ENOSİS hayal, TAKSİM gerçek

Yayın Tarihi: 20/02/17 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Ne oldu, nasıl oldu, malumun ilanı mıydı?

Buraya kadar mı, bundan sonra devam etmenin en gereklisi olan "güven" kaldı mı, ya da var mı, hiç oldu mu?

Kıbrıs, sorunumuz, belirsizliğimiz, kaderimiz, şansımız, baş ağrımız, kapanmaz yaramız.

ENOSİS mücadelesi, amacına ulaşamadı, ENOSİS için "Kıbrıs" ateşe atılırken, bu amaca karşı yükseltilen TAKSİM düşüncesi gerçek oldu.

Ada bölündü, yıllar, tecrübeler, acılar, hamasete, milli duyguların kurban edilmesine sebep oldu.

Hamaset her daim prim yaptı, Kıbrıs'ın her iki tarafı da iç siyaset uğruna, barışı feda etti.

Masa çökmüş, çözüm derken, barış umutları tükenmiş.

Buna sevinmeyi, bundan mutlu olmayı anlamış değilim.

Ortaya bir başka amaç çıkmadığı sürece, başka bir yol olmadığı sürece bu masa çökmez.

Çökmez, fakat yıllar geçse de sonuç alınmaz.

Adadan ayrılma ortamında, bir taraftan da kalmayı planlayan İngilizler, milliyetçiliği, iki halkı karşı karşıya getirmeyi, sağ düşünceyi yükseltmeyi, bölerek yönetmeyi denedi, elbette başardı.

ENOSİS diyerek, aslında İngiliz sömürgeciliğinden kurtulmak isteyen
Rum halkı, İngilizleri adada hakem ve barıştırıcı konuma getirdi.

O güden sonra hep milliyetçilik, hep düşmanlık kazandı.

Oysa milliyetçilik, milli çıkarların, toplumsal kazanımların hedef olmasıydı.

Geriye tek hedef "düşmanlık" kaldı.

Cumhuriyetle ENOSİS ve TAKSİM için yollar kapandı.

ENOSİS bugün için mümkün mü, ya da artık böyle bir amaç var mı?

Rumlar ayrı bir devlet, dünyaca tanınan, ilişkiler kuran, anlaşmalar imzalayan, BM üyesi, AB üyesi, Türkiye'nin de olduğu uluslar arası platformlarda yer alan bir ülke.

Yunanistan ile birleşmeyi, bu kazanımları bırakmayı, vazgeçmeyi ister mi?

Tabi ki mümkün değil, üstelik 20 Temmuz 1974 ve ekonomik olarak batma noktasına gelmenin sebebini Yunanistan olarak görüyorken.

Peki, neden çocuklara ENOSİS hedefini enjekte etmeye, her daim hatırlatmaya gerek duyuldu.

Tipik politika, tipik seçim hazırlığı ve her kesime şirin görünme çabası.

Yine milliyetçilik, yine düşmanlık, yine iç seçim telaşı ve hamaset kazandı.

Sadece masa değil, çözüm değil, barış kaybetti.

Politikacılar kendileri için öncelik olarak seçimi, sandığı, iktidarı görür.

ELAM gibi bir azınlığın peşinden gitmeyi tercih eden, Anastasiades 2018 yılındaki seçimlere barışı feda etti.

Şimdi "hata yaptık" diyor.

Bu ülkenin esas sorunu güvendir, güvensizliktir.

Bu saatten sonra güven tazelenir mi, pamuk ipliğine bağlı toplumlar arası ilişki çözüm olmadan, barış sağlanmadan, güven vermeden, hiç olmazsa iyi iki komşu olur mu?

Siyasetçilere kalırsa olmaz, vatanı değil, sadece milliyetçiliği, sadece düşmanlığı seçenler bu güvensizliğin kazananlarıdır.

Her iki tarafta önce toplumların kazançlı çıkacağı, ticaret, kültür, güvenlik, ekonomik, ilişkileri kurulmadıkça, bu amaçla adımlar atılmadıkça ne çözüm ne barış olur.

Kıbrıslı Türkler bu ortamın, çözümsüzlüğün tek kaybedenidir.

Belirsizliğin bitmesi benim çözümüm, güvenli ilişki kurma bu uğurda çaba gösterme ise barışın temelleridir.

Bu işin ucunu siyasetçiler tuttuğu sürece kazanan sadece onlar olacak.

Bunun yanında bu ortamdan beslenen, ülkenin refahı, ilerisi, toplumun gelişmesi, ülkesine bağlanması gibi derdi olmayan, tek derdi düşmanlık olan ve adanın her iki tarafında da bulunan kesimler her daim kazanacak.

Masa çökmez, ertelenir, kalkılır, oturulur, tartışılır, umutlar tazelenir.

Fakat en önemli temel "güven" günden güne "barıştan" uzaklaşır.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları