"Genç ve aktif biri bu görevi alsın"

Yayın Tarihi: 25/07/14 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Siyasetin dengeleri yeni hedefe doğru şekilleniyor.

Bu ülkenin yaptığı en iyi şey;

Seçim konuşmak, seçimsel stratejiler, senaryo ve dedikodular üretmek, ittifaklar kurmak, hep kazanan olmak.

Aslında eksik olan en önemli mesele "fark".

Birilerinin ortaya bir fark koyması ve farklı olduğunu toplumsal algıya yerleştirmesi.

Belki de en önemli eksikliktir;

Maalesef söylemde fark var ama şekilsel ve uygulama anlamında, hiçbir siyasi görüşün farkı yok.

Hükümetin zoraki gittiği, hatta gitmediği fakat başka çare olmadığı için gider gibi göründüğü ortada.

Böyle görünmekten başka çareleri de yok.

Çünkü bu iş yürümezse koalisyon ortaklarının yönetim kademesi siyasi hayatlarının sonlanması ile karşı karşıya.

Ortaya fark konmalı dedik;

Mesela Türkiye'de, 10 Ağustos'ta Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacak.

Üç aday var, kazanmaya en yakın olan, Başbakan Erdoğan.

Kullandığı yöntem, strateji ve hitap ettiği kesim kendisini diğer adaylardan farklı kılıyor.

Zaten siyasi hayatı genel olarak bu yöntemlerle şekillendi ve bir noktaya geldi.

Söylediğim gibi farklı olmak.

Bizde var mı iyi veya kötü ortaya bir fark koyabilen?

Elbette yok.

UBP Başkanı Özgürgün erken seçim çağrısı yapıyor.

Neden? Şuan ki siyasi durumdan farklı ne olacak? Yeni bir irade, hükümet modeli ortaya çıksa ne değişecek?

Bu güvensizlik, beklentisizlik, hep aynı kısır döngünün eseridir.

Cumhurbaşkanlığı seçimi de bu düşünce ile tartışılmalı.

Arkasında halk da olmalı ama gerçek anlamda fark olmalı.

Daha zaman var, konuyla ilgili pek ses ve renk veren yok.

Birçok isim geliyor gündeme.

Tabi ki değişim, bununla beraber yeni bir motivasyon, vizyon, hareket, alışılmışın dışında bir heyecan yaratacak adayların olması tercihim.

Böyle düşünen çok insan var.

Vedat çelik, eski Dışişleri Bakanı, birçok sivil toplum örgütünde görev alan eski bir parlamenter.

ADA TV'de sohbet ettik.

Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili olarak;

"Cumhurbaşkanlığı seçimi hareketli geçecek. Daha genç ve aktif birisinin bu görevi alması gerekiyor. Eroğlu'ndan bu konuda anlayış bekliyoruz. Akıncı da birkaç kişi ile program yaptı. Ama tabandan destek görmezlerse bu iş olmaz. Talat da çoktandır mindere çıktı. Ancak yeteri kadar destek görmezsem aday olmayacağım diyor. Genç, dinamik ve güçlü adaylar henüz ortaya çıkmadı."

Vedat Çelik'in bunları söylemesi, böyle düşünmesi, hatta genelleme yaparak "düşünüyoruz" demesi siyasi çizgisi ve temsil ettiği taban açısından önemli.

Bu noktada Cumhurbaşkanı Eroğlu destek aldığı önemli bir kesimden adaylık konusunda olumsuz yaklaşım görecek gibi.

UBP kurultay süreci, UBP'nin iktidar da iken bölünmesi, DP-UG oluşumunun hayat bulması, tüm bunlar ilgili siyasi partileri geriletirken, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de eğer ki aday olursa Eroğlu'nu etkiler mi?

Bana göre etkiler, söylediğim gibi daha zaman var.

Görünen o ki, sağ dediğimiz kesim yeni bir isme yönelecek.

Bu isim Kıbrıs sorununu iyi bilen, iç siyasetle pek de ilgisi olmayan ve başka görüşlerden de destek görebilecek bir isim olacak.

Saflar, yerler belli oldukça incelemeye ve yorumlamaya devam edeceğiz.

Not: Köşe yazılarıma üç haftalık bir ara veriyorum. Dinlenmek, enerji ve motivasyon toplamak için. 18 Ağustos'da yeniden "Objektif" köşesinde görüşmek dileğiyle şimdilik hoşça kalın. Bu arada herkesin ramazan bayramı şimdiden kutlu olsun.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları