Ne kadar rezil olursak, o kadar iyi

Seçim tartışmaları, anketler, suçlamalar ve dedikodularla devam ediyor.

Yine, yeni bir anket ve yeni tartışmalar.

Ne olursa olsun, anketler önemlidir.

Fakat net belirleyici değildir, koşullara, günün şartlarına, yapılış şekline kadar birçok etken var.

Üzücü olan, dön dolaş geldiğin yer aynı sığ nokta.

Zaten esas mesele anketlerin bu kadar konuşulması, yazılması, tartışılmasıdır.

Yani bir yerde istenilen amaca ulaşılıyor.

Gerçekten artık yeter, dedikoduyla gelecek belirlenmez.

Son yapılan Gezici anketi yine ortalığı karıştırdı.

Karıştırmaya da devam ediyor.

Seçime günler kala, konuşulmayan tek şey memleket.

Demokrat Parti Başkanı Maliye Bakanı Serdar Denktaş, Gezici Anket şirketi ile ilgili de çarpıcı bir iddiada bulundu;

"Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden hemen sonra bana 500 Bin TL karşılığı, Genel seçimlere kadar birinci parti çıkarmak ve ücreti de taksit taksit ödenmek kaydıyla teklif yapıldı. Ancak bunu reddettim."

Murat Gezici'ye "Ahlaksız teklif" yaptı diyen de var," şarlatan diyen" de var.

Murat Gezici de özellikle Serdar Denktaş'ın "500 bin TL istedi" açıklamasına cevaben bir açıklama yaptı;

"Murat Gezici'' ye iftira atılmaktadır. Bu iftiralardan birini de, Demokrat Parti Genel Başkanı Sn. Serdar Denktaş atmaktadır. Sn. Denktaş ile bundan iki yıl önce bir otelin Restorant kısmında buluştuk. Kendisi ile tanıştığımızda, konuşamayacak kadar içkili olduğunu gördüm, çok da üzüldüm. Sn. Denktaş, partisinin başarısızlığını kapatmak amacıyla, kendisinden para istediğimi söylüyor. Sn. Denktaş'tan asla para istemedim. Bunu kanıtlaması gerekir, bunu kanıtlamazsa müfteridir. Vurgulamak gerekir ki Sn. Denktaş, Kuzey Kıbrıs'ın arazilerini kendi yandaşlarına ve ailesine verdiği, yolsuzluk iddalarının yüksek sesle konuşulduğu bir dönemde gündem çarpıtıyor."

Ortam bozuluyor, seviye düşüyor, ama herkesin unuttuğu birşey var;

Esas anket 7 Ocak'ta ortaya çıkacak.

Ama, bu söylenenler, hele de Serdar Denktaş'ın "500 bin TL istendi" iddiası çok önemli.

Bu iddiada, bugüne kadar tartışılan, onlarca iddia gibi unutulmamalı.

KKTC'den bir siyasetçi, bir Bakan, yurt dışından bir anket şirketi sahibi, olacak iş değil.

Bu kadar iç içe girmiş ilişkiler ağı, bu kadar müdahil, böyle bir cesaret, kim bilir daha neler var?

Bu devletin yasaları, kanunları yok mu?

Onca zaman neden bu açıklamalar, suçlamalar ortaya çıkarılmadı, yargıya başvurulmadı, deşifre edilmedi, neden?

Ciddi bir girişim yapılacak mı, göreceğiz.

Yoksa bugün konuşulur, yarın unutulur, hatta can, ciğer olunur.

Bu da mı sineye çekilir.

Aynen daha öncekiler de olduğu gibi.

Bugün için söylenecek tek şey;

Ne kadar rezil olursak, o kadar iyi.