Tabular yıkılmazsa, çözüm olmaz

Kıbrıs konusuyla ilgili, daha doğrusu Kıbrıs'la ilgili tabular yıkılmalı.

Çözümün en önemli ve en kalıcı şartı bu.

Böyle bir anlayışın çok uzağındayız, yıllarca iletişimsizlik, yanlış eğitim sistemleri, her iki tarafa yerleşen mevcudu idare etme durumu, sorunun çözülmesini, hatta yakınlaşmaları olumsuz etkiledi.

Geçmişte kalmadan, özeleştiri ve tecrübeyle yoğrulmuş, ne istediğini bilen, ayakları yere sağlam basan bir toplumsal yapı oluşturulmadı.

Bu düşüncem ağırlıklı olarak kuzey Kıbrıs'la ilgilidir.

Devlet yönetme tecrübesi, yönettiğimizi sandığımız KKTC'nin bize sağladığı en önemli kazanım oldu.

Önemli olan bu tecrübeyle nelerin yanlış yapıldığını anlayabildik mi?

Ülkeyi yönetenler, seçilmişler, yarattıkları güven yıkımıyla toplumun, mutsuz, umutsuz, güvensiz ve günlük yaşamasını sağladılar.

Bunu değiştirmek kolay değil, çünkü öncelik, anlayış ve beklenti farklılıkları var.

Bunu anlayabilen var mı, görünen o ki yok, ama bir rahatlık var.

Bu rahatlığın sebebi;

"Biz neyi, ne kadar verirsek, o kadarına razı olurlar" öngörüsüdür.

Bu öngörü bugüne kadar işe yaramış olabilir, fakat çok şey değişti, bu değişim bundan sonrasında çok daha güçlü hissedilecek.

Kıbrıs adasının tarihini ve kaderini değiştiren olaylarda, yalan, yanlış ve eksik bilinen, doğru olmayan noktalar var.

Kıbrıs'la ilgili "tabular yıkılmalı" diye anlatmak istediğim esas olarak bu temeldedir.

"Cyprus Mail yazarlarından Lukas Karalambus, 4 Aralık 1963'te bombalanan ve 21 Aralık olaylarının başlamasında bir kilometre taşı sayılan EOKA'cı Markos Drakos'un heykelinin bombalanması olayıyla ilgili;

"Bomba oraya gizli lideri Makarios; genel kumandanı Kristodulos Kristoduli ve asistanı Nikos Koshis olan Akritas Organizasyonu tarafından konulmuştur. Ve bu haber gazetede 'Türkler yaptı' diye yalan demeçlerle çıkmış, ardından da gazete tarafından iş 'genelleştirilmiştir'. Bu acınası gazetecilik, 18 yıl sonra iki toplum arasında başlayan hadiselere giden yolda son derece önemli bir olay olarak tarihe yazılmıştır".

Bir tabu için söylenen bu sözler, tarihi hata ve yalanların, adanın her iki tarafı için daha sağlıklı ilişki, iletişim ve işbirliği ortamına olumlu katkı yapar.

Kuzeyde UBP, güneyde DİSİ, iki akım partisi.

Çok önemli ve tarihi bir olayı gerçekleştirdiler.

Siyaset adına, Kıbrıs'ın ortak sorun ve çözümüne katkı koymak için, bir araya geldiler.

Olumlu bir adım, işbirliği, konuşma, dinleme, tartışma, anlamaya çalışma ve anlaşılma kimseye birşey kaybettirmez.

Günün şart ve beklentilerine göre yenilenmek olması gerekendir.

Gerisini, getiri ve götürüsünü zaman içinde göreceğiz.

Daha sıkı işbirliği, çözüm için komiteler, sorunlar için ortak politika üretme, hepsi bu ada için kazanım.

Bu ada da yaşananlar, akşamdan, sabaha, durup dururken ve sebepsiz yere yaşanmadı.

Ne olduysa, bunlara zemin hazırlayan adımlar ve bunlardan nemalananların katkılarıyla oldu.

Özeleştiri ve ders almayla tecrübe, konuşulmayanları konuşma, tabuları ve yarattıkları korkularla yüzleşme de, çözüme giden yoldaki dikenleri kaldırır.