Kalyoncu: "Laf ağızdan bir kere çıkar"

Sanki bir genel seçim sonrasını yaşıyoruz.

Bu durum hükümet oluşumu konusunda, siyasi istikrar, hükümet, devlet işleri, icraatları anlamında.

Beklenti yeni bir kabine, yeni bir hükümet programı ve uygulama konusunda daha ciddi, daha iradeli bir siyasi erk.

İktidar, koalisyon ortaklığı olacak, koalisyonu oluşturacak partilerin uyumu, niyeti yeni yol haritasını belirleyecek.

CTP kurultayı sonrası oluşan yeni yönetim, hükümet oluşumlarına yönelik ziyaretlere başlamadan önce, kendi yol haritasını oluşturdu.

Kendi yol haritası, planı, projesi ve önceliklerine göre bir partner bulacak.

Bulacağı hükümet ortağı da esasen CTP'nin önceliklerine göre kendi siyasetini oluşturacak.

"Hükümet bir bütündür, her Bakanlık ayrı Cumhuriyet değil, hükümet Başkanı her adımı, her Bakanlığın icraatını bilecek, denetleyecek, hesap verecek" yeni hükümet programının temelini bu düşünceler oluşturacak.

Bu düşüncelere, yani CTP önceliklerine hangi siyasi parti evet diyecek ve kendi çizgisinden ödün verecek, ya da kendinden bazı öncelikleri kabul ettirip, ortak program oluşturacak.

UBP mesela, özerkleştirme konusuna, kurumlara sağlanacak farklı yönetim şekillerine, eğitim, sağlık konusuna ve tabi ki Kıbrıs konusundaki CTP politikasına yakınlık sağlayabilecek mi?

DP koalisyona en yakın ve halen mevcut hükümette ki ortak.

2013 yılında kurulan hükümette, yapılmak istenenlere, hükümet programına, zaman bile verilerek vaat edilenlere, engel DP ise, aynı tekrar mantıklı mı?

Yoksa yeniden, hiç olmazsa mevcudu korumak için hükümette kalmaya mecbur olan DP'yi ikna ve yönetme daha mı kolay mı?

CTP bugünkü hükümetin icraatlarından, kendi payına düşen sorumluluğu ne derece aldı ki yeni bir program hazırladı.

Ya da tüm sorumluluk eski yönetimin mi, bunlar merak konusu sorular, düşünceler.

Yeni hükümet için önümüzdeki hafta arayış ve temaslar başlayacak.

Bu görev tecrübeli siyasetçi Ömer Kalyoncu'ya verildi.

Ömer Kalyoncu, emanetçi Başbakan olacak bir kişiliğe sahip değil, daha önceki kurultayda parti başkanlığına aday olmuş ve "ikinci tura kalırsa, adaylıktan çekileceğim" demişti.

İkinci tura kalınmış ve yarıştan da çekilmişti, açıklaması "Laf ağızdan bir kere çıkar" olmuştu.

Süreç birkaç haftada belirginleşecek, kesin olan nokta ise sorunun ve yapılacak işin çok olması.

Ne kadar başarılı ve verimli olacak, yeni dönem beklentileri ne kadar karşılayacak

Mehmet Ali Talat, Ömer Kalyoncu, hem parti Başkanı ve hem de Başbakan olarak, Özkan Yorgancıoğlu'ndan daha iyisini yapmak, değişimi amacına ulaştırmak zorundalar.

Artık siyaseti, çözüm, üretim, istikrarla anmak gerek.

Devletleşen, sadece hükümet değil, devlet olan parti anlayışalarının yerini, tüm ülkenin hükümeti modelinin alması gerek.

Sadece isimlerin değişmesi, süslü kelimelerin çoğaltılması belirleyici olmamalı.