Hade biz de sivilleşelim

Yayın Tarihi: 01/08/11 08:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Şimdi bu başlık nerden çıktı demeyin; ülkelerde çıkan akımlar ya da değişiklikler çevresindeki diğer ülkelere de sıçrar ve değişimler yaşanır.

Türkiye'de son bir yıldır Hükümet ciddi anlamda bir devrim yapıyor.

Bu elbetteki taammülleri yıkan, alışkanlıkları bozan bir devrim ama açıkça belirtmek gerekirse Türkiye halkının yararına bir devrim.

TÜRKİYE'DE HERŞEY OLMASI GEREKTİĞİ GİBİ AMA!

Türkiye'de Genel Kurmay Başkanı Koşaner Paşa ile diğer Kuvvet Komutanlarının istifalarını sunması öyle sanıldığı gibi bir kriz yaratmaz.

Komutanların kendi ilke ve duruşlarına uygun bir şekilde yaptıkları bir hareket bu sonuçta.

Ancak öte yandan Türkiye'nin artık tam anlamıyla siyasiler tarafından yönetilmesinin zamanı da geldi.

Türkiye Başbakanı Erdoğan güçlü bir siyasi yönetim yapısını yaratabilmiş durumda.

Demokrasi ile yönetilen ülkelerde Genel Kurmay Başkanı İçişleri Bakanlığı'na ya da Milli Savunma Bakanlığına bağlıdır ve bu kağıt üzerinde değildir.

Türkiye'deki bu bağlılık biraz kağıt üzerindeydi sanırım ama artık olması gerektiği gibi.

Ancak herşeye rağmen dikkatli yaşanması gereken bir süreç..

TÜRKİYE'DEKİ DEĞİŞİM KKTC'YE SIÇRAMALI

1974'ün üzerinden yıllar geçmiş olmasına ve onlarca değişiklik yaşanmasına karşın hala KKTC'de 10'ncu madde uygulanıyor.

Ne asker ne de polis Sivil Otoriteye bağlı değil.

Kendi GKK Komutanımız ne KKTC vatandaşı ne de Kıbrıslı Türk.

Allahın itfaiyesi bile bağlı değil Hükümete.

Bunun değişmesi gereken bir durum olduğunu siyasiler defalarca kez söylemiş olmasına karşın ne halse Hükümet olduklarında yapmazlar ya da yapamazlar.

En basit örnek olarak verecek olursam Polis ile eylemciler arasında çıkan arbedelerde son durumu öğrenmek için İçişleri Bakanını aradığımda bilgi alamamam ve yüz yüze geldiğimde "polis bana bağlı değil, bunu bilmiyor musun da laf söylüyorsun" sözlerini işitmem oldukça onur kırıcıdır; hem bir vatandaş olarak benim için hem de bir İçişleri Bakanı için.

TÜRKİYE KKTC'DEKİ PRESTİJİNİ POZİTİF YAPMALI

Uluslar arası antlaşmalara bağlı olarak Kıbrıs'a müdahale eden ve burada İki devlet kurulmasına olanak yaratan Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin yarım kalan bazı işleri var.

Uluslar arası konjektürde alt devletçik olarak tanımlanan ve birçok AİHM kararında Türkiye'nin sorumlu tutulduğu bir alt yapıdır KKTC.

KKTC Devletini kurduk ama Türkiye'ye bile tanıtamadık bu devleti.

Yönetim şeklimiz Hukuk Devleti ve Demokrasidir dersek, herkes hep bir ağızdan "hade yahu senda" der. Hangi Hukuk Devletinde Güvenlik güçlerini Siyasiler Yönetmez.

İşte bu noktada Türkiye Hükümeti ülkenin Kuzeyinde yeni bir yapı kurulmasına olanak sağlamış ama bu yapının Demokratik bir yapı olması konusunda gerekli katkıları yapmamış bir koruyucu olarak durmaktadır orda.

KAMUOYU BAŞBAKAN ERDOĞAN'DAN SİVİLLEŞME VE DEMOKRATİKLEŞME ATAĞI BEKLİYOR KKTC'DE

Unutmadan belirtmeliyim ki her Kıbrıs Türkü ülkesindeki polise ve askere sonuna kadar güvenir ve itimat eder.

Burda anlatmaya çalıştığım yönetsel ve Demokratik kurallar çerçevesinde olması gerekenlerdir.

Kıbrıs'ta artık bir savaş hali mi kalmıştır?

Yanımızdaki düşman "Rum tarafı" AB'ye girmiş ve Türkiye başta olmak üzere birçok ülkeyle ekonomik anlamda ilişkileri olan bir ülkedir.

Yanımızdaki düşman Türkiye'de uluslararası spor karşılaşmalarında bayrak sallayan, reklam yapan bir ülkedir..

Eee şimdi biz öz evlat değilmiyiz?

Şimdi biz Uganda'dan mı geldik ki böylesine çarpık bir yapı olarak bir kenarda kaldık herşeyimizle.

Hade bakalım Muhalefet çıkın meydana da bir ses verin görelim!

***

YANLIŞ HESAP MAHKEMEDEN DÖNECEK

İrsen Küçük Hükümetinden pek beklemediğim hatalardan biri aslında Anayasaya Aykırı hareket etmek.

Beyaz Kimlik konusundan bahsediyorum.

Muhalefet bu işin karşısında ancak oraya takılıp kalmış değilim.

Evet Hükümetin elinde tatilde olan bir meclis ve tam uyumlu bir bakanlar kurulu var ancak yasaların dışına çıkarak kararlar üreten bir bakanlar kurulunun güvenilirliği sorgulanır hale geldi.

Şu Beyaz Kimlik meselesi; yani bu ülkede kaçak olan işçiyi kolundan tutup atmak varmak neden onlara haklar veriliyor anlamış değilim.

Birileri çıkıp açıklamalı bunun mantığını.

Bakınız KKTC Anayasa'nın 112. Maddesi ne diyor.

"EKONOMİK KONULARDA İVEDİLİK VARSA BAKANLAR KURULU YASA GÜCÜNDE KARARNAME ÇIKARABİLİR".

Yasa açık!

Muhalefet bu işi Anayasa mahkemesine verdiğinde iptal olacak olan bir karar üretti Hükümet.

Allah aşkına Başbakan İrsen Küçük'ü bu tür işlerin yanlış olduğu konusunda kim bilgilendirmiyor ki?

Hükümetin aldığı kararlarda geri adım atılmasına neden olacak olan bir durum Beyaz Kimlik konusu.

Kanaatimce Başbakan Küçük bu tür ciddi konularda yalnızca çevresindeki bazı bakanlara takılıp kalmamalı, bu işi muhalefet ile de görüşmeli.

Anayasaya aykırı kararlar alındığında iptal ediliyor, bunun benzerleri Cumhurbaşkanı Eroğlu zamanında yaşanmadı mı?

Bence Hükümet bu işi bir kez daha gözden geçirmeli...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.