Eroğlu neden sitem etti?

Yayın Tarihi: 31/03/11 10:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile geçtiğimiz hafta sonu yaptığımız görüşmede off the record kalması şartıyla pek çok önemli şeyler söylediğini ve Hükümet ile ilgili yorumlarda bulunduğunu yazmıştım.

Cumhurbaşkanı Eroğlu Hükümet ile ilgili düşüncelerini sıralarken "Başkan bu kadar dolmuş demek ki yakında bir yerlerde patlayacak" demiştim kendi kendime.

Yanılmamışım önceki gün bir televizyon programında Kabine değişikliği ile ilgili bir soruya oldukça sitemkar ve sert açıklamalar yaptı.

Tabii ki bunu böyle görmek isteyene bu şekilde.

Ne dedi Eroğlu "ne ahmeti ne mehmeti dinleme, birine sorma kabineyi değiş".

Bunu söylerken aslında Başbakan Küçük'e "Sen bir Başbakansın kabineyi değişeceksen birini dinlemek zorunda değilsin" demek istedi.

Cumhurbaşkanı Eroğlu bununda ötesinde bir de değerlendirme yaptı Hükümet ile ilgili.

Pek olumlu bir değerlendirme değildi bu aslında.

Eroğlu, "Hükümetin başarılı olmasını istiyorum. Daha fazla gayret göstermeli, tedbir almalıdır" dedi.

Ne demek bu " Hükümeti başarılı bulmuyorum, başarılı olmasını isterim ancak daha çok gayret gösterilmeli derken gayret göstermiyorsunuz" demek istedi hükümete.

Ben çok da masum açıklamalar olarak görmedim bu açıklamalarını Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun.

Sitem etmesinin ardında yıllarca Genel Başkanlık yapmış bir siyasi liderin temennileri yatıyor.

Bunu görebiliyorum.

Ama bazı kesimler bunu farklı algılayıp harekete bile geçtiler.

BAŞBAKAN'A KARŞI OLAĞANÜSTÜ KURULTAY HAZIRLIKLARI

Günlerdir herkes gibi bende duyuyorum başı çeken üç kişi UBP Parti meclisinde nabız yoklamaları yapıyor "Başbakan Küçük'e karşı olağanüstü kurultaya" gitmek için.

Başbakan Küçük'ün ne olup bittiğinden haberi var aldığım bilgilere göre.

Çok da yazmayı istemedim bu konuyu ancak artık herkesin dilinde olduğu için kaleme aldım.

Birileri farkında değil ancak kaosa oynuyor.

UBP'nin olağanüstü kurultaya gitmesi demek UBP'nin ortadan ikiye bölünmesi ve erken seçime gidilmesi demektir.

Bunu göremeyenler varsa siyasetten anlamıyor demektir.

Bu memlekette köşede konuştuğunuz bir konu siz eve gitmeden duyulur.

Bu nedenle herkes ne yapmaya karar verdiğini iyi düşünmeli.

BAŞBAKAN KÜÇÜK'E GEREKEN DESTEK VERİLMELİ

Ülkenin zaten içinde yaşadığı ciddi sorunları var ve Başbakan Küçük ekibiyle bu sorunları aşmaya çalışıyor.

Tüm partiler TDP hariç denendi.

Bu nedenle UBP'nin kendi kendine iç dengeleriyle oynamaya kalkması kimseye bir fayda sağlamaz.

Bugün yapılması gerekilen Başbakan İrsen Küçük'e gereken desteğin verilerek bu hükümetin bu ülkeyi refaha çıkarmasına yardımcı olmaktır.

İsterseniz hergün erken seçim yapıp her hafta bir partiyi iktidara taşıyalım.

Beyler hiçbirinin iktidar olamadıklarını gördük.

O nedenle en azından kurulu olanı yaşatın ki sil baştan olmasın.

Sendikaların hak arayışları devam ederken Siyasi Partiler sendikalara yürütmeye yeniden gelebilmek için destek veriyor.

Yoksa Siyasi Partilerin sendikaları pek sevdiği yok.

***

RAMAZAN ÖZÇELİK "BAŞBAKAN KOALİSYON YOK DEMİŞŞSE KORKUN"

ÖRP Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Özçelikle dün uzun bir sohbet yaptık.

Gündem hem Erdoğan Şanlıdağ'ın DP'ye katılımıydı hem de UBP-ÖRP koalisyonuydu.

Erdoğan Şanlıdağ'ın DP'ye katılımından bir dostu kaybetmesi açısından üzüntü duyduğunu belirtti Sn Özçelik ancak "yapacak bir şey yok siyaset değişken ve Erdoğan bey tercihini yapmıştır, saygı duyarım" demekle yetindi.

Biraz daha zorladım "önemli bir kayıp olmadı mı ÖRP için?" diye bir soru patlattım hemen. Ramazan Özçelik bilmeyenler için söyleyim Süleyman Demirel'in öğrencilerindendir.

Dürttüm ya dilindekini söyledi: "bakınız sordunuz söylüyorum. Bizim için kaybı %3.3'tür. son seçimlerde ÖRP'nin tek zayıf kaldığı yer Güzelyurttur. Bunun da ötesinde Sn Şanlıdağ ÖRP'den bir şey koparıp DP'ye götürememiştir. Haftalardır Güzelyurt ve Lefke'de temaslarda bulunuyorum. Partililşer kendisine çok kızgın. Bu nedenle benim için çok rahat".

Bu konuyu fazla kaşımadım çünkü Sn Şanlıdağ benim çok sevdiğim ve saygı duyduğum biridir.

UBP-ÖRP koalisyonunu sordum "ne olacak bu koalisyon işi, ben bağlanız diye duydum ama yine olmadı" dedim.

Ramazan Özçelik te kendilerinin koalisyon için baskı kurmadıklarını teklifin her defasında UBP'den geldiğini ifade etti ve çok önemli bir şey söyledi: "önemli konular konuşulup masaya yatırıldı. Başbakan Küçük bir hafta sonra koalisyon diye açıklama yok dedi. Başbakan YOK dediyse korkacaksınız"…

ne demek bu koalisyon enine boyuna konuşuldu demek.

Benim edindiğim net bilgilere göre bakanlık konusunda bile anlaşıldı.

Zaten Özçelik ile sohbetimizde "dışişleri bakanlığı mı diye sordum da hayır Dışişleri bakanlığı değil" dedi ve güldü.

Anlayacağınız varsa dün oldukça sıkıştırdım Ramazan beyi. Kendisi de sağolsun anlattıkça anlattı.

O biz bir şey bağlamadık dedi.

Ama ben konuşmasından Nisan ayı içinde Koalisyon olacağını anladım.

7 NİSAN MİTİNGİ ERTELENİYOR

Sendikal Platform 7 Nisanda eylem yapma kararı almasının ardından Muhalefet partileri bu mitinge katılmama kararı aldılar.

Dün yaptığım temaslarda CTP, TDP ve DP'nin 7 Nisan mitingine katılmayacaklarını hatta sendikal platformun kendi başına karar almasından dolayı bizzat DP'nin rencide olduğunu öğrendim.

Platform sözcüsü Arslan Bıçaklı da miting tarihinin değişeceğini söylüyormuş her yerde.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.