"Adam vatandaş bile değil"

Yayın Tarihi: 18/10/10 09:35
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Ülkemiz gerçekten çok küçük. Birilerinin bir yerlerde burnu kanasa herkesin haberi olur. Bu küçük ülkede iş imkanları da, iş alanları da kısıtlıdır. Bir iş kurma ve bir iş alanında ekmek kapma düşüncesinde olan herkes, kırk kere düşünür muhakkak.

Bir işe girişirken hele de eldeki imkanlar kısıtlı ise, işin geçerliliği, işin
getirisi ve bu getiriden pay alanların fazlalığı önemlidir. Pay alanlar
fazlalaştıkça, paylaşanların hissesine düşecek oranda azalır. Bu konu için her zaman verdiğin iki örnek vardır. Hatırlayacaksınız bir dönemler bir parça toprak telleyen herkes araba satışına merak sarmıştı. Ve yine yakın geçmişimizde bir dönem herkes müteahhit olmuş, taş toprak inşaat artıklarıyla kirletilirken, ortalıkta yapılan işin önemini bilmeyen bir çok insan bu gün için dahi içinden çıkılamayan bir sorunu yaratmış oldu.

Ayni işten ekmek parası kazananlar için, Allah herkesin rızkını verir
düşüncesi bu gün için geçerliliğini yitirmiştir. Artık bu kavgada kimse kimsenin gözünün yaşına bakmıyor.

Taksicilik mesleği zordur. Bir yerden bir yerlere birilerini taşırken, omuzlarda
büyük bir sorumluluk vardır. Trafiğin bu kadar zor ve karmaşık olduğu bir ülkede insanları güvenle gidecekleri yerlere ulaştırmanın sorumluluğu ağırdır. Taksicilerin her çeşit insan profilinden müşterisi olur. Bu müşterilerin can güvenliği, bu müşterilerin olabilecek her türlü halini ve sırlarını saklamak taksiciliğin zor yönlerindendir.

Ülkemizde seyahat için taksiler pek kullanılmıyor. Az da olsa
dolmuşlar ve toplu taşımacılığın diğer emektarları otobüsler ülkemiz yollarında ekmek mücadelesi veriyor. Bu şartlarda taksicilik yapan insanlar nasıl ekmek parası kazanacak. Tabi ki daha çok ülkeye gelen turistleri taşıyarak. Ülkeye giriş yapılan, hava ve deniz, az da olsa güneye açılan sınır kapıları ve buralardan gelecek müşteriler günümüzde taksicilik mesleğini icra edenlerin en önemli kazanç noktalarıdır. Bu meslekten de ev, bark geçindiren azımsanmayacak sayıda insan vardır.

Her iş kolunda olduğu gibi taksicilik mesleğinden para kazanan insanlarda, haksız rekabet koşullarından korunmalıdır. Rekabet şartlarının kaliteyi artıracak yönde organize edilmesi, hem bu mesleği hem de bu meslekle geçim sağlayan insanları mağdur etmeyecek şekilde düzenlenmelidir.

Ülkeye gelen turistler çoğunlukla büyük otellerde kalıyorlar ve bu otellerde müşterilerinin transferlerini kendi araçları ile yapma yoluna gidiyorlar. Bu bir noktaya kadar normal bir durum. Bu tercih mutlaka daha kazançlıdır.Fakat bu yol tercih edileceğine, taksicilik mesleği ile geçimini sağlayan insanlarla, taksi şirketleri ile bu hizmet sağlansa daha iyi olmaz mı? Belki de denenmiştir bilemiyorum ama, bu yöntem bana göre daha verimli
olacaktır. Bazen ülke şartları düşünülerek, herkesin ortak bir noktada bulunması gerek. Fakat yazımın ilk başlarında da belirttiğim gibi hayat zor ve kimse kimsenin gözünün yaşına bakmıyor.

Ercan havaalanında birkaç gün önce yaşanan taksici eylemi önemli dersler verdi. KKTC'nin haksız rekabet anlamında bulunduğu noktadan tutunda, denetimsizliğin ülkenin her yerinde ve her alanında her şeye inat var olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Olayları tasvip etmek elbette mümkün değil. Yine eylemciler, yine polisler, yine tutuklamalar, yine yaralananlar. Konu ile ilgili her şey tartışılabilir. Eylem ve eyleme taraf olanlar haklı veya haksız da olabilir. İşin kötü yanı, seslendirilen her türlü istek, dikkat çekilen her sorun bir şekilde muhatap bulamıyor. Bunun sonucunda da herkes kendi adaletini, kendisi yaratmak istiyor.

Herkes kendi sorununu çözmenin yollarını arıyor. Ve ses getirecek, her yol deneniyor. Ercan da yaşanan arbede sırasında, taksici emektarların itiraz ettiği taşımacılık şekli, hiçbir şey yokmuş gibi devam ederken aradan bir ses çıktı "Adam vatandaş bile değil. Kimliğine bakın var mı?" Yani o kalabalık o noktada, başka bir insana yönelse idi yaşanacakları tahmin bile edemezdiniz. Sorun bir şekilde çözülmeli bunun başka çıkar yolu yok.

Dikkat çekmek istediğim nokta, insanlar artık çok kolay galeyana gelebilir. Çünkü herkes hak ve ekmek için verdiği mücadelede yalnız. Hızla bir yalnızlaşma ve çatışma kültürü toplumun geneline yayılıyor. Okula giden çocuklar yolları kesilerek paraları çalınıyor, cephaneliği andıran evler şehirlerin ortasında, hırsızlık, dolandırıcılık, taciz haberleri sıradanlaşmış. Bunlar için önlem alması gerekenlerin, ekmek kavgası veren insanları tutuklaması, şiddet uygulaması asla kabul edilemez.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları