KKTC - TC uçurumu büyüyor

Yayın Tarihi: 15/12/10 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Yazımı kaleme almadan çok oturup düşündüm acaba yazmalı mıyım diye.

Hani bir şeyleri körüklememek adına.

Ancak artık her şey ayyuka çıktı ve Muhalefet Parti liderleri de bunu sıkça konuşur oldu.

Evet KKTC ile Türkiye Hükümetleri arasında çok da ciddiye varmayan bir gerginlik olmasa da uygulamalarda izlenen yanlış tutum ve yanlış diyaloglar artık her iki ülkenin de kamuoyunu tedirgin etmiş durumda.

Bizim Hükümetimizin her kötü yapılan icraatın sorumlusu olarak Ankara Hükümeti göstermesi, Ankara Hükümeti'nin bakanları ile TC Lefkoşa Büyükelçiliği müşavirlerinin halk arasında kullanmış olduğu kötü üslup neticesinde artık tadsız bir gidişat var her iki ülke arasında ve bu olmaması gereken bir durum.

Hiç kimsenin bu yazdıklarımı inkar edecek hali yok herhalde.

Dünkü gazetelerin manşetlerinde CTP Genel Başkanı Ferdi Soyer ile DP Genel Başkanı Serdar Denktaş'ın son zamanlarda yaşanan bu sıkıntılarla ilgili yorumları ve sert önerileri oldukça ilgi çekicidir.

Her iki partide bugün halkın % 40'ını temsil ettiği için Soyer ile Denktaş'ın uyarıları göz ardı edilemez.

Ne söyledi Parti Başkanları, "Yardım Heyeti uygulaması bir an önce sona erdirilmelidir, TC Büyükelçisi'nin büyükelçi ve tam yetkili olduğu hükümet edenler ve vatandaşımız tarafından da bilinmelidir. Devlet içinde devlet gibi hareket eden Yardım Heyeti'nin ikide birde bakanları çağırarak talimatlar vermesi dönemi sona ermelidir".

Sadece bu paragraf şu anki KKTC-TC ilişkilerini özetlemeye yetiyor, ve bu durum aslında bir sosyal patlamaya işaret..

TC ELÇİLİĞİNDEKİ MÜŞAVİRLERDEN ESNAFA TERS TAVIRLAR

Dün bir telefon aldım; uzun yıllardır esnaflıkla uğraşan bir kardeşimiz başından geçen olayı bana öfke ve şaşkınlık içinde anlattı.

Dükkanına giren ve önceleri Elçilik görevlisi olduğunu anlamadığı iki kişi dükkandan bir şeyler aldı ve sıra ödemeye geldi.

Elçilik görevlileri aldıkları eşyaları pahalı bulduklarını, Ankara'da ayni eşyaların çok ucuz olduğunu, buradaki esnafın halkı kazıkladığını söylediler.

Bunun üzerine Esnaf kardeşimiz "Ankara'da ekmek daha ucuz ama burada pahalı; Ankara da geçim daha ucuz o nedenle burayla kıyaslamanız yanlış" dedi.

Esnaf arkadaşımızın bu çıkışı üzerine Elçilik görevlisi iki kişi kendilerinin kim olduğunu tanıttı.

Daha sonra dükkanı terk ettiler; işte film O an koptu.

"Biri diğerine görür O" diyerek yüksek sesle konuşarak uzaklaştılar.

Esnaf arkadaşım beni arayarak bu olanları anlattı ve "acaba bana Resen vergi yolladır mı panik oldum?" dedi.

Ben de "ismi var mı" diye sordum; ismini bana verdi.

Söz konusu elçilik görevlisinin ismi bende mahfuz; bunu buradan açıklamayacağım, gerekirse Sn Büyükelçiye veririm ama Esnaf arkadaşım bunu istemezse Kaynağımı da saklı tutmak bir Gazetecilik hakkımdır.

Elçilik görevlisi alışverişi kredi kartıyla yaptığı için dekont mevcut.

Allah aşkına "GÖRÜR O" ne demek?

Yakışıyor mu bu sözler ya da bu tavırlar Misafir olduğunuz bir ülkede.

Zaman birlik olup ta bu zor günleri aşma zamanıdır.

Kendini paşa zannetme zamanı değildir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.