Çocuğunu cami avlusuna bırakan bir hükümet

KTHY ile ilgili toplum ya da basın olarak bir sancı çekiyoruz ancak bu sancı ne kadar gerçek ne kadar suni o belli değil.

Başbakanlık önünde dün KTHY çalışanları ile Parti başkanları birlikte sert bir eylem yaptılar.

Umarım Hükümet bu eylemden alması gereken mesajı almıştır.

KTHY çalışanları ile mutlaka her gün karşılaşıyorum, kimisi intihar etmekten bahsediyor, kimisi bakanlara zarar vermekten ve konuşurken genellikle ağlıyorlar.

Yüreğiniz parçalanıyor "çocuğuma para veremiyorum Gökhan bey" diye devam ediyorlar çoğu zaman sözlerine.

Onlarla beraber sizde Hükümete ağzınıza geleni söylüyorsunuz.

Evet kabul ediyor zaten toplum; Başbakan Küçük birçok sorunu Sn Eroğlu'ndan miras buldu kucağında ancak bunun ardına ne kadar saklanabilir ki Hükümet.

Artık Yürütme tamamen farklı ve yeni bir hükümet var ve Başbakan Küçük eğer bu halka bir iyilik yapmak istiyorsa bir an önce KTHY mağdurlarının alacaklarını ödemeli.

Başbakanlık önünde dün yaşananlar, dışişleri bakanlığının işgal edilmesi ve polisle yaşanan arbede.

Tüm bunlar sadece bir başlangıç ve kötünün bir başlangıcı.

PARA NE ZAMAN OLDU Kİ ZATEN

Hep para yok kelimesini duyduk çocukluğumuzdan beri, ne bitmez yoklukmuş mu?

Hayatım boyunca inanmadım para yok cümlesine.

Çünkü birilerine yok derken başkalarına hep verildiğine şahit oldum.

Şimdi Başbakan Küçük ne yapıp KTHY çalışanlarının yarasını sarmaya başlamalı.

Çocuğunu cami avlusan bırakıp giden hayırsız bir anne olmamalı hükümet.

İRSEN KÜÇÜK'ÜN DE İŞİ ZOR

Bir Başbakan bu kadar mı şanssız olur Allah aşkına.

Hükümeti devraldığında gerçekten zor ve yıpranmak için tasarlanmış bir hükümet aldığını hepimiz farkettik.

İmzalanmış protokoller, verilmiş sözler ve batmış bir KTHY.

Evet Başbakan Küçük'ün kucağına aldığı çocuk böyle hasta ve bakımsız bir çocuktu.

Dediler ki Başbakana "hade al iyileştir bu çocuğu".

Kolay mı?

Tabii ki kolay değil ama artık bir yerden başlamalı!!!

***

MALİYE, EMEKLİ İKRAMİYELERİNİ ÖDEMEYİ DURDURDU "MU"?

KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil ile dün uzun bir sohbet yaptık.

Bildiğiniz gibi Milli Eğitim Bakanlığı ek ders ücretlerini Cuma günü ödeyeceğini açıkladı.

Şener Elcil'e eğer cuma günü ödenmezse ek ders ücretleri grev kararı alacak mısınız diye sordum; aldığı cevap çok ilginçti.

"grev yapıp maaş kesintisi yaratarak, ek ders ödeneklerini bizden yapacakları kesintilerle ödemelerine fırsat vermeyeceğiz.

Başka eylemler gündemde" dedi ve bana başka flaş bir haber verdi.

EMEKLİ OLAN ÖĞRETMENLERE İKRAMİYE ÖDEMESİ GECİKTİ

Bilindiği gibi bir memur emekli olduğu zaman devlet o memura 60 iş günü içinde emekli ikramiyesini ödemekle mükellef.

Bunu yapmadığı takdirde yasal suç işlemiş oluyor.

Gerçi devletin alacağı oldunda vatandaşın gözünün yaşına bakmıyor ama siz devletten alacaklı olduğunuzda bekle babam bekle.

Gelelim flaş haberimize Şener Elcil "son günlerde Sendikamızın üyesi olup da emekli olan öğretmenler var.

Emekli çıkmalarına rağmen emekli ikramiyelerini hala alamadılar.

Yasal süre olan 60 gün de doldu.

Ancak Maliye Bakanlığı emekli ikramiyelerini ödemeyi durdurdu" .

Kendisine bunun çok önemli bir haber olduğunu ve isim listesi istersem bana verip veremeyeceğini sordum.

İsimleri toparlayıp bana verebileceğini söyledi.

EKONOMİ ZORDA ANCAK…

Maliyenin parasal konularda zorda olduğunu biliyoruz ancak tüm bu zorluklara rağmen cuma günü ciddi ödemeler gerçekleştirecek.

En önemli ödemelerden bir tanesi de öğretmenlerin ek ders ücretleri.

Kolay değil tabii Maliye Bakanı Tatar'ın da işi zor.

Ekonomik çarkın zor döndüğü bir ülkede hem yerel kaynaklardan hem de Türkiye'den gelen paralarla ödeme yapacaksınız, gerçekten kolay değil.

***

MEMUR-SEN KOSOVA'DAN DAVET ALDI

MEMUR-SEN Başkanı Çelebi Ilık göreve gelmesinin ardından önemli işlere imza atmaya devam ediyor.

Yalnızca ülke içinde değil yurt dışındaki sendikalarla da sürekli istişare halinde.

Bağımsızlığını ilan etmiş Kosova'dan da davet almışlar Sendika olarak.

Genelde pek makamında bulamıyorsunuz Çelebi Ilık'ı; bunun da ötesinde sendika başkanı olmasına karşın işine giden ve ek mesaisini eliyle tepen örnek bir memur.

Siyasetçiler örnek alsın deyip başka bir şey demiyorum.