"İnsan cahil olmayı kendi seçer"

Yeni bir zaman dilimi, birçok umudun ertelendiği yeni yıl, tarih artık 2016.

Bu köşeden ve ADA TV ekranlarından 2015 yılına dair gündemi, yaşananları ve ülkeyi, bizleri ilgilendiren her şeyi paylaştık.

Geride bıraktığımız 2015 yılında umutlarımızı canlandıracak, günlük değil, daimi ve geleceği taçlandıracak konulara tanık olmadık.

Ne yazık ki böyle, hiçbir anlamda istikrarı, gelişmeyi, büyümeyi, üretmeyi başaramadık.

Hep başkalarının belirlediği gündemleri tartıştık ve başkalarının gölgesinden arta kalanlarla avunduk.

Bir ülkeyi, üretmek, hareketlenmek, tüm değerleri birleştirerek büyütmek, ileriye taşımak kurtarır.

Sadece siyaset, sadece para, sadece ihtiras, ancak ve ancak kaos getirir.

Ve şuan yaşadığımız da budur, bu kadar küçük bir ülke ve insan topluluğunda dünya devi bir ülkenin sıkıntı ve sorunları yaşanıyor.

Sorun ve sıkıntılar bakış açılarına göre farklı anlam ve çıkış yolları üretiyor.

Biz daha çok siyaset ve yönetici kadrosundan bekliyoruz birçok şeyi.

Onların bakış açıları her zaman farklıdır, öncelikleri daha çok bir sonraki seçimleri tehlikeye atmamaktır.

Bakış açılarından söz ederken;

Daha özgür, daha radikal, daha detaycı ve varolanı daha yalın söyleyen bir kesim var.

Sanatçılar, özgür, cesur, yaratıcı, herkesin görmediğini gören, herkesin söyleyemediğini söyleyen aydın insanlar.

Kıbrıs Türk Sanatçı ve Yazarlar Birliği Başkanı Ümit İnatçı ve Birlik Denetleme Kurulu üyesi Fatoş Miralay ile sanatı, sanatçıyı ve Kıbrıs'ı konuştuk.

Çok güzel bir sohbetten akılda kalan notlarım şunlar oldu;

Birlik Başkanı Ümit İnatçı;

"Rum ve Türkler arasında kişisel sorun yoktur. Bizde duyu yitimi var. Geçmişi unutmak var. Cahillik masumiyet değil, insan cahil olmayı kendi seçer.

Geleceğimiz ne kadar umurumuzda, ne kadar tedirgin oluyoruz gelecekle ilgili. Bu noktada eğitimin önemi çıkıyor ortaya. İlk baştan en sona kadar bunu anlamamız gerek.

Aydın olma, entelektüel olma bulaşıcı bir şey değil. Bu eğitimle alakalı bir şey. Toplumdan farklı olamıyoruz, oluşturulan ortam sürüden ayrılmamayı gerektiriyor. Bir filtre oluşturuldu, duyulmasını gerekeni duymuyor, konuşulması gerekeni konuşmuyor, buna fırsat verilmiyor.

Kıbrıs'ta çözüm siyasal, barış bir kültür işidir. Bu bilinçle bir yaklaşım gerçekleştirilmeli. Çözüm sürecine her iki halkta katılmalı. Bu durum, bugün için en önemli eksiklik. Biz tüm Kıbrıslılar için sanat yapıyoruz. Bu anlayışa hem siyasiler, hem de sanat kuruluşları, sivil toplum örgütleri öncülük yapmalı. Güneyde bir zamanlar barış isteyenler marjinaldi, bugün marjinal olan kilise. Bugün çözüme daha yatkın bir Rum halkı var."

Birlik Denetleme Kurulu üyesi Fatoş Miralay;

"Her alanda sağlıklı iletişim kanalları açılmalı. Kişisel ihtiraslar dünyanın her yerinde, her toplumda var. Anlamak ve doğru iletişime geçebilmek için uzlaşmacı bir yaklaşım benimsenmeli.

Umarım yeni yılda çözümü, barışı getirecek bir dönem yaşarız. 2015 yılı bize çok önemli bir şeyi, umudu bıraktı. Sanatın ırkı yoktur, ortak bir noktadır. Kıbrıs için de bu avantaj kullanılabilir.

İki toplumlu etkinlikler yapan kuruluşlar var. Kapıların açıldığı ilk yıllarda ki gibi olmasa da bu etkinlikler devam ediyor. Bizler bu coğrafyaya mahkûm iki toplumun insanlarıyız.

Eğitim politikalarının, ayrı ayrı değil, her iki toplumu da ilgilendiren şekilde kurgulanması gerek. Çözümü ve barışı birbirinden ayıramayız. Bu zaman alacak bir süreçtir. Çözüm bir sabah gelebilir, ama barış ciddi bir uyum süreci isteyecek. Halkı buna hazırlamaksa en önemli konu."

Sevgili Ümit İnatçı ve Fatoş Miralay ile sanat üzerinden Kıbrıs'a baktık, barışı, çözümü ve yaşamı konuştuk.

Bugün köşeme taşıdığım sohbetin daha fazlasını ve detaylarını bu akşam ADA TV de "SÖZ SİZDE" programım da izleyebileceksiniz.

Bugünün anlamına uygun olarak herkese mutlu, huzurlu bir yıl diliyorum.