Bakan Çavuşoğlu'ndan "bilinen" itiraf: "Polise emir verme yetkim yok"

Yayın Tarihi: 05/07/11 08:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Ülkemizde her geçen gün yaşanan üzücü olaylara şahit oluyoruz.

DAÜ'nün izleri silinmedi hala.

Tabii DAÜ'de yaşanan kötü arbede sonucunda hem siviller hem de polis ciddi zarar görmüştü.

Sağlık Bakanı Ahmet Kaşif'ten konuyla ilgili yüzyüze bilgi almış ve aldığım bilgi sonucunda darp edilenlerin arasında yalnızca kadın ve erkek siviller değil, kadın ve erkek polisler olduğunu da öğrenmiştim.

Bir daha yaşanmaması dileğiyle deyip nokta koyduk birçoğumuz.

DAÜ'de yaşanan arbede sonucunda Kıbrıs Genç TV'de aynı gün benimde bir canlı yayınım vardı.

Canlı yayına sürekli polisten dayak yiyenler bağlanıyor ve ağlıyorlardı.

Konuyla ilgili önce Sağlık Bakanı Ahmet Kaşif'i bağlamış ve kendisinden detaylı bilgi almıştım.

Bakan Kaşif hiçbirşeyden çekinmeden "olayı takip ediyorum, şimdi Mağusa Devlet hastanesine gidip doğru bilgiyi alacağım demişti".

Bizleri de kırmadı ve 2 kez de bağlantı yaptı.

Hep söylerim dört dörtlük adamdır Ahmet Kaşif, kim ne derse desin.

İçişleri Bakanı Nazım Çavuşoğlu'nu da İçişleri Bakanı olması hasebiyle telefona bağlamak istemiş ve Çavuşoğlu' nun "polisten bilgi alıp dönüyorum" demesi ancak telini kapatıp bir daha açmaması üzerine Bakanı sert bir dille eleştirmiştim.

Meclisin dünkü oturumunda karşılaştık Selam Sn Bakan dememin ardından "bir küfür salladı" burda yazmıyorum ne söylediğini.

Eleştri yağmuru da peşi sıra geldi; başka gazetecileri işaret ederek terbiyesizlik yapmamızdan tutun da, gazeteciliği bilmemekle suçlandım.

Anlaşılan birçok siyasi gibi poh pohlanmak istiyordu Bakan Çavuşoğlu ve eleştrilmişti ya, mutsuz oldu.

"BENİM POLİSE EMİR VERME YETKİM YOK BİLMİYOR MUSUN?"

Bakan Çavuşoğlu'na İçişleri Bakanı olduğunu ve DAÜ'de yaşanan arbedelerle ilgili yetkili olarak kendisinden başka kimi arayabileceğimizi, kendisinin polisten bilgi aldıktan sonra bize döneceğini ancak telefonunu kapattığını ve bunu kendisine yakıştıramadığımı anlattım.

Cevabını aynen yayınlıyorum "Yaptığını hiç yakıştıramadım, benim bu olaylarla ilgili bilgim yoktu, o an öğrenmiştim. Kaldı ki ne sana ne bir başkasına bağlanma zorunluluğum yok. Kaldı ki polis bana bağlı değil, sen bunu bir gazeteci olarak bilmiyor musun? Ben polise bile emir veremem, açıp soramam"...

ve dahası..,

"BAŞBAKAN "DA" DOLAYLI YÖNDEN BİLGİ VEREBİLİR"

Şok olmuştum.

Ülkede askerin ve polisin İçişleri Bakanlığına bağlı olmadığını bilmeyen mi var.

Bunu tabii ki bende biliyorum.

Ancak sert bir arbede yaşanıyor bir yerlerde.

Bununla ilgili Polis Genel Müdürünü ya da Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığını arayacak halimin olmadığını, bu tür makamların basına genelde pek fazla açıklama yapmadıklarını hatırlattım kendisine…

İkinci cevap da çok mühimdi

ÇAVUŞOĞLU "Olabilir ben İçişleri Bakanı olabilirim ama söylüyorum Polis bana bağlı değil, şov yaptın benim üstümden, prim yaptın.

Sana bu konuyla ilgili ancak Başbakan bilgi verebilir o da dolaylı yönden".

Dahası söyledikleri bana kalsın..

EVET, İçişleri Bakanı Nazım Çavuşoğlu hem kendisinin bu konularda yetkisiz olduğunu hem de Başbakanın yetkisiz olduğunu adeta itiraf ediyordu, bunun da ötesinde Arbede olduysa ne yapayım benim ilgi alanım yok diyecek kadar Makamını küçük düşürdü konuşmasıyla..

Göreve yeni geldiğinde işlere sıkıca sarılmış ortaya bir performans koymaya başlamıştı ancak dünkü konuşmamızın ardından ülke gerçeklerini kabullenmiş, sadece kendisine biçilen görevi yapmayı kabullenmiş bir siyasi kimlik gördüm karşımda.

Duyduğuma göre Başbakanlık hayalleri de kuruyormuş Sn Çavuşoğlu ve bunu heryerde söylüyormuş.

Tüm bunları kendi partisinin vekilleri ve ilçe başkanları söylüyor, ben uydurmuyorum.

Bir bakarsınız Aralık 2012 de Parti Başkanlığına aday da olur.

Neyse bunlar UBP'nin kendi iç meseleleri.

Yalnız böyle bir adaylık konusunda Benim desteğim kesinlikle Başbakan İrsen Küçük'e olacaktır hem de sonuna kadar.

Bunu da bir dipnot olarak düşeyim..

GKK ve Polis bu ülkede üstüne düşeni en iyi şekilde yapıyor.

Gerek Disiplini ve gerekse vatandaşa hoşgörüsü takdire şayandır bizim Güvenlik güçlerimizin.

Ancak bir İçişleri Bakanının ülkede yaşanan sorunlar karşısında " benim yetkim yok zaten istersem bağlanırım telefonlara" deyipte arkasını dönmesi çok üzücüdür.

Bir de bu mesleğe 12 yılını vermiş bir gazeteci olarak beni bilgisizlikle suçlaması da üzücüdür, sanırım ben bu mesleğe başladımda kendisi daha öğretmendi.

Ne dersiniz bu yazının üstüne bir küfür daha ve sonrasında bir de tehdit alır mıyım?

Zira şu sıralar çok moda!

***

MEHMET TANCER KOMİTEDE TDP İLE SORUN YAŞIYOR

UBP Girne Milletvekili Mehmet Tancer , Şiddetin engellenmesi yönünde kurulan Meclis komitesinde TDP Milletvekili Mustafa Emiroğulları ile sürekli sorun yaşıyor.

Emiroğulları, Tancer'in şiddeti inkar ettiğini söyleyim kendisine sitem ederken, Tancer de ben delilleri görmeden inanmam diyor.

Bu tatlı kavga bir aydır devam ediyormuş..

HASİPOĞLU'NUN MORALİ NEDEN BOZUK?

UBP Genel Sekreteri Ertuğrul Hasipoğlu'nu dün bir kanalda izledim.

Hayli morali bozuktu sonrasında Mecliste karşılaştık ve sordum moral bozukluğunun nedenini; kafasını sağa sola sallayarak "boşver sonra konuşuruz" dedi ve gitti.

Durun bakalım arkasından ne çıkacak..

Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanı Kemal Dürüst yalnızca eğitimde gösterdiği sorun çözücülüğüyle değil kan ağlayan Güzelyurtluların sorunlarıyla da ilgileniyor.

Güzelyurtta batmak üzere olan Esnafın sorunlarına bir fiil eğilip, çare arayan Bakan Dürüst'ü bölge Milletvekili Çaluda da yalnız bırakmıyor...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.