası geçmiş anlayışlarla daha öteye gidemeyiz.

Devlet her şeyin, herkesin üstünde ise, herhangi bir kişi ve herhangi bir siyasi görüşün tekelinde değilse, bu sözde kalmamalı, icraatla, politikalarla gösterilmeli.

Söylediğim gibi olmuyor.

Bunlar öncelikli değil.

Siyaset sorumlu değil, sorunlu bu ülkede.

Yarım yamalak bir dedikodu mekanizması yönetiyor ülkeyi.

Ve tablonun bütününde farklı noktalar var.

DP-UG içerisinde etkili bir isimle konuştum.

Yaşanan son gelişmeleri özetledi, hem UBP ile ittifak, hem de CTP ile olan hükümet ortaklığı ile ilgili.

Seslendirilenler özetle şöyle;

"Hükümetten ayrılmamamız için Sayın Yorgancıoğlu adeta açık çek verdi. Ne isterseniz alın dedi. Biz de bunu değerlendirdik. Hükümette kalma kararı aldık. CTP içerisinde herkesin ayrı beklenti ve amacı var. Sayın Kutlay Erk'le, Sayın Özkan Yorgancıoğlu'nun ajandasında farklı noktalar yer alıyor.

UBP ile ittifaka gelince. Nerede, nasıl yapılacağını konuştuk. İskele'de iki partinin ayrı ayrı aday çıkarabileceğini anlaştık. Bunları hep konuştuk, hatta yazdık. Ama orada başka gerçekler var. UBP içinde başlayacak bir genel başkan yarışı dengeleri değiştirdi.

İskele belediye Başkanı Sayın Orun'u bu bölgede kimse karşısına almak istemiyor. Sayın Nazım Çavuşoğlu bu bölgede çok güçlü ve Halil Orun'la sürekli dirsek temasında. Belediye seçimlerinde Çavuşoğlu, Halil beyi, ilk kurultayda da Halil bey, Sayın Çavuşoğlu'nu destekleyecek. Bu arada Sayın Tahsin Ertuğruloğlu'nun da konuyla ilgili çok ciddi çalışma içinde olduğunu görüyoruz.

Yani UBP ile anlaşmamız, UBP içindeki dengeler ve yeni gelişecek olaylar sebebiyle sıkıntıya girdi. Başkanımız hiç olmazsa yerel seçimlere kadar, hem hükümette kalmayı, hem de ittifakı sürdürmek istiyor. Şuan tablonun geneli böyle."

Evet, siyaset kurumunun genel olarak tablosu bu.

En baştada söyledim;

Siyasetçilerle, toplumun öncelikleri ve yapılanlar birbirini tutmuyor, karşılamıyor, yönetici konumunda olanların bunları farkında olmaması da ayrı bir tartışma konusu.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları