Özersay: "Egemenlik sadece güneyle sınırlanamaz"

Özersay ; "Egemenlik sadece güneyle sınırlanamaz"

Bugün itibarı ile Cumhurbaşkanlığı seçimine on üç gün kaldı.

Bu durum elbette birinci tur için, sandığa gideceğimiz ilk gün olan 19 Nisan için geçerli.

Bu anlamda adaylar çalışmalarını yoğunlaştırarak sürdürüyor.

Yedi aday var, fakat süreç içinde öne çıkan ve yarışın şekilleneceği dört aday söz konusu.

Mevcut Cumhurbaşkanı ve UBP ile DP-UG'nin desteklediği Derviş Eroğlu, Meclis Başkanı ve CTP adayı Sibel Siber, TDP ve BKP destekli Mustafa Akıncı ve bağımsız aday Kudret Özersay bu yarışın öne çıkardığı isimler.

Derviş Eroğlu diğer adaylarla aynı ortamda tartışmamaktan dolayı eleştiriliyor.

Bunu bende seslendirdim, aynı platformda, aynı düzey ve ortamda tüm adayları, belki sadece favori olarak öne çıkan bu dört ismi, yan yana görmeyi isterdim.

Vatandaş olarak, seçmen olarak, bu hakkımız ve bu hakkımız maalesef elimizden alındı.

Derviş Eroğlu bu tür bir tartışmayı benimsemiyor.

Bu Eroğlu'nun söyleyecek bir şeyinin olmamasından dolayı mı?

Hiç zannetmiyorum, bu aslında bir strateji, bir taktik, önemli bir planlama.

Peki, neden?

Derviş Eroğlu tüm adaylarla aynı ortamda buluşmayarak bir algı yarattı.

Bu algı adının "ben ve diğerleridir" kısaca.

Böyle bir TV programı yapılmaya çalışıldı, geçtiğimiz hafta, bu programı yorumlayacak değilim.

Ama Derviş beyin olmadığı bu buluşmada, diğer adaylardan dört tanesi sadece birbirine yaraladı.

Sol kesimin diyebileceğimiz adaylar birbirlerine saldırarak, eleştirerek, Derviş beyin işini kolaylaştırdılar.

Ne yapılacağından çok ne yapıldığı ve buna bağlı olarak da bel altı vurmalarla geçen verimsiz bir tartışma yaşandı.

İşte Derviş Eroğlu'nun stratejisinin tutmuş olacağına dair en önemli gösterge o gece, o programda yaşandı.

Bunlar bu seçimin sonucunu nasıl etkiler bilemem, söylediğim gibi benim tasvip edip, onayladığım bir şey değil.

Çok insanın bu seçimle ilgili kabul ettiği bir gerçek var.

Kudret Özersay sonucu ne olursa olsun bu seçimin ileriye dönük kazananı olacak.

Özersay sadece Cumhurbaşkanlığı seçimine değil, önümüzdeki dönemde yeni siyaset anlayışının temsilcisi olmaya da adaydır.

Kudret bey ADA TV de konuğumdu.

"Vatandaş partilere güvensiz ve tepkisini bu seçimde gösterecek. Ben, temiz, geçmişe sünger çekecek bir siyaset vaat ediyorum. Bana da kişisel menfaat isteği geldi. Ama hiç muhatap olmadım. İnsanlar bunlara alıştırılmış. Bunlardan genel olarak uzaklaşıldığını da gördüm bu süreçte. Artık bu şekilde gidemeyiz. Yirmi yıl öncesinin siyasetçileri ile bir yere varılamaz. Nesil değişti ve siyasette de neslin değişmesi gerek.

Kuzey Kıbrıs kendi içinde kurallar oluşturan ve uygulayan bir konumda. Yani bir egemenlik söz konusu. Güney Kıbrıs yönetiminin, Kıbrıs'ın kuzeyinde söz sahibi olması veya aynı şekilde Türkiye hükümetlerinin burada söz sahibi olması, yetki uygulamaya başlaması, buradaki egemenliğin erozyona uğramasına sebep olur. Dolayısıyla, egemenliği savunurken tutarlı olmak gerek. Güneyle, BM ile Türkiye ile kurulacak ilişkilerde, bu aynı hassasiyetle korunmalı. Egemenlik sadece güney Kıbrıs'la sınırlanamaz."

Kudret Özersay'la yaptığım programdan bu satırlara taşımak istediğim cümleleri bunlar.

Bu seçim beklenilenden daha anlamlı ve önemli.

Bu seçim birçok değişimi de arkasından getirecek.