Akça: "Hükümet reformlarda başarılı"

Yayın Tarihi: 23/09/11 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Türkiye Lefkoşa Büyükelçisi Halil Akça ile zaman zaman karşılaşırız. İlk karşılaşmamızda görevine yeni atanmasından olsa gerek tüm gazetecilere tavrı daha tedirgindi ancak zaman içinde Kıbrısın sıcak havasından mıdır nedir oldukça sıcakkanlı biri oldu benim gözümde.

Çok normal tabii, çeverenizi tanıyana kadar tedirginliğiniz olabiliyor. Kıbrıs Genç TV Haber ve Program yapımcı kadrosu dün Büyükelçi Akça'nın sabah kahvaltısında misafiri oldu.

Bende aileden olduğum için sabah kahvaltısındaydım. Kendi kendime nasıl geçecek diye sordum, ne konuşacağız ne soracağız, ne anlatacak.

Sert tepkiler mi verecek? Bu sorular geçti aklımdan bir bir. Derken Halil bey odaya girdi, tokalaşmalar ve hızlı bir başlangıç.

2 saat süren ve bıkmak usanmaksızın her soruya cevap veren, şakalar yapan bir Büyükelçi vardı karşımızda.

Öyle "istenmeyen adam ilan edilecek" biri yoktu doğrusu. Sn Elçiyi tanımadan verip veriştirdiğimiz günler geldi aklıma.

Sohbette öyle off the recordlar var ki yazsam çoook güzel ses getirir ama basın ahlakına uyup yazabileceklerimi yazacağım..

HÜKÜMET REFORMLARDA BAŞARILI

Konu döndü dolaştı Hükümetin icraatlarına geldi. Beşir Atalay'ın Hükümeti başarılı bulması sözlerini hatırlattık Sn Akça'ya "Hükümet reformları hayata geçirme noktasında oldukça başarılı.

Bundan önceki Hükümet erken seçime gitmezden önce kelime anlamıyla ülke ekonomisi batmıştı. Dibe vurmasına izin veremezdik.

2009'da yeni hükümet ile 3 yıllık bir program imzaladık ve KKTC'nin kalkınması için yürürlüğe koyduk" dedi ve arkasından patlattık soruyu:

TÜRKİYE PARAYI VERDİĞİ İÇİN HER İSTEDİĞİNİ YAPTIRIYOR MU?

"Evet bu önemli bir soruydu zira bu sorunun herkesce bilinen cevabı vardı o da "EVET" . Türkiye parayı verir düdüğü de çalar, şu yasayı geçirmezseniz para yok. Öyle değil mi düşüncemiz?

Durumlar hem öyle hem öyle değil aslında. Anlatıyor Sn Akça "2009'da batmış bir ekonomiyi kurtarmak için her iki ülkenin bürokratları da 3 ay süreyle oturup bir protokol hazırladı.

Bu protokol kesinlikle bizim protokolümüz değil, her iki ülkenin protokolü. Ve protokolde verilecek paralar belli, yapılacak işler belli.

Bu işlerden geri kalındığında gereken katkıların yapılmayacağı yazıyor. Ama bunu kabul eden aynı zamanda KKTC Hükümetidir.

Böyle olmasa denilip çokça eleştiriliyor. Başka lüksü mü var KKTC'nin? Ekonomik olarak 2009'da batmıştı gerekli destek yapılmasaydı kesinlikle Yunanistana benzerdi burası diye anlatıyorum ama tepkiler zaman zaman devam ediyor".

AKÇA "ÖYLE SANILDIĞI GİBİ TÜRKİYELİ YOK KKTC'DE"

Nüfus konusunu da konuştuk. Sayın Büyükelçi olaya Kıbrıs Türk halkının baktığı gibi bakmıyor. Vatandaşlık başvurusunda bulunan Türkiyelilerin sayısının 2-3 bini geçmediğini ve KKTC'de turist diye gelip kaçak durumda bulunan veya yasal zeminde bulunan Türkiye kökenli kişilerin sanıldığı gibi 300 bin olmadığını söylüyor.

Şahsen ben inanmadım, inanmamda. KKTC'de dağ taş, sokaklar işçi dolu, bunu hepimiz biliyoruz.

Sn Akça'nın konuşmasından da anlıyorum ki vatandaşlık hakkı kazananlara Hükümet Vatandaşlık vermeme konusunda diretiyor.

Halil bey bunun kazanılmış bir hak olduğunu ısrarla yineliyor. Halil beyin söylediği bir başka konu da Türkiye'den buraya gelen Hataylıların asgari ücretin cazibesine kapılmaları.

Bence Hükümet Hataydan gelen işçilere pek ala daha düşük asgari ücret uygulayabilir. Zira Kıbrıs Türk halkının oturmuş bir yaşam kalitesi var, bununda ötesinde KKTC çok pahalı bir ülke zaten.

İfade ettiğim gibi uzun soluklu ama off the recordları bolca bir sohbetti. Büyükelçi Akça'nın söylemlerinden anlıyorum ki KKTC ekonomisinin olumlu bir hava yakaladığını ve düze çıkacağına inanıyor.

Bence asıl sorun Türkiye bizi olası bir antlaşmada güçlü bir ekonomik yapıya hazırlamaya çalışıyor, bütün uğraş bu yoksa Ankara 200 milyon az vermiş fazla vermiş etkilenmez ki.

Bu arada Sn Ertan Birinci yeni yayın dönemine çok güçlü bir kadro ile giriyormuşsunuz, hatta bu yeni yayın dönemi de yeni binanızın açılışı ile taçlanacakmış.

Yeni bina açılışında önemli de bir sürpriziniz varmış. Acaba nedir?

*****************

ÇELEBİ ILIK HIZLA GRAFİĞİNİ YÜKSELTİYOR

Memur-Sen Başkanı Çelebi Ilık genç sendika başkanlarından biri. Genelde ülke de alıştığımız sendika başkanı profili değişmeyen insanlardan oluşur.

Hür-İş tarafından önerilip Bakanlar Kurulu tarafından Sosyal Sigortalar İdare Meclisi Üyeliğine atanan Ilık, dış dünya da yaşanan sendikal hareketleri de yakından takip ediyor, katılıyor ve konferanslar veriyor.

Bunu söylemek her ne kadar erken olsa da büyük federasyonların başkanları bence gençlerden oluşmalı..

***************

CTP MİLLETVEKİLLERİNDE HUZURSUZLUK HAD SAFHADA

Haberdar Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sevgili Rasıh Reşat dünkü yazısında CTP basın bürosundan kendisine gelen şu mesaja değindi "bundan böyle "CTP sözcüleri" diye adlandırılan Parti genel Başkanı, Genel Sekreter, MYK üyeleri, milletvekilleri, belediye başkanları, eski vekiller, parti meclisi üyeleri, belediye meclisi üyeleri artık medya ile temasları bir merkezden yürütüleceği ve gazeteciler bu kişilerle konuşmak, ya da programlarına konuk etmek isterse bu talepler merkez tarafından takip edilecek. Talepler merkeze gidecek.

Onlar da "yardımcı" olacak" ve haklı bir eleştiride bulundu "bu susma ve susturma dönemi" şeklinde. Dün bazı CTP Milletvekilleri ile bazı sohbetlerim oldu.

Partinin bu tür bir uygulama kararı almasından son derece rahatsızlar. Özellikle Genel Başkan Yorgancıoğlu'nun kendi ekibini kurup diğer vekilleri dışladığını söylediler bana.

Dahası da var; CTP'nin kendi basın-yayın organlarından da ilgi görmüyorlarmış.

CTP'nin bir imaj toparlama dönemine girdiğini biliyoruz ama İMAJ AK Parti politikalarına destek vermeye meyillenip buna karşı konuşacak olanları da susturmakla yenilenmez.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları