Erdoğan ve Obama'dan "jest"

Yayın Tarihi: 22/09/11 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Son birkaç haftadır yaşananları garipseyerek izliyorum.

Birçok siyasetçi ve gazeteci de garipsiyor olanları ve "bir şey olmaz" diyor herkes.

Rumlar, ünlü Amerikan şirketi Noble aracılığıyla petrol aramaya koyuldu.

Bildiğiniz gibi önceki gün bu çalışmalar başladı.

Türkiye son iki haftadır "eğer petrol arama işi başlarsa donanmayı gönderirim" diye tehdit salladı durdu.

Ne oldu "boş çıktı".

Bunları söylemek yerine dün Newyork'ta Cumhurbaşkanı Derviş eroğlu ile Türkiye Başbakanı Recep Erdoğan arasında kıta sahanlığı anlaşması imzalandı.

Bu en mantıklısıydı ve şimdi petrol arama işi gerçekleşecek.

ABD'DEN KKTC'YE GİZLİ JEST Mİ?

Türkiye ile KKTC arasında kıta sahanlığı anlaşması imzalanmadan önce Erdoğan, Obama ile görüştü ve ardından bu antlaşma imzalandı.

Doğal olarak KKTC gündeme oturdu.

Alt devletçik de desek, tanınmıyor da desek beklenmedik bir meşrutiyet kazandı.

Bu iş ABD ile Türkiye'nin ortak hareketi olarak doğdu bence.

Orta akdenizde Amerikanın ne kadar egemen olduğunu hepimiz biliyoruz.

Buna göre Türkiye, Amerika'dan bu iş için onay almış olsa gerek.

Şimdi işler iyice kızışacak.

Amerika ne İsrail'i ne de Türkiye'yi birbirine düşürmedi.

Ne olmasa en çok güvendiği iki müttefiki.

ERDOĞAN YİNE ERDOĞANLIĞINI YAPTI

Türkiye Başbakanı Recep Erdoğan'ı sert ve radikal çıkışları ile tanıdık.

Akdenizdeki hakimiyet ve üstünlük meselesi vesilesiyle de olsa dahi KKTC'de yeni bir dönem başlıyor

olay petrolün bulunup bulunmaması değil, tam anlamıyla siyasi üstünlük kurma meselesi…

Türkiye hiç olmadığı kadar güçlü bir dönem yaşıyor.

Başbakan Erdoğan'ın akılcı ve cesur tavırları olmasaydı yaşanlar krize dönüşürdü ancak şimdi yeni bir dönemi başlattı..

Ancak gelin görün ki Türkiye'nin de misilleme olarak petrol arayacak olması Rum tarafının petrol aramasını durdurmayacak.

GÜNLÜK MALİYET "1" MİLYON DOLAR

Bu arada olayın diğer yüzüne bakalım..

Denizde petrol aramanın maliyeti oldukça yüksek.

Bu işin maliyetinin günlük bedeli ortalama 1 milyon dolar.

Ve bu arama öyle üç günde de bitmiyor.

Yaklaşık 2 aylık süreye yayılan bir arama yapılıyor ve 5 bin ila 12 bin metre derine iniliyor.

Yani bu işin sonundaki fatura yaklaşık 120-200 milyon dolar civarında.

Türkiye'nin bu işe ayırdığı yıllık bütçe 400 milyon dolar.

Tabii Türkiye büyük devlet bu para Türkiye için para bile değil ama sonunda iş boşa da çıkabiliyor.

TÜRKİYE YILLARDIR AKDENİZDE PETROL ARIYOR

Akdeniz'de iki boyutlu sismik çalışmalarını tamamlayan Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), üç boyutlu çalışmalar için zaten 12 Temmuz 2010'dan beri çeşitli ihalelere çıkıyor ve petrol taraması yapıyor.

Yani Türkiye'nin Akdenizde petrol sondajı yapacak olması yeni bir şey değil.

TPAO bu işin dibine darı ekmiş durumda.

2007 ve 2009 yıllarında İskenderun körfezi başta olmak üzere belli yerlerde aramalar yapılmıştı.

Ancak Kıbrıs'ın kendisine has bir sorunu olmasından dolayı Kıbrıs'a yakın yerlerde yapılmadı bu aramalar.

Türkiye şimdi bunu yapacak ; yani bu ne yeni bir durum ne de bir misilleme aslında..

TPAO'nun söz konusu petrol arama işlerini de tek başına değil Amerika ve Brezilya daki bazı şirketlerle ortak yaptığını bilmeyen yok.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları