Hükümet nisap kriziyle başbaşa!

Yayın Tarihi: 11/04/11 10:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Siyaset nasıl bir yapıdır bizim ülkemizde diye bazen oturup ince ince düşünürüm.

Sonra farkederim ki bireysel menfaatlerin ve vaadlerin üzerine kurulu olduğunu anımsarım.

Öğrenmişizdir hepimiz aslında siyasetin böyle bir şey olduğunu ve sistemin böyle çalıştığını.

Bu nedenle bir şekilde herkes yolunu buluyor.

En nihayet geldiğimiz noktaya bakacak olursak kabinenin değişiminin ardından küsler grubu kendini ortaya koydu.

Her biri kırılmakta kendine göre haklı tabi. Kim makamı bırakmak ister ya da kim makam sahibi olmak istemez ki?

İnceleylim bu süreci;

KAMİL, TOKEL VE Zorlu Töre GÖREVDEN NEDEN ALINDI?

Süreci en başından yakın izleyen birisi olarak merak ettiğiniz tüm sorulara mantıklı cevaplar vereceğim.

İçişleri Eski Bakanı İlkay Kamil görevden alınmasının ardından "ben başarısz değildim, neden görevden alındığımı anlamadım" diye bir açıklama yaptı.

Çok fazla zikredilmese de UBP içinde Derviş Eroğlu'na yakın bazı milletvekilleri ve bakanlar vardı hala var; işte Sn İlkay Kamil bunlardan biriydi.

Yılların tecrübesini gözönüne koyduğumuzda yeni bir başkan adayı alternatifliği durumu, diğer Girneli Milletvekillerinin İlkay Kami'e olan karşı duruşu sanırım Başbakan İrsen Küçük'e Kamil'i görevden alması için yeterli koşulları yarattı.

Gelen bazı iddialar kabine değişiminin gecikmesi olarak Başbakan Küçük'ün İlkay Kamil'i görevden alma konusundaki tereddütlerinden kaynakladığı şeklindedir.

Tarım Eski Bakanı Zorlu Töre'nin durumuna bakacak olursak atanma şekliyle zaten birçok soru işareti taşıyordu.

Ali Çetin Amcaoğlu'nun Birinci Küçük hükümeti kurulurken Tarım Bakanı olacağını ancak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bizzat Başbakan Küçük'ü arayarak Töre için ricada bulunduğu çok yaygın bir söylentidir.

Daha sonraları Zorlu Töre'nin kamuoyuyla birçok konuda ters düşmeleri ; Başbakan Küçük için yeterli bir sebep olmuştur.

Çalışma Eski Bakanı Turkay Tokel'in görevden alınma işi ise tam bir şanssızlık eseridir.

Dr Şerife Ünverdi'nin bakan yapılması kaçınılmaz olduğu için Başbakan Küçük az kalsın bir bakanlığı ortadan kaldırıyor ve ya Sunat Atun'u ya da Ersin Tatar'ı görevden alıyordu.

Şerife hanımın adı Kültür ve Çevre Bakanı olarak netleşmişti ki hesaplar tutmadı ve kabine de 11 bakanlık olamayacağı için Güzelyurt'ta ki Çalışma Bakanlığı Şerife Hanıma verildi.

**Görevlerine yeni atanan Ali Çetin Amcaoğlu ki en başından hakkıydı, Ünal Üstel ve Şerife Ünverdi için söylenecek bir söz yok. Başbakan Küçük uygun gördü yaptı. Her biri de kendi siyasi yaşamlarında uzun yıllardır siyasette olan muteber insanlar.

KÜSLER GRUBU NE YAPACAK?

Şimdi gelelim asıl önemli konuya; bugün meclis günü ve kuvvetle muhtemel Hükümet nisabı sağlayamayacak ve toplanamayacak.

Amaç kriz yaratılması diye düşünüyorum.

Girne Milletvekilleri Mehmet Tancer, Ergün Serdaroğlu, İlkay Kamil ve Necdet Numan küsler grubu olarak orda duruyor.

Ne bakanlık görevinden alınan Kamil görevden alınmayı bekliyordu ne de diğer vekiller bakan olmamayı.

Çünkü her birine öğrendiğim kadarıyle bakanlık sözü verildi.

Tabii bu yaygın bir iddia.

Ama öte yandan bakıyorumda bakanlık sözü almasalar küserlermiydi Başbakan Küçük'e?
Bu dört kişiye ilaveten Turkay Tokel, Zorlu Töre ve Ahmet Çaluda; yani toplamda yedi kişi.

Çok merak ediyorum bugünkü meclis oturumuna katılıp açacaklar mı oturumu?

Yoksa Başbakan Küçük'ün karizmasını çizmek için mi uğraşacaklar.

Gerçi Ahmet Çaluda'yı ayrı bir yere koymak lazım; kendinden çok partisini düşünebilen biri olarak tanıdım kendisini.

Diğer vekiller için bu durum iki kez düşünme kaldırır.

Söz konusu 7 milletvekili eğer gerçek UBP'li iseler Başbakan Küçük'e gücenip kırılabilirler ancak bu onlara Hükümete destek vermeme hakkı tanımaz.

"biz bakanlık isterdik olmadı altında kalanın boynu kopsun" anlamı taşıyan bir duruş sergilemek ne kadar Partisine bağlılık prensibine uyar o ayrı mesele.

BAŞBAKAN KÜÇÜK NE YAPACAK?

Başbakan İrsen Küçük tüm bu olumsuz gelişmeler karşısında ne yapacak diye herkes birbirine soruyor.

Sorunun cevabı aslında çok basit; Başbakan Küçük tüm şantajlara kulağını tıkayacak.

Belirtmemiz gerekir ki eğer vekillere gerçekten bakanlık sözü verilmişse ve günü geldiğinde bu söz yerine getirilmemişse milletvekilleri çıkarcı duygularını ön plana çıkarıp nisap tehditini yaratacaklar; zaten yapıyorlarda.

Başbakan Küçük yeni başlayan bu krizi nasıl aşacak doğrusu merak ediyorum.

Kabine değişmezden önce de herkesin "istifa ederim haaaa" diye zelzenişleri vardı; kabinenin değişiminde yaşanan bir başka gecikme nedeni de bu.

Halbu ki "ben değiştiririm istifa da ederseniz gidin bakalım sonunuz ne olacak denebilirdi".

Görecektik kaç kişi gidecekti?

Bugün meclisin kapısında oturuma kimlerin katılmadığını not edip son tabloyu yarın bir daha çizeceğim.

UBP'de birileri tehlikeli bir oyun oynamaya çalışıyor; aniden olanı da kaybedeceksiniz.

Benden söylemesi…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları