Eroğlu rüzgarı arkasına aldı

Newyork zirvesi öncesinde Saray tüm hazırlıklarını tamamlamış gibi görünüyor. Hükümet bir sürpriz yaptı ve İrsen Küçük Bakanlar kurulundan yani dolaylı olarak Hükümetten Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'na müzakere süreci ile ilgili tam destek kararı çıkardı.

Her ne kadar muhalefetteki siyasi partilerin bazıları Cumhurbaşkanı Eroğlu'nu eleştirse de İktidar haricindeki partilerin geride kalanları tam destek belirtiyor.

MOON HEM UMUTLU HEM TEDİRGİN

BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon Kıbrıs konusunda başarısızlıkla anılmak istemiyor anladığım. Ki taraflara hem uyarı yapıyor; bu işi atar giderim diye hem de temmuza kadar zamanımız var çözebiliriz diyor.

Benzer açıklamayı Türkiye Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay da yaptı. Herkes 1 Temmuza kadar çözüm umutlarını korumak istiyor.

Benim anlam veremediğim aslında her an çözüm olabilirmiş gibi bir ortam oluşmuş olması. Liderlerin nasıl bir psikolojide olduğunu pek anlayamıyorsunuz. Önceleri toplumda da Eroğlu'nun ekibine yeteri kadar güven yoktu ancak son zamanlarda Cumhurbaşkanının ekibinin ağırlığını hissedebiliyorsunuz.

EROĞLU ARKASINA NASIL BİR RÜZGAR ALDI?

Çözüm sürecine zarar gelmemesi açısından Saray'ın bilgilendirme konusunda hala karartma uyguladığını belirtmek lazım. Bunu bir yere kadar anlayabiliyorum.

Ancak burada Saray'ın yaptığı önemli bir hata var. Süreçle ilgili bilgilendirmeleri süregelen basın toplantıları dışında ağırlıklı olarak Eroğlu'nun ekibinden kimseler yapıyor. Sn Eroğlu'nu daha fazla perde gerisinde duruyor imajıyla seyrettik bugüne kadar.

Bence Derviş bey bu imajı yıkmalı. Kısa süreli de olsa tv kanallarına bir uğramalı aslı. Varsa yoksa Özersay ile Ertuğ'u görüyoruz ekranlarda. Sn Özersay'ın son zamanlarda fazla reklam konusu olması yersizdi.

Çok basit gibi geliyor bu yazdıklarım değil mi? Ama toplum içindeki duruşunuz sekteye uğruyor.

Neyse gelelim Sn Eroğlu'nun rüzgarı arkasına alışına. Bir kere toplum çözümü ya da çözümsüzlüğü görmek istiyor artık. Bu nedenle Eroğlu'ndan bu süreci bir yere vardırma konusunda şiddetli talebi var.

Gerek Hükümetin, Gerekse DP ile ÖRP'nin ve sivil toplum örgütlerinin çoğunluklu olarak Eroğlu'nun arkasında durduğunu gözlemliyoruz. Bu önemli bir durum.

Yani Eroğlu kendisiyle uğraşan ve iç kamuoyunda kendisini zayıf düşürecek aleyhte bir yapı ile çarpışmıyor. Görüşme masasında daha rahat oturmasını sağlıyor tüm bunlar . Hristofyasın güçlü hazırlığına karşı artık ekibi de hazırlanabilmiş durumda.

Sn Başkan yelkenleri dolduran bu rüzgarı iyi kullanabilmeli.

Newyork'tan kimse mucize beklemiyor ama Green tree'den sonra herşey netleşecek. Umut etmekten vazgeçmeyiz de hayallerimizi en azından askıya alırız.


TOKEL'İ GARİPSEDİM

UBP Güzelyurt Milletvekili Turkay Tokel dün Genç TV'de konuktu. Sosyal Güvenlik Yasasında taraf olmadığını, bu yasanın 6 ay sonra işlerliğini yitireceğini, yasanın hazırlanmasında popülist davranıldığını söyledi.

Yasanın oylanacağı ana kadar komitede yer alan ve görev yapan bir milletvekilinin yasayı bir CTP milletvekilinden farksız eleştirmesini garipsedim doğrusu.

Madem ki bu yasayı savunmuyordunuz neden olumlu oy kullandınız? Biliyorum kırılıyorsunuz bu yazdıklarıma ama kamuoyuyla da ters düşüyorsunuz bu sefer Sn Tokel.

Halbu ki sizin pozitif enerjiniz bu hükümete lazım.


SAYDAM KİME DANIŞMAN OLDU?

Ülkemizin saygın ekonomistlerinden Mehmet Saydam'ın Maliye Bakanı Ersin Tatar'a danışman olduğu söylentilerini yaydı birileri.

İmkan ve ihtimal vermiyorum. Yeni binaya taşınalı havanızdan geçilmiyormuş Sn Saydam. Dostlarınız şikayetçi, haberiniz olsun…


BABA DENKTAŞ, ÜZME BİZİ.

Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın durumu ciddiyetini koruyor. Umarım toparlar ve hayata döner. Güçlü bir bünyesi var. İnşaallah bu yoğun bakımı da atlatı.