Hükümete, Avcı şart

Yayın Tarihi: 28/09/11 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Ulusal Birlik Partisi'nin İrsen Küçük'ün Başbakan olmasıyla ülkedeki yapıyı ağır ağır toparladığını gözlemliyoruz.

Kimse unutmasın ki 2009 yılına gelindiğinde kelimenin tam manasıyla ekonomisi bitmiş bir ülke halindeydik.

Zaten CTP'den bu kadar rahatsız olmasaydı halk UBP'ye yönelmezdi.

O kötü gidişatın içinde yüzümü güldüren Avcı'nın dış dünya ile yaptığı temasları olmuştu.

KKTC'nin dış dünyadaki prestiji hayli artmıştı.

UBP Hükümetinde de Dışişlerindeki eksiklik ister istemez hissediliyor.

Tek başına iktidar bir partinin Dışişleri bakanı eksikliği mi var diyeceksiniz.

Maalesef var işte.Sn Özgürgün bana alınmasın ama dış temsilciliklerin açılışına bile katılmayan bir bakanımız var.

Halbuki genç ve enerjik yapısıyla daha aktif bir porte çizebilecek birisi Hüseyin Özgürgün.

Her ne kadar gizlenmeye çalışılsa da UBP ile ÖRP'nin son günlerde koalisyon gerçekleştirmek için yakınlaştığını duyuyoruz.

Bu koalisyonun olmasını engelleyenler var tabii UBP'nin içinde ancak koalisyon gerçekleşecek.

Gerçekleşmesindeki gerekçe de ÖRP'nin hem Ankara Hükümeti ile var olan iyi ilişkileri hem de Turgay Avcı'nın başarılı Dış Politika bilgisi.

İrsen Küçük Hükümetinin bir an önce Dış politikada daha aktif hale gelmesi gerekiyor.

AVCI, KÜÇÜK VE BAĞIŞ İLE AYRI AYRI GÖRÜŞTÜ

Güvenilir kaynaklardan aldığım bilgilere göre ÖRP Genel Başkanı Turgay Avcı önceki gün Başbakan İrsen Küçük ile 1 saate yakın bir görüşme gerçekleştirdi.

Baş müzakereci Egemen Bağış ile de dün özel bir görüşmesi oldu.

Bildiğiniz gibi Avcı ile Bağış'ın çok sıkı bir dostlukları var.

KKTC'nin dış politikasının Turgay Avcı gibi ileri derece de temasları olan birisi tarafından yeniden düzenlenmesi gerekiyor bence.

Kaldı ki UBP'nin kendi içindeki bazı dengelerin daha sakin davranması içinde bir koalisyon şart

*************

TÜRKİYE KRİZ ÇIKARMAK ZORUNDA KALACAK

Baş Müzakereci Egemen Bağış'ı ağırladık.

Ardı ardına üst düzey Türkiye Hükümetinin yetkililerini ağırlıyorsak bu aralar; ki öyle değerimiz arttı demektir.

Hade gözümüz aydın.

Bu saatten sonra Türkiye , bizim Hükümete herhalde maddi desteğin kapısını birazcık daha aralar.

Öyle ya durum durduk yerde Türkiye karşıtı eylemlere ne gerek var ki şimdi.

Her ne kadar da ara sıra bozulup yoluna devam eden bir gemi olsa da Piri reis gemisi tehlikeli sulara doğru yelken açmış durumda.

Türkiye ile KKTC arasında imzalanan kıta sahanlığı antlaşması daha Mecliste onaylanmadan Piri Reis KKTC sularında aramalarına başladı bile.

Başlasın bundan rahatsız olan yok ancak asıl kıyamet bugün yarın kopacak.

Hükümet, Türkiye'ye tüm KKTC sınırları içinde petrol arama izni verdi.

Türkiye de bu izni YEDİ bölgeye yayarak araştırmalarını gerçekleştirecek.

İşte YEDİNCİ bölge ise Rumların şu an sondaj yaptığı sınırla kesişiyor.

Piri Reis gemisi Rumların sondaj bölgesi yakınlarında şu an araştırmalarını sürdürüyor.

Haberdar Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Rasıh Reşat'ın üst düzey gayretleri neticesinde ulaşılan bu önemli bilgileri dün sizlerle paylaşmıştık zaten..

PİRİ REİS ARTIK TEHLİKELİ SULARDA

Bilindiği gibi Piri reis gemisini Türk donanmasından savaş gemileri korumakta.

Açıkçası ben Türkiye'nin Akdenizde petrol kazısı yapacağına inanmıyorum.

Anladığım kadarıyla Ankara'nın buradaki politikası sürtüşme ve krize dayalı bir politika ortaya koyarak ya Rumların sondajını durdurmak ya da bu sondajdan bir pay koparmak.

Bana ikincisi daha mantıklı geliyor.

Yani Rumlar, Kıbrıslı Türkşlere de bu petrolden Kuzey Kıbrısa da petrol vereceğini deklere eden bir antlaşma yapılsa bu kriz hemen ortadan kalkar.

Elbetteki bunun olması kolay değil ancak herhangi bir iyileşme yaşanmaması halinde de bu kriz artarak büyüyecek.

Zaten kriz büyümezse de bu böyle sür git eder gider…

**************

GÜRCAFER TEHDİT EDİP KAÇTI İDDİASI?

İşadamı Cafer Gürcafer'e 1995 yılında icar-satış şeklinde verilen Mimoza Otel'in kaderi tasfiye edilmek oldu.

1995 yılında satışı yapılan Otel'in ödeme takvimine uymayan Gürcafer, 2000 yılında dava edilip tekrar bir ödenme takvimine bağlandı ancak yine gerekli ödemeleri yapamayınca İhtiyat Sandığı konuyu tekrar yargıya götürdü.

3 mayıs 2011 tarihinde çıkan mahkeme kararı neticesinde İhtiyat Sandığı alacağına karşılık otele tekrardan icra götürdü. Otelde tatil amaçlı bulunan turistler, Turizm Bakanlığı tarafından Salamis Bay otele aktarıldı ve envantere el konuldu.

Bu işlemi gerçekleştirmek için giden görevlileri ise İşadamı Gürcafer'in tehdit ettiği ve ardından Rum tarafına kaçtığı iddiaları geldi bize.

Bu olayın doğrulunu saptayabilmek için Cafer Gürcafer'i defalarca kez aramamıza karşın bir türlü ulaşamadık.

Böylelikle de iddialar hava da kaldı.

**************

MALİYE, ÇALIŞMA BAKANLIĞININ KATKISINDA SIKINTI ÇEKİYOR

Sosyal Sigorta emeklilerinin bugün ödenip ödenmeyeceği belli değil.

Maliye bakanlığı'nın Çalışma Bakanlığına ödemeleri için yapması gereken katkıyı yapma konusunda zorlanıyor diye bazı haberler aldım.

Eğer Maliye bakanlığı bu katkıyı bulup yapamazsa emekliler ödenmeyecek.

Ama benim tanıdığım Ersin Tatar bu işin üstesinden de gelir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları