MHP'nin büyük başarısı

Yayın Tarihi: 02/11/15 08:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Aylardır konuşulan bir tarihti dün.

1 Kasım tarihi, Türkiye için genel seçim, kuzey Kıbrıs'ta ise Ulusal Birlik Partisinin kurultayı vardı.

Bu iki irade sonucunun ileriye dönük ciddi sonuçları olacağı için önemliydi.

UBP kurultayında oy verme işlemi saat 22.00 kadar sürdü, bu sebeple oy sayımı ve sonucu geç saatlerde belli oldu.

Bundan dolayı da bu yazıyı yazarken sonucu henüz bilemiyorum.

Söylediğim gibi sonucu geç saatlerde öğreneceğiz, bu sebeple kurultayı değerlendirmeyi bir sonraki yazıya bırakıyorum.

Türkiye'nin seçimi;

Türkiye de bir dönem sona erecek mi, yeni ve normalleşmeye giden bir süreç bu seçimle başlayacak mı?

Bunlar merak edilen konulardı.

Basını, işçisi, memuru, esnafı bölünmüş, kutuplaştırılmış bir Türkiye'nin istikrara, kucaklaşmaya, barışa ve paylaşmaya ihtiyacı var.

1 Kasım seçimi bunun bir adımı, fırsatı olacak mı?

Güçlü, modern, AB ile uyumlaşmış, bölgesinde figüran değil, aktör olan ve siyasi istikrarı yakalayan bir Türkiye her zaman kazanır.

Her kurum ve yetkinin Anayasa ve yasalar çerçevesinde görev yaptığı, kurumların denetlendiği, sandık iradesinin hukukun üstünde olmadığı, her yolun adalette son bulduğu bir Türkiye, kuzey Kıbrıs için de önemli.

AKP seçim kazanmasını iyi bilen bir siyasi parti.

Zaten bu sebeple 7 Haziran seçimlerinden sonra bir koalisyon hükümeti kurmaya istekli olmadı.

7 Haziran seçimlerinde Türkiye seçmeni şu mesajı vermişti;

AKP, seçmenin bir başka siyasete yönelmeyeceğini ve her ne olursa olsun AK Parti'yi tek başına iktidar yapacağını düşünmesin.

Başkanlık sistemi istenmiyor, Cumhurbaşkanı seçime etki edecek adımları atmaktan, ön planda olmaktan, AK Parti Genel Başkanı gibi davranmaktan vazgeçmeli.

İstikrarlı olmayan, büyümeyi kendi dar kalıpları içine sıkıştıran, yenilenmeyen, kara ideolojilerden sıyrılıp, üretmeyen diğer siyasi partilere bir fırsat veriyorum.

Bu fırsatı özellikle toplamda %60 oy oranına yaklaşan CHP, MHP ve HDP iyi kullanamadı.

Özellikle MHP her türlü yaklaşımı, uzlaşı ve birlikte hareket etme teklifini geri çevirdi.

Yeniden seçime gidilmesinin, tüm olumsuzlukların sandıkta gömülmesinin ve AK Parti'nin dünkü zaferinin mimarı MHP'dir.

MHP dünkü seçimde resmen eridi, artık dar milliyetçilik anlayışını aşmalı, yeni politikalar üretmeli, bunlar bugünkü anlayış ve yönetim kadrosuyla mümkün değil.

CHP daha ılımlı ve uzlaşıcı bir süreç yaşadı, dünkü seçimde oylarını artıramadı ama yerinde saydı.

HDP, 7 Haziran seçimlerinden sonra artan veya artırılan terör olaylarından soyutlanmayı başaramadı.

Seçmen terör olaylarını, PKK'nın bazı olaylardaki rolünü HDP' ye mal etti ve bunun cezasını sandıkta HDP' ye kesti.

AKP ise 7 Haziran seçimlerinden sonra öngördüğü her şeyi hayata geçirdi.

İstikrarsızlığın, tek partisiz hükümetin Türkiye'yi kaosa soktuğunu, bu süre içinde yaşananların zayıf siyasi iradeden dolayı meydana geldiğini iddia etti ve seçmeni de ikna etti.

"7 Haziran seçimlerinde HDP barajı geçer mi?" diye merak edilirken, 1 Kasım seçiminde "AKP tek başına iktidar olur mu?" diye merak edildi.

Bu merak "AKP tek başına iktidar" sonucuyla belirlendi.

Şimdi merak edilense, AK Parti genelinde en yüksek oy oranıyla seçim kazanan Ahmet Davutoğlu, Başkanlık sistemiyle kendi yetkilerini Cumhurbaşkanına devreder mi?

Bu seçim zaferi daha ılımlı bir strateji izleyen Davutoğlu'nun mu, yoksa parti yönetimini ve vekil adaylarını belirleyen ve Haziran seçimindeki gibi ön planda olmayan Cumhurbaşkanının mı?

Görüldüğü gibi;

AKP, 7 Haziran seçiminden sonra tek başına iktidar olmanın gereklerini yerine getirdi, bu beğenilir veya beğenilmez, hiçbir söylem veya eleştiri bu gerçeği değiştirmez.

Türkiye de bugünden sonra ne olur, normalleşme sağlanır mı, kutuplaşma nereye kadar sürer, yeniden Başkanlık sistemi tartışılır mı? Bilemem.

Fakat Kıbrıs sorunun çözümünde, istekli bir Türkiye hükümeti bizim açımızdan çok önemli.

Sonuç olarak Türkiye halkı AK Parti ile devam kararı verdi, yapılacak olansa sadece saygı göstermek.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları