Bir yerlerde birşeyler oluyor

Eski dönemlerde hani şu meşhur Annan Planının popüler olduğu dönemlerde Kıbrıs sorununu yazıp çizmek daha çok hoşumuza giderdi zira sürekli gelişme içinde olan dinamik bir yapısı vardı.

Şimdilerde bu dinamik yapı yok ancak başka ilginç bir iddia var "Kıbrıs sorunu başka yerlerde başkaları tarafından çözülüyor" diye.

Bu iddiayı ilk duyduğumda çok fazla inanmamış biraz film vari bulmuştum.

Hani böyle amerikan ya da rus filmelerinde izlediğimiz senaryolar gibi.

Ancak zaman geçtikçe ve süreci iyi okuyup analiz ettikçe durumun böyle olduğunu bende algıladım

LİDERLER GÜYA ANLAŞAMIYOR

Liderlerin müzakere sürecindeki tutumlarıına baktığınızda sanki hiçbir şey yapılmıyor ya da iş ola görüşüyorlar havası var.

Sanırım bu havayı vermeye çalışıyorlar; çünkü yapılan açıklamalarda ve bilhasa Rum gazetelerinin sızdırdığı bilgilerde rahatça farkedebiliyorsunuz; başka yerlerde birileri Kıbrıslı Türk ve Rumlar için bu süreci devam ettiriyor diye.

Aksi halde nasıl olurda liderler bir çözüm üretemezken BM Genel Sekreteri Moon ısrarla olumlu mesaj verir ya da çözüm havası yayar.

Bunun da ötesinde Türkiye ile Rum tarafının ticari alanda işbirliği var AB muktesabatından
kaynaklanan ama öte yandan iki düşman taraf dışilişkiler açısından ve Haziran 2012 de Rumların AB dönem başkanlığı var.

Tüm bu saydıklarımı bir fotoğrafın içine koyduğunuzda meydana gelen telaşı anlıyorsunuz.

MÜZAKERE SÜRECİNİN TAKVİMİ NE KADAR GERÇEKÇİ ?

Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun Temmuzda son zirve gibi imalar yapmasını pek de inandırı bulmuyorum; ne yani ulusalararası bir boyutu olan ve hem Türkiyeyi hem de AB'yi direkt olarak ilgilendiren bir konuda Temmuz da son görüşme olabilir mi sizce?

İkinci Cumhurbaşkanı Talat'ın da çözüm zor şeklindeki açıklamaları şu anki gidişata bakılarak yapılmış bir açıklama.

Hiç kimse plağın diğer yüzünü görmüyor, görenlerde açıklamak istemiyor.

Peki bu süreç bir çözüm getirir mi diye soruyoruz hepimiz kendi kendimize; bu süreç illa ki çözüm getirmeyebilir, ki getirmeyecek de ancak çözüme yakın bir ara formüle kavuşturacaklarına inanıyorum.

Ne KKTC Devletinin tanınmadı ne de Kuzey Kıbrıs'ın serbest bölge olacağı saçmalıklarına inanmayın.

Kıbrıs beğensekte beğenmesekte bir AB toprağı.

Bunun da ötesinde AİHM'in yine Türkiye'ye Kuzey'deki varlığından dolayı ya da durumundan dolayı 1 milyon 300 bin euro ceza kestiği dün açıklandı.

Türkiye bu parayı ödeyecek ve daha bunun gibi nice cezaları.

Bu bağlamda Kıbrıs'taki süreç bu şekilde devam etmez ama nihayi çözüm ne olur mu derseniz işte o zor.

Zira Türkiye buradaki çıkarlarından asla feragat etmez.

İşin sonuna gelip baktığınızda peki ya Kıbrıslı Türklerin çıkarları ne olacak diye soruyor insan kendi kendine.

Ve ne kadar acıdır ki bunu bizim liderlerimizin yerine başkaları konuşuyor eğer durum gerçekten böyleyse..

***

DÜRÜST İLE EROĞLU İYİ ÇALIŞIYOR

Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Kemal Dürüst ile Gençlik Dairesi Müdürü Gencay Eroğlu şu sıralar oldukça verimli işlere imza atıyorlar.

Özellikle ülkemizde artan fuhuş, uyuşturucu ve daha nice kötü alışkanlıkların çoğalmasına
karşın Bakan ile Gençlik Dairesinin birlikte mücade etmeye başlaması oldukça önemli.

Önceleri bu pek böyle değildi.

CTP DÖNEMİNDE KOOPERATİF MERKEZ BANKASINDA NELER OLMUŞTU?

CTP Hükümetinin ülkeye kattığı değerleri inkar edersek ayıp etmiş oluruz ancak gelin görün ki o dönemde herşey iyi ve kuralına göre de yapılmadı.

Örneğin Kooperatif Merkez Bankası'nda onlarca kişiye ipoteksiz paralardağıtıldı ve bu paraların birçoğu da geri alınamıyor.

Yasalara ve kanunlara aykırı işler yapan dönemin yöneticilerini çok yakında burda belgeleri ile yazmaya başlayacağım.

Bununla ilgili ilginç bir dosya hazırlıyorum.

ERTUĞRULOĞLU YENİ PARTİ İÇİN ÇALIŞMALARINI HIZLANDIRDI

Bağımsız Milletvekili Tahsin Ertuğruloğlu yeni parti kurma çalışmalarını hızlandırdı.

Aldığım net bilgilere göre hem Türkiye'den hem de buradan yeni parti için maddi destek de yolda.

Özellikle Girneli bir işadamı Tahsin beyin yanında duruyor.

Eylül gibi yeni partinin kurulacağını duyduk.

Hayırlısı Tahsin başkan..