Kundaklamazsan, kundaklanırsın

Yayın Tarihi: 29/02/16 07:43
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Bir ülkede öncelikler neye göre belirlenir?

Elbette insana verilen öneme göre, insanın, hayatın, yaşamın değerini her şeyin üstünde tutmaya göre.

Kuzey Kıbrıs insandan, değerden, yaşam hakkından, eşitlikten, adaletten o kadar uzak ki.

İşte yaşadıklarımızın ana sebebi budur.

Kırk yıldır, insanlarımız, çocuklarımız yollarda bundan dolayı ölüyor.

Bu sistemi kundaklamaktan korktuğumuz için, ülkeyi kundaklıyorlar.

Adalet, düzen, kanun, yasa kimine var, kimine yok, adamına göre her şey.

Bu yüzden herkes kendi adaletini yarattı, bu yüzden herkes kendi hesabını soruyor, cezayı kendi kesiyor.

Hakkını alamayan, isteğini yaptıramayan, önünde engel bulan, bu yüzden ülkenin emniyet kurumunu bile tehdit edebiliyor.

Ülkenin önceliği, hep hırs, hep para, hep kazanma olduğu için her türlü ahlaksızlık yaşanıyor.

Ve kundakçılar, bu sistemi kundaklamadığımız için kundaklıyorlar.

Her şeyi yalakalıktan sanan, para için şerefini satan, lüks villalar, son model arabalar, kırmızı halı serilen mekânlar, içkiler, parayla satın alınan kadın bedenleri, hep bu yüzden KKTC denen halının altına itiliyor.

Çocuklarımız ölüyor yollarda, işçiler ölüyor şantiyelerde, bedenini satan kadınlar ölüyor dört duvar arasında, gençlerimiz ölüyor uyuşturucu ile bir kanepenin üzerinde.

Zavallı, sahipsiz, habersiz, eğitimsiz, bilinçsiz, boş bir dünya, boş bir umut gibi, bu ülkenin karanlık geleceği için ölüyorlar.

Bu yüzdendir ki bu ülkenin eğitim Bakanı, eğitimsiz ülkede yılın Bakanı seçilip, ödül alıyor, eğitimi sıfırla çarpılırken kendisi sadece gazetelerde nutuk atıyor.

Umudumuzu çaldılar, geleceğimizi illüzyon gösterisi gibi hokus-pokusla perdelediler, bu yüzden, bu ülkede hep hokkabazlar kazanıyor.

Seçimler, müzakereler, kurultaylar, hırslar, makamlar işte bu ülkenin öncelikleri.

Egemenlik dediğin çok büyük, çok ağır bir kelime.

Bu büyük kelimenin altında kalmak, ezilmek böyle bir şey.

Egemenliği sadece güneyle, Rumlarla sınırlandırdıkları için bu yaşadıklarımız.

Kendi içinde egemen olamadıktan sonra kimse seni bilmem neresine sallamaz.

Bu yüzden ayırdılar insanları, Kıbrıslı, Türkiyeli, Rum diye.

Oysa ne fark eder ki, işi esası;

Kundaklıyorlar, biz bu sistemi kundaklamadığımız için yakıyorlar.

Bebekler ölüyor, kimsenin bilmediği, uğramadığı yerlerde gömülüyorlar.

Günahların çocukları onlar ve başkalarına sevabına para kazandırıyorlar.

Bu sistem onları öldürenleri koruyor, doktor, doktoru, öğretmen, öğretmeni, siyasetçi, siyasetçiyi, sendikacı, sendikacıyı koruyor.

Korunmayan bir tek günahın çocukları, onları kimse korumuyor.

Ders almıyor bu millet, oysa bu ülkede her yaşanan ders niteliğinde.

Allah bin bir nüsübetle sınıyor bu halkı, bu halk hala sınanmaktan doğru yolu bulamıyor.

"SU" dan sebeplerle zamanını, enerjisini harcıyor, yaşama güzel tarafından bakamıyor.

Her ne yapsak boğazımızda kalıyor, peki kaç gün?

En fazla üç gün, sonra bir başka gösteri hayatın yerini alıyor.

İşte bu yüzden kundaklıyorlar, biz bu sistemi kundaklamadıkça da kundaklayacaklar.

Bizi yönetsinler diye seçtiklerimizi hep sistem yönetti.

Sistemin günahlarını örtmek için, zamana, suni gündemlere, gereksiz tartışmalara, yalakalığa, şükrana, egemenlik masalına bir halkı kurban ettiler.

Kimse sevmedi bu toprakları, sahiplenmedi, kimse inanmıyor bu ülkeye, sadece makamını, parasını, toprağını, dağını, taşını, denizini babasının malı gibi kullandı, dağıttı, sattı, tüketti.

Toprağı sevmeyen, insanı hiç sevmez.

İnanın bunlar iyi günler, bunları normalleştirenlere de kanmayın.

Onlar bu ülkenin, bu durumda olmasının sebepleridir, onlar bu ülkenin bu durumda olmasından kazananlardır.

Ve kendi gücünü kullanmadıkça, bu düzeni kundaklamadıkça, onlar hep kazanacaktır.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları