Başbakan Özgürgün: "9- 10 ay içinde bir seçim kaçınılmaz"

Yayın Tarihi: 08/02/17 08:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
Başbakanı Hüseyin Özgürgün ADA TV de program konuğumdu.

Başbakan Özgürgün ile ülke gündemine dair konuları konuştuk.

"Kıbrıs konusuyla ilgili mart ayında yeniden bir konferans gündemde. Bu işten çok nemalananlar var. Birileri bu konudan faydalanıyor. Bu zaman kaybetmedir. Garantör ülkelerin hiç işi yok mu ki her ay toplanacak. Zaten iki tarafın beklentileri uzak. Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan net olarak söyledi. Bizim tek toprak tavizimiz Maraş'tır.

Rum tarafının istekleri, beklentileri karşılamıyor. Maraş'ı vererek, ona karşılık Erenköy'e bağlanma istiyoruz. Yani verilen bir şey yok. Bu öneri ile toprak vermiyoruz.

Mülkiyet konusu tam karmaşa, bu şekilde olursa çatışma çıkar. Kimin toprağını kime veriyorlar.

Sayın Erdoğan toprakta düşüncenin ne olduğunu söyledi. Sayın Akıncı herhangi bir şekilde, Sayın Erdoğan'ın düşüncelerine bir açıklama yaptı mı? Sayın Akıncı bir açıklama yapmadıysa, ben Sayın Erdoğan'ın söylemlerini dikkate alırım. Rum tarafı açıkladı. KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı'nın sunduğu harita, Türkiye'nin söylediği haritan farklı. Biz bunları söyleyince bize halkı temsil etmiyoruz diye saldırı oluyor.

İlerleme yok. 25 yıl sonra yine ilerleme olmayacak. Suriye, İran, Irak bu dış dengeler bir noktaya gelmeden Kıbrıs'ta ilerleme olmaz. Her şey iç siyasetle şekillenmez. İki kurucu devletin, siyasi eşitliğin, Kıbrıs Türk halkının varlığı kabul edilmeden bir çözüm olması mümkün değil. Rum tarafı da bunların tam tersini söylüyor. Değişen, radikal bir durum yok, aynı, peki kim ciddiye alır ki yeni konferansı?

Biz anlaşma dilencisi değiliz. Bunu ortaya koymak gerek. Bizim söylediğimiz bu.

KKTC bizim "B" planımızdır. Müzakereler durdurulmalı ve önümüze bakmalıyız. Biz azınlık olmayı kabul edersek, Rum tarafı bizi eşit kabul ederse ancak o zaman çözüm olabilir. Bu şekilde müzakere olmamalı.

Cumhurbaşkanı ile bir iletişimimiz yok. Ben bilgilendirme toplantılarına da katılmayacağım. Sayın Cumhurbaşkanı taraflı davranıyor. Arkadaşları göndereceğim. Rumlar her şeyi aldı. Artık odaklandıkları sadece Türkiye'nin garantisi. Büyük bir stratejik hata yapıldı. Bunu da tartıştırırsak Kıbrıs konusunu kaybederiz. Teslimiyet düşüncesi varsa, elbette o başka konu.

Ben yıllardır aynı düşünceleri söylüyorum. Benim hedefim bu ülkede Kıbrıslı Türklerin hakkaniyetle yaşaması. Makam hedefim yok. Cumhurbaşkanlığına hazırlanmak gibi bir derdim yok. Sağda lider olmak veya Cumhurbaşkanı olmak gibi bir düşüncede değilim. Zaten siyaset sizi bir yerlere götürürse götürecek.

Sayın Cumhurbaşkanı ya matematik bilmiyor, ya da azınlıkla, çoğunluğu farkında değil. Bu hükümetin, 2013 yılındaki seçimlerde toplam 26 sandalyesi oldu. Hükümet meşru ve çoğunluktur. Ama ilk turda %25 oy almış bir Cumhurbaşkanı bize azınlık diyor.

Demokrasi de eleştiri olur. Her türlü hakaret, tehdit kime yapılırsa yapılsın karşısındayız. Cumhurbaşkanına böyle bir durum varsa gereken neyse yaparız. Böyle bir şeye asla izin vermeyiz. Bizim kültürümüzde böyle bir alışkanlık yok. Bana ELAM'dan gelen "Sen anavatanına git" söylemi bir tehdittir. Ben bundan gurur duyar, mutlu olurum.

Maaşlara, DPÖ oranlarıyla iyi artışlar yaptık. Asgari ücreti de artırdık. Bunlar zamlarla gelen açıkları kapatacak. Esas konu dövizdir. Döviz şimdilik durakladı gibi bu çalkalamanın durumuna göre atılacak adımlarımız olacak.

Önümüzdeki 6 ay da gerektiği kadar artış yine yapılacak. Protokolle ilgili bir sıkıntı yok. Sayın Tuğrul Türkeş ile dün konuştuk bir sorun yok, hafta sonu buraya gelecek yine istişare edeceğiz. Yeni ihale yasası ile tüm ihaleler komisyon tarafından açılacak. Bu durum elbette bir yavaşlatma getirdi. Özellikle ilaçlarla ilgili ihaleler bekletmeye gelmez. Mazeret aramıyoruz ama bunları aşacağız.

Bakanlıkların icraatlarını ben değerlendirirsem yanlış olur. Bunları kamuoyu ve basın yapacak. Hiçbir Bakanı zorla çalıştıramazsınız. Sonuçta koalisyon hükümetiyiz. Uzlaşmayı ve dengeyi sağlamak zor.

Bir seçim, değişen yeni yasayı da düşünürsek oldukça maliyetli. Hem ekonomiye, hem de hizmete iki üç katı maliyeti olacak. Ben Maliye Bakanı ve Yüksek Mahkeme Başkanı ile bir toplantı yapacağım. Bir seçime gidersek koşulları nasıl sağlayacağız? Seçim artık ciddi bir mali külfet. Bunları düşünerek bu hükümeti hizmet verme noktasında ne kadar ileri götürebiliriz onu düşünüyoruz. Ben en zorlandığım dönemi yaşıyorum diyebilirim.

Normal şartlarda da seçime çok bir zaman yok. 2018 Temmuz ayında genel seçim var. Fakat yerel seçimlerde 2018 Haziran ayında. Dolayısıyla iki seçim beraber olmaz, 20 gün arayla da seçim olmaz. Genel seçimlerin daha önce yapılması gerek.

Seçimin çok da bir zamanı yok. Maksimum 9- 10 ay içinde bir seçim kaçınılmaz. Ben seçim çağrısı yaptım. Ama muhalefetten ses çıkmadı. Seçimden korktuğum veya kaçtığım yok. Ortaya bir tarih koysunlar anlaşalım.

Vakıflar idaresi kendine ait taşınmazları kiralayarak gelir elde ediyor. Yavuz çıkarma plajın da ilgili yatırımcının, yeri var. Vakıflara ait kısmı da alarak burayı büyütmeyi ve buraya kumarhane izni almadan, otel yapmayı istiyor. Vakıflar bunları kiralayabilir. Yapılması düşünülen, bugüne kadar yapılanların en doğrusudur. Konu Yavuz çıkarma ile ilgili değil.

Sağlıkta ikinci işle ilgili kararın çıkması bir çözümü zorunlu hale getirdi. Yargı kararı uygulanacak. Sağlık özellikle Türkiye'de liberalleşti. 4 bin liraya doktor bulabilir miyiz, emin değilim. Doktor olmak kolay değil, sağlığı ikinci plana koyamayız. Buna hükümetler dayanamaz. Özelleştirme olsa sağlık çok pahalı olur. Doktorların özlük haklarını güçlendirmek zorundayız. Devlet bu konuda cimrilik yapamaz. Doktorları hastanelerde tutmak için düzenlemeleri yapacağız. Sağlık Bakanlığı çalışıyor ben de destekliyorum. Maliye Bakanlığının da sıkıntıları var. Fakat bu bir çatlak oluşturmamalı. Çünkü böyle bir durum hükümeti de etkiler."

Bugün için bu köşeyi, Başbakan Hüseyin Özgürgün'ün açıklamalarına ayırdım.

Sayın Başbakan'ın özellikle seçimle ilgili tarih vermesi siyaseti hareketlendirecek.

Bundan sonraki süreci ve bu çağrıya gelecek yaklaşımları göreceğiz.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları