Eyyyy Trump!

Yayın Tarihi: 11/11/16 08:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+
ABD aylardır, hatta bir yıldan fazladır, bu seçimi konuşuyor.

ABD'nin Başkanlık seçimi, sadece ABD'yi mi ilgilendiriyor?

Hayır, dünyanın dengesi de bu seçime ve sonucuna göre değişebilir.

ABD'de Cumhuriyetçi Parti adayı Donald Trump, süpriz bir şekilde ABD'nin 45. Başkanı oldu.

Oldukça renkli, sansasyonel, tartışmalı, sıra dışı bir seçim süreci yaşandı.

Donald Trump, farklı, alışılmışın dışında bir karakter.

Kampanyalar süresince, yaptığı konuşma ve açıklamalarda radikal bir çizgide gitti.

Cinsel hayatından, ırkçı söylemlere, Hitler'in kitabını başucunda tutmasından, göçmenlerle ilgili düşüncelerine kadar ön yargılı, düşüncesiz hatta çılgın denecek bir insan.

ABD iç ve dış politikasında değişen bir durum olur mu?

İç politikalarında değişiklik olur mu bilemem, olacaktır herhalde.

Fakat ABD çıkarları yıllardır, kim gelirse gelsin değişmedi.

Daha önce Barac Obama'nın başkan olduğu ilk seçiminde şunları yazmıştım;

" 4 Kasım 2008 de, yani yarın ABD yeni devlet başkanını seçiyor.

ABD halkı sandık başına gidecek ve beyaz sarayın yeni sahibini belirleyecek.

Demokrat parti adayı Barack Obama ve Cumhuriyetçi parti adayı John McCain ABD'nin, yani dünyanın adından en çok söz ettiren ülkesinin başkanı olmak için yarışacak.

Şu ana kadar yapılan kamu oyu araştırmaları ve anketlerde Obama ,McCain'e göre bu yarışta daha avantajlı.

Ayni zamanda tüm dünyada Obama'nın kazanma şansının daha yüksek olduğundan yana hem fikir.

Barack Obama'nın bu yarışı kazanması halinde, ABD'nin ilk zenci başkanı olacak olması bu seçimin önemi daha da artırmış durumda.

Çünkü Obama kazanırsa bazı kalıpları da yıkmış olacak. Amerikalılar bu seçimle bir de sınav veriyor aslında. Yıllardır insanlar arasında derisinin rengine göre ayırım yapılan bir ülke ABD ve zenci kesim her alanda ikinci sınıf vatandaş muamelesi gördü yıllarca."

Şimdi düşünüyorum da, o dönem heyecan yaratan Obama, bugünlere gelindiğinde beklentileri karşıladı mı?

Beklentileri karşılasaydı, desteklediği Clinton herhalde son seçimi kazanırdı.

Aslında kaybeden sadece Clinton olmadı.

Yine değişen bir şey olmayacak, ABD'nin milli çıkarları, nerede, nasıl olması gerekiyorsa, yine aynı şekilde devam edecek.

Dünyanın birçok yerinde, hatta bizde bazı romantik yorumlar gördüm.

ABD'nin seçiminden endişelenen, korkan, taraf olan, sanki oralarda bir şey değişecekmiş gibi tavır koyanlara rastladım.

Bu yazıyı yazmama sebep de bunlar oldu.

ABD seçiminin sonuçları tabi ki önemlidir.

Ama Obama ve Yunanistan'da Çipras benzer heyecanı yaratmıştı, şimdilerde bu heyecanın yerini sessizlik aldı.

ABD son dönemlerde hep birkaç aile tarafından yönetildi, Bush'lar, Clinton, Obama aynı yolda gittiler, aynı geleneği, statükoyu sürdürdüler.

ABD'de işsizlik, sosyal adaletsizlik, eşitsizlik, fakirleşme, kurumlara güvensizlik, dış politikada istikrarsızlık artıyor, Amerikalılar askerlerinin dünyanın başka yerlerde olmasını benimsemiyor.

Hillary Clinton bu kültürün, bu anlayışın adayıydı ve Amerikalıların bunlara olan tepkisi, Clinton'a döndü.

İngiltere'yi AB'den çıkartan referandum gibi ezber bozan, özellikle ekonomik politikaları reddeden tepkisel kararlar arka arkaya geliyor.

Dünya'nın önemli merkezlerinde milliyetçilik politikalarına, tek adamlığa, sıra dışı, farklı, radikal, güvensiz siyasetlere yönelim görülüyor.

Etkenlerin başında söylediğim gibi ekonomik paylaşım, milliyetçilik akımına yönelim, kıtlaşan kaynaklar ve alışılmış kalıplardaki politikalar geliyor.

ABD seçiminde en önemli sonuç;

Tepkinin neler yapabileceği, farklılaşmanın, olağan dışılığın, ezber bozmanın tercih edilmeye başlanmasıdır.

Bizim için en önemli sonucu ise, dövizin belimizi daha da bükmeye devam etmesidir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları