Vergi kararı hükümetin, öneri Maliye Bakanlığının, tartışması Ertuğruloğlu'nun

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, geçtiğimiz cuma günü bir basın toplantısı düzenledi.

Konu malum;

Son günlerde söylemleri ve bazı icraatları gündeme getirip savunması ile ön plandaydı.

1974 sonrası, KKTC'de yaşamaya devam eden Rum ve Maronitler'e güneyden gelen yardım malzemeleri için vergi uygulaması kararı, Kıbrıs müzakere sürecine yönelik sözleri, önerileri ve enerji konusunda çalışma yapan şirketleri gerekirse vururuz söylemi ortalığı karıştırmıştı.

Bunları tekrardan değerlendirmeye gerek yok.

Bolca konuştuk, yazdık, tartıştık.

Hatta yıllardır aynı konular gündem de.

Artık farklı şeyler söylemek lazım.

Her şey siyaset değil, siyasi kavga ve entrikalardan, huzuru unuttuk.

Özellikle, Maronit ve Rumlara gönderilen yardımlar konusunda bir hassasiyet oluştu.

Cumhurbaşkanı Akıncı da konuyla ilgili açıklama yaptı;

"Bu kararların alınmasında girişimin Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu'ndan geldiği anlaşılıyor. Sayın Bakan'ın bu ve benzeri konulardaki tavırları öteden beri bilinmektedir. Son yaptığı açıklamalarla Doğru Akdeniz'de şiddete de başvurulabileceğini ve Rumlar adına araştırma yapan gemilerin vurulabileceğini de dünyaya ilan etmiştir. Sayın Dışişleri Bakanı bu tavırlarıyla tamiri zor yaralar açmaya devam etmektedir. Yapacak başka iş kalmamış gibi, gönderilen gıda ürünlerinden vergi talep etmek, ayağımıza kurşun sıkmaktan farksız.

Maalesef bu konuda Başbakan ve Başbakan Yardımcısı ile yaptığım görüşmeler olumlu bir sonuç yaratmamıştır."

Konu daha önceden konuşulmuş, gündeme gelmiş, tarih verilmiş, fakat Sayın Cumhurbaşkanı konu ile ilgili bir açıklama yapmamıştı.

Yardım malzemeleri gümrüğe takılınca Cumhurbaşkanı açıklama yaptı.

"Hükümete söz geçiremedim" dedi.

Cumhurbaşkanı "Hükümet" diyor.

Fakat konu sadece Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ile anılıyor.

Oysa karar hükümetin kararı, hatta güneyden gelen yardım malzemelerine vergi alınmasını öneren Maliye Bakanlığı.

Beklenen ve olması gereken;

Cumhurbaşkanı Akıncı'nın daha önceden tepki vermesi, hükümetin, Maliye Bakanı Serdar Denktaş'ın kararı sahiplenmesi, UBP'nin bunu anlatabilmesiydi.

Kararın tartışılması bile gereksiz, çünkü baştan aşağıya yanlış.

Bir kez daha altını çizeyim, bize kazandıracağı hiçbir şey yok.

Ertuğruloğlu'nun basın toplantısı;

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, çok sert eleştiriler yaptı, özet olarak;

"50 senelik bu süreçte hiçbir beklentim olmadı. Bunu her zaman dile getirdim. Bu süreçle Kıbrıs'ta anlaşma sağlanması mümkün değil. İsteyen istediği yalanı söylesin.

Müzakere sürecinin başarısızlığı kanıtlandı. Müzakereler maskaralık.

Bu süreci canlı tutma siyaseti güdenler, Kıbrıs Türk halkına en büyük haksızlığı yapıyor. Bundan sonra yeni şeyler konuşmamız gerekir.

Bildiğimiz senaryolar gündemde; Tahsin Ertuğruloğlu'nu yıpratma, onunla alay etme, ona hakaret etme, savunduğu tezleri anlamsız kılma senaryoları.

Kıbrıs Türk halkını zora sokan, telafisi mümkün olmayan hatalar yapan, Cumhurbaşkanı'nın kendisinden başkası değil. Sayın Akıncı, açıklamalarımı 'ayağımıza kurşun sıkma olarak' değerlendirmiş.

Ayağa değil, beynimize kurşun sıkan, Kıbrıslı Türklerin beynine kurşun sıkan sizsiniz Sayın Cumhurbaşkanı".

Ve bir kriz doğdu, bunlar zaman zaman oluyor, bundan sonra daha sık ve çok olacak.

Şimdi, bu hükümetle, Cumhurbaşkanlığı arasında bir kriz mi, yoksa

Tahsin Ertuğruloğlu ile Cumhurbaşkanı arasında mı devam edecek?

Hükümet, Başbakan Özgürgün, Maliye Bakanı Denktaş neden sessiz?

Tahsin bey hükümet olarak bir karar alındığını söylüyor.

Peki, neden yalnız bırakıldı.

İç siyasi telaş ve mesaj mı hedef.

Tahsin Ertuğruloğlu Cumhurbaşkanlığına mı hazırlanıyor?

Elbette bu yol, UBP başkanlığından geçecek, Hüseyin Özgürgün ne düşünüyor?

Önümüzdeki süreç siyaseti ve siyasetçileri çok konuşacağımız, herkesin, herkese rakip olacağı sıcak günler yaşayacağımız kesin.

Kısacası yarış erken başladı, hamleleri, doğru ve zamanında yapan kazançlı çıkacak.

Geriye günlük gerginlikler ve kurumları yıpratan, kimseye yakışmayan söylemler kalacak.