Akça'dan ekonomik reçete

Yayın Tarihi: 23/08/11 08:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Türkiye Lefkoşa Büyükelçisi Halil Akça'nın dün basına düşen açıklamasını okudum ve dedim ki kendi kendime "işte KKTC Hükümetlerinin tüm mücadelelerine rağmen eksik noktasını kelime aralarında anlattı".

Sn Akça'nın göreve başlayışı bazı siyasi çevreler ve toplumun bir kısmı tarafından oldukça tepkili karşılanmıştı.

Evet Sn Akça bir diplomat değil Ekonomi alanında uzmanlaşmış birisi belki ancak günün sonunda hem siyasilerle hem de sivil toplum örgütleriyle iyi ilişkiler kurmayı kısa sürede başardı.

AKÇA NEREDE HATA YAPTIĞIMIZI SÖYLÜYOR , DİKKAT EDİN!

Büyükelçi Sn Akça ile en fazla bir kahve içmişliğimiz vardır başka da bir hukukumuz olmamıştır bugüne kadar öncelikle bunun altını çizeyim de yağ çekiyor demesin kimse.

Büyükelçi hem Hükümetin yararına hem halkın yararına önemli göndermeler yapmıştır kibarca Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçiliği Yardım Heyeti tarafından hazırlanan '2010 Yılı Faaliyet Raporu''nun sunuş bölümünde.

Sn Akça'nın aslında mesaj niteliğindeki bu göndermelerinden Hükümet pay çıkarırda Ekonomiyi toparlayıcı davranmaya devam ederse Başbakan Küçük'ün de ifade ettiği gibi büyüme olmaya devam eder ama bu büyümeden halk da nasibini alır.

Ne demişti Sn Akça bir bakalım ''Cari bütçe açıklarını kendi gelirleri ile karşılayan; Türkiye'den sağlanan destekleri alt yapı yatırımları, reel sektör destekleri ve savunma harcamaları için kullanan bir KKTC ekonomisi hedef liyoruz".. evet Türkiye'nin hedefi budur da bizim hedefimiz acaba nedir?

BİZİM HEDEFİZ İSTİHDAM

Evet bizim hedefimiz istihdam üstüne istihdam; olmasın mı olsun ama gelin görün ki bu istihdamlar hep partizanca oluyor; hade buna da bir yere kadar tamam, tamam olmasına da iç borcumuz bu kadar çokken ve Türkiye'den gelen alt yapı için ayrılmış paraları da cari borçlara harcarsak "içi boş hastanemiz, çukurlarla dolu yollarımız ve yarım inşaatları olan" bir memleket halini alırız.

Türkiye'den buraya yıllardır yapılan katkıları hiçbir şekilde harcamamız gereken yere harcamadık.

Halil beyin ortaya koyduğu ekonomik çözüm şekli çok net " cari bütçe açıklarını kendi gelirleriyle karşılayan" ki bu hiç olmadı "Türkiye'den sağlanan destekleri alt yapı yatırımları, reel sektör destekleri ve savunma harcamaları için kullanan bir KKTC".

"Cari bütçe açıklarının Türkiye'den karşılandığı bir KKTC ekonomisinde özel sektörün yerinin doğru tespit edilmesi, çalışan-işveren dengesi ile siyasetçi-seçmen ilişkisinin doğru biçimde kurulması olanaklı olmayacaktır".

İşte bu cümleler KKTC'nin içinde bulunduğu durumu özetliyor.

Bu üç cümleciği düzenelecek gücü yok mu Hükümetin?

Bence kesinlikle var!

Kalkınmak işte bu kadar basit.

Türkiye zaten belli kalemlere yardım yapıyor "bu yardımı kimse gözünde büyütmesin bu arada" ama alt yapının gelişmesi ve adam gibi adam görünümünü alması için yeterli bir yardım.

Kendi vergilendirme sistemini aktif şekilde çalıştıran, devletin borçlarını toplayan bir de Kaçaklara beyaz kimlik vermek yerini tutup yakasından atan bir Hükümet iradesi sergilenirse pekala İrsen Küçük Hükümeti bu ülkeyi ayağa kaldırır.

Ama bir yerlerden başlamak lazım.

Çalışma izinlerinden toplayacağınız paraların üstüne gitmezseniz, vergileri aktif toplamazsanız, bazı bakanların adı işadamları ile haşır neşir şekilde geçmeye devam ederse bu ülke düzelmez.

Türkiye Büyükelçisi Halil Akça açıklamasını kelimeleri seçerek yaptı, yanlış anlaşılmaya sebep vermeden, bazı önemli tavsiyeler sıraladı ve kimseyi rencide etmemeye özen gösterdi .

"kendi kazandığımız parayla geçinmeyi öğrenmezsek, anamızın verdiği parayı da eğlencemize "istihdam" harcarsak batan bu geminin ardından da andella koyup bakarız.

Almamız gereken tedbirleri Türkiye ya gücenirsa diye de almazsak bu da kendi halkımıza yaptığımız ihanet olur.

Gücenen iki tabağı bir tabağa düşürür olur biter?

Yeter ki biraz cesur olun bu ülkeyi yönetirken.

***************

ESKİ DOST DEYİP DE SİTEM ETME!

DGP Genel Başkanı Tahsin Ertuğruloğlu dün Meclis Başkanı Hasan Bozer'i ziyaret etti. Hatırlıyorumda İKİLİ bir zamanlar çok iyi dosttular, sonra Tahsin Başkanın UBP'den ayrılmasının ardından kullandığı ağır sözler Hasan Bozer'i de bazı UBP Milletvekillerini de kırmıştı.

Halbuki iyi bilirim , bizzat Sn Hasan Bozer ile Tahsin Başkan birbirlerini çok severler. Tahsin başkanın bu ziyareti iyi geçmişe benziyor..

**************

DGP-ÖRP YAKINLAŞMASI MI VAR?

ÖRP Genel Başkanı Turgay Avcı'nın adı bir süre önce UBP ile koalisyon ya da İltihak diye geçiyordu ancak Ankara bu işe müsaade etmedi.

ÖRP'nin örgütlenmesi gündeme gelecek dedi Turgay Başkan; EEE onda da bir hareketlilik görmedik.

Yoksa şimdi sırada DGP-ÖRP yakınlaşması mı var?!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.