Ada'yı bölen Denktaş mı Rumlar mı?

Keşke biraz vaktim olsa da doktora yapıp öğrencilerimin tezlerini çalıp bir de profesörlük ünvanı alsam. Sonra da versem gazı gitsin. Ne de olsa Profesörüm ya var mı benden ala konuşabilen? Hele maaşımı da RUM tarafından alıyorsam. Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş'ı dün son yolculuğuna uğurladık. Huzur içinde uyusun. Adam öldü gitti hala ardından "ömrünü adayı bölmeye adamış bir adam" diye yazı yazanlar var. Burada anlaşılmayan bir konu var. Merhum Denktaş beyin hataları yok muydu? Vardı. Hatta bazı konularda çözümün kaçmasına dahi neden olduğu anlatılır. Bu iddiayı da aldık kabul ettik.

Denktaşı çözüm düşmanı, Rum düşmanı ya da modernlik düşmanı bir siyasetçi gibi göstermenin anlamı ne? Dahası sanki bunları yapmak için eğitilmiş ve yetiştirilmiş biriymiş gibi değerlendirmenin anlamı ne.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Talat'a oy vermiş birisiyim. Yarın seçim olsa yine Talat'a oy verirdim. Çünkü Talat'ın müzakare sürecini iyi götürebilen biri olduğuna inanıyorum. Şimdi! Talat süreci görevi süresince oldukça başarılı götürmesine karşın Annan Planı'nın oylanmasında Hristofyas'ın oyununa uğradı . Üstelik, Şahinlerin çokça olduğu bir dönemde bile kendi halkına evet dedirtebilmesine rağmen. Şimdi bu sürecin başarısızlığa uğramasından dolayı Mehmet Ali Talat'ı başarısız ilan edebilir miyiz?

Rum tarafından kazandığı parayla hayatını idame ettiren biri bunu söyleyebilir ama aklı başında bir aydın Rumların her ne şekilde olursa olsun bir çözüm olmasını istemediğini görür. Bu halk ve liderlikleri çözümü kendi inançları doğrultusunda gereğinden fazla zorlamıştır. Ama evlenmek istediğimiz Rum halkının büyük bir çoğunluğunun her hangi bir çözümü istemediğini hepimizi biliyoruz. Ben ne hamasetçi ne de milliyetçiyim. Ama gerçekler de orda duruyor. Bu nedenle ömrünü adayı bölmeye adamış bir Denktaş derken, bugüne kadar yaşanmış gerçekleri de gözardı etmemek lazım. Adamın ölüsünden bile malzem çıkaranlar var yahu, olacak iş değil!

***

ÖRGÜTLER TAÇOY'DAN RAHATSIZ

Bir süre önce başbakan İrsen Küçük ile girmiş olduğu seviyesiz tartışmaların ardından olaylar yatışmış gibi gözükse de dün örgütlerin Taçoy'un son zamanlardaki tutumundan rahatsız olduklarını ve bu sıkıntılarını her yerde yüksek sesle dile getirdiklerini duydum. Partinin en çok birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğu bir dönem yaşarken Örgütler Başbakan İrsen Küçük'ü zora sokacak gelişmeler istemiyormuş..

***

ERTUĞRULOĞLU'NDAN UBP'LİLERE DAVET..

DGP Genel Başkanı Tahsin Ertuğruloğlu son zamanlarda bölgesel ziyaretlerini artırmış diye duydum. Özellikle kırgın UBP'lilere DGP'ye gelin çağrısı yapıyormuş. Aynısını DP'de yapıyor. Yalnız herşey aslına döner günün sonunda aklınızda olsun..

***

ŞONYA GENEL SEKRETERLİĞE ADAY!

Kurultayını atlatan Demokrat Parti Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın vefatıyla acılı günler yaşıyor. Gerçekleşmesi beklenen Genel Sekreterlik seçimi hala gerçekleşmedi. Yeniden aday olup olmayacağı belli olmayan Bengü Şonya bir TV kanalında genel sekreterliğe aday olacağını açıkladı. Sn Şonya bakalım nasıl sürprizlerle karşılaşacak…

***

YANINDAYIZ ARAL

Cumhurbaşkanlığı Basın danışmanı Aral Moral dün Cumhurbaşkanlığında gerçekleşen törende Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün korumalarıyla tatsız bir durum yaşamış. Sonuna kadar yanındayız Aralcım bunu söyleyim. Bu acılı günler geçsin, gerekeni de yazacağız. Türkiye'deki korumalar çok amerikan filmi seyrediyor olsa gerek…

***

EL-SEN EYLEME ZOR GİDER

Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası Başkanı Tuluy Kalyoncu, Cumhuriyet Meclisi'ne sevk edilen özelleştirmeye ilişkin yasa tasarısının El-Sen için meşru haklarını kullanma gerekçesi olacağını söyledi ve direnmeye kararlı olduklarını açıkladı. Tuluy kalyoncu'yu severim, düzgün insandır ama eylem konusunda cesaret sahibi olduğuna inanmıyorum. Bugüne kadar hep söylemlerde kaldı bu meydan okumalar…